Site Rengi

HABER ÖZETİ
Mustafa Varank’tan Deniz Zeyrek’e Hodri Meydan!. 2 GÜN GEÇTİ, HAYSİYETİN VARSA AÇIKLA!.
Muhalefeti şaşırtan anket!.
Mehmet Ali Yılmaz’ın ölüm nedeni belli oldu…
Tavuk eti fiyatları son 5 ayda yüzde 200 zamlandı!.
Afrika’dan gelen çöl tozu tüm ülkeyi etkisi altına aldı!.
Meral Akşener’i evine gönderecek kurultay için zaman yaklaşıyor!.
ABD Başkanı Biden TikTok’u resmen yasaklayan imzayı attı!.
TFF’den çok konuşulacak karar!. Hakemler Özelleştiriliyor!.
Fahiş fiyat vurgununa son!. Ambalajlara fiyat etiketi zorunluluğu geliyor!.
CHP’li Başkan Cumhurbaşkanı danışmanı Oktay Saral’ı rezil rüsva etti!.
Süresiz Nafaka zulmünü bitirecek emsal karar!.
Ukala CEO’nun sattığı küflü çikolatalar gerçek Patiswiss değilmiş!.
WhatsApp’ın Gazze’de İsrail’e muhbirlik yaptığı ortaya çıktı!.
İstanbul Valiliğinden Taksim ile ilgili 1 Mayıs kararı..
İBB’nin işlettiği Samandıra-Üsküdar metro hattı 27 saattir bozuk!.
AK Parti’den milletvekillerine “Görgüsüzlük” uyarısı!.
Sözcü Gazetesi’nden kin ve öfke dolu manşet!.
Altın fiyatlarında rüzgâr tersine döndü!.
Kahpe İsrail Gazze’yi ikiye bölmek için operasyon başlattı!.
İsmail Saymaz Adalet Bakanlığı sözcüsünü rezil rüsva etti!.
Türkiye-Irak arasında 20 milyar dolarlık anlaşma..
Son 3 ayda Kamu araçları için ödenen kira 880 milyon 765 bin TL!.
MHP Lideri Bahçeli’den çok sert DEM Parti çıkışı!. Kapatmak Namus Borcudur!.
Müşterisini tehdit eden ukala satıcıya tepkiler çığ gibi!.
Emekliler için 9 maddelik refah düzenlemesinin detayları belli oldu..
TBMM’nin bu haftaki gündemi Fahiş Fiyatlara yaptırım!.
İyi Parti’de istifa depremi devam ediyor!.
Erdoğan-HAMAS zirvesi dünya basınında..
DEM Parti’de yeni bir bayrak krizi daha patlak verdi!.
Kayyum yönetiminin Van Büyükşehir Belediyesi’ne bıraktığı borç dudak uçuklattı!.
DOLAR 32,5525
EURO 35,0287
ALTIN 2.429,51
BIST 9.722,09

Davutoğlu’ndan Ali Babacan’a üçüncü ittifak eleştirisi..

Davutoğlu’ndan Ali Babacan’a üçüncü ittifak eleştirisi..
26.07.2022
A+
A-
Gelecek Partisi’nin ittifak teklifini reddeden Deva Partisi’yle ilgili konuşan Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan’ı “Bizlerle beraber olmak rahatsız ettiyse altılı masada da beraberiz” diye eleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi ile Deva Partisi arasında ‘ittifak’ tartışması çıkmıştı.Konusu üçüncü ittifak olan tartışma, Ali Babacan’ın Gelecek Partisi’nden aldıkları ittifak teklifini reddettiklerini söylemesiyle başladı.

Babacan’ın bu sözlerine Gelecek Partisi Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Abdulkadir Baykay cevap vermiş, “En büyük hata sizi adam yerine koyup o teklifi getirenlerdedir.” ifadelerini kullanmıştı.

Baykay, daha sonra söz konusu paylaşımını sildi.

“Eski yol arkadaşlarına kırgın”

Bu gelişmelerin ardından gazeteci İsmail Saymaz, üçüncü ittifak tartışmasını köşesine taşıdı.

Saymaz, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’yla yaptığı görüşmeyi anlattı.

Saymaz, Davutoğlu’nun “Başta Babacan olmak üzere vaktiyle başbakanları ve genel başkanları olduğu eski yol arkadaşlarına kırgın” olduğunu belirtti.

Babacan’ın “21’de 21 reddettik” dediği deklarasyonun içeriği nedir?

Davutoğlu, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Ben başbakanken AK Parti’deki bozulmayı engelleyerek, siyaseti özgürleştirici bir atmosfere sokmaya çok çalıştım. Olmadı. Başbakanlığıma mal oldu. Arkasından AK Parti’de muhalefet yaparak, değişime zorlayabilir miyim diye çaba sarf ettim. Ümit ettim ki AK Parti’de hareketliliğe yol açsın bu ve yanlış gidiş durdurulabilsin. Diğer liderlerden farkım bu. Destek olmadı. İhraç süreci başladı. O süreçte istedim ki AK Parti’den tek bir sesle çıkalım. Babacan’la temasımız vardı. Onlar ayrı çıkmak konusunda ısrarcı oldu. Kendilerine her teklifi yaptım. ‘Parçalanmayla alternatif oluşturmakta zorlanırız. Rakip hale geliriz. Halbuki milletin görmek istediği şey güçlü bir alternatif. Beraber olalım. Benim makam hesabım yok’ dedim. Babacan, ‘Arkadaşlar istemiyor’ dedi. Ve iki parti doğdu.”

Babacan ve arkadaşları sizi neden istemedi?

Davutoğlu, daha sonra Saymaz’ın, “Babacan ve arkadaşları sizi neden istemedi?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Ben şuna inanırım: Türkiye’nin büyük uzlaşıya ihtiyacı var. Bütün siyasi akımların uzlaşısına… Siyasi akımların kendi içinde de konsolidasyona ihtiyaç var. Bir partiden iki-üç parti çıkıyor. Birbirine yakın akımları toparlarsak büyük uzlaşının önünü açarız diye düşündüm. Geçen sene 5 Ağustos’ta Karamollaoğlu, 23 Ağustos’ta Babacan’la görüştüm.

(Dedim ki) ‘Bizim Millet İttifakı’na yakın olduğumuz gözüküyor. Halbuki AK Parti’den çekim oluşabilmesi için hassasiyetlere cevap vermemiz lazım. En önemli hassasiyet dini kazanımlar ve özgürlükler alanında.”

Neden reddedildi?

Ben onun için şaşırıyorum. Eğer kimlik diye bir argüman varsa 28 Şubat’a karşı olan bir metnin karşı kimliği 28 Şubatçılıktır. Ben bunu DEVA’ya yakıştırmam. ’28 Şubat’ı kullanarak, yolsuzluk yapanlara karşı mücadele edeceğiz’ diyorsak, karşı kimliği yolsuzluk yapanlardır. Onu da DEVA’ya yakıştırmam.

Önce Temel Bey’e verdim. ‘Bizim için uygun. Ali Bey katılırsa iyi olur’ dedi. Ali Bey’le görüştüm. İstekli görünmedi.

DEVA’cılar muhafazakâr bir parti olmadıklarını söylüyor.

Bu bir tercih. Babacan’ın bunu kimlik diye yorumlaması benim için de şaşırtıcı ama öğretici oldu.

Şaşırtıcı ve öğretici olan ne?

’28 Şubat’a karşı işbirliği yapacağız’ denilen metnin muhafazakâr partide sıkıntı doğurmaması gerektiğini düşünürüm. Bir de usul yönü var ki, beni üzen hususlarından biridir, Babacan’la o görüşmemizden sonra bir kanaat almış değilim. Bana dönüp ‘Bu metni uygun görmedik’ diyebilir.

Demedi mi?

Bana demedi. Karamollaoğlu birkaç kez teşebbüs etti. Ona da net olarak “Yok” demedi. Basında öğrendik. Açık ve net ifade edeyim: 28 Şubat benzeri din ve vicdan özgürlüğüne tehdit oluşturulursa mücadele ederim. 28 Şubat korkusu yayarak yolsuzluk yapmak isteyen iktidara karşı da mücadele ederim. Bu muhafazakârlığın gereğidir. Kimlik krizi çıkıyor olmasını şaşırtıcı buldum. Öğreticiden kastım, gerçekten kimlik ayrışması var, buna da saygı duyarım.

28 Şubat’ta mı ayrılıyorsunuz?

Bu metin ne söylüyorsa oradan ayrılıyoruz.

Siz muhafazakar değerlere, DEVA ise liberal bir kimliğe sahip. Babacan, bu farklılığı kastetmiş olamaz mı?

Olabilir. Bu metne atıfla söylemeleri çok çarpıcı. Ben AK Parti’nin fikir ve uygulamalarına karşıyım. Onlarla mücadele ettim. Bedel ödedim. Ama AK Parti’nin kitlelerinin değerlerine hem sahibim hem saygılıyım. O kitleleri savunan benim. Onlara genel başkanlık, başbakanlık yaptım. O kitlelerden kopmadım, kopmam da. Endişeli muhafazakârlar denilen kitlenin şemsiyeye ihtiyacı var. Gelecek Partisi’ni şemsiye olarak gördüm. Üçlü açıklamayla şemsiyeyi genişletmek istedim. Atomize olan siyasi yapıyı tekrar toparlayabilir miyim diye çaba sarf ettim. Altılı masaya alternatif değildi. Bir yıldır masada olan teklifti.

Neden sizinle yan yana olmak istemiyorlar?

Onu Babacan’a sormak lazım ama açıkladığı referans, kimlik.

Altılı masadan sonra da çabanız sürdü mü?

Karamollaoğlu, nisan-mayıs aylarında yeniden temas çabası içine girdi. Keşke 21’de 21 tam bir mutabakatla reddedildiğimizi Babacan’dan duymuş olsaydım.

Altılı masada birden çok ittifak olabileceğini, DEVA, Gelecek ve Saadet’in ikinci bir ittifak daha kurabileceğini savunuyorsunuz. Yanlış mı biliyorum?

Çünkü yeni seçim yasası çıktığı için milletvekili seçimlerinde atılı ittifakın toplu girmesinin kazanımı yok. Aksine birbirine yakın partiler seçim ittifakı kurarlarsa büyük şansları var. Endişeli muhafazakârlar siyasetinin geleceğini belirleyecek, bunu görelim. Onları tatmin etmedikçe AK Parti ve MHP’nin dini ve milli değerleri istismarına dayalı otoriter yapısını değiştirmek neredeyse imkansız.

Babacan’ın sözlerinden sonra…

O tercihte bulundu. Bundan sonra tekrar tekrar vurgulamam saygısızlık olur. Bir karar vermişler, hayırlı olsun. Ama bu kararın kimlikle ilişkilendirilmesini özellikle o kimliğin doğrudan muhatabı olan kitlelere bırakıyorum.

Kırgın gibisiniz

Geçmişte öyle çok şey gördüm ki artık kırılmayı unuttum. (Gülüyor) Küsmeyi, kırılmayı unuttum. Benim için şu an tek şey var: Türkiye’de gerilimleri azaltacak ulusal bir uzlaşı ortamı sağlamak. Altılı masa bunu sağlıyor. Kalıcı siyasi dönüşüm için içinden çıktığım ve kimliğiyle onur duyduğum, yanlış temsil edildiğine inandığım toplumsal kesimlerin korkularını gidermek ve onlara yeni bir ufuk çizmek. O ufku çizmek için bu metni bir zemin gibi teklif etmiştim. Şöyle denebilirdi: ‘Bu metnin şuralarını değiştirelim.’ Değiştirirdik.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.