PKK Terör Örgütüne Diz Çöktürüp Yalan Terörüne Diz Çökmek!.

Eskilerin demesiyle, Doğru Eğilip Ayakkabısını Bağlayana Kadar Yalan Dünyayı Üç Tur Dolaşırmış!.

Öyle bir girdabın içine çekiliyoruz ki muhalefetin yalanlarıyla, kendimizi ifade edip karşımızdaki kişilere doğruyu anlatmaya çalışırken, gerçeğin tam tersi olduğunu saatlerce ifade etmek için uğraşırken, bir bakıyorsunuz muhalefetin besleme medyasını kullanarak ortaya attığı yalan günümüzün en etkin algı silahı olan sosyal medya üzerinden yüzbinlerce kişiye ulaşmış ve kendi seçmenlerimiz bile bu yalanlara inanıp bizden hesap sormaya başlamış!.

Üstelik ortaya atılan yalanlar da kişilerin şahsiyetleri üzerinden değil, bizzat kişilerin temsil ettiği resmi kurumlar üzerinden atılıp ülke karıştırılıyor!.

Katar üzerinden atılan yalanlar listenin başını çekerken, ne hikmetse algının en iyi yönetildiği yalanlar hep Arap ülkeleri üzerinden tarafımıza ihale ediliyor!.

Buyrun memleketin 98 yıllık partisinin başındaki arlanmaz yüzsüzün T 24 denen resmi vergi levhalı besleme medyası üzerinden servis ettiği yalana bakın, daha sonra bu yalanın yukarıdan aşağıya doğru muhalefetin fonladığı diğer besleme medyasında nasıl köpürtüldüğüne bakın ve sonra da insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi gözlemleyin!.

“Katarlı Öğrenciler Sınavsız Tıp Fakültelerine Alınacak, Türkiye Katar’a Satıldı, En Yüksek İhaleler Katarlılara Verildi, Kanal İstanbul’un Etrafındaki En İyi Arsalar Katarlılara Satıldı, Katar’dan 3 Uçak Dolusu Dolar Gizlice Merkez Bankasına Sokuldu” gibi ipe sapa gelmez yalanlarla neredeyse milletin aklını aldılar!.

Tabii bir taraftan bu yalanlarla milletin aklını bulandırdıkları gibi diğer taraftan da “Cambaza Bak” taktiği ile yalanlarına kilitledikleri insanları oyalarken alttan da skandal denecek derecede işler çevirerek kendi şerefsizliklerinin gündeme gelmesini engelliyorlar!.

Ankara’yı günlerdir altyapı temizlik çalışmaları yapılmadığı için sular seller götürüyor, İzmir’i keza aynı şekilde boka pisliğe teslim edip sel felaketlerinin altında bıraktılar, İstanbul deseniz zaten ekonomisi ile borç batağında denizi içe bok içinde, Ekrem’in skandalları ile rezalet içinde ama tüm bu doğruları konuşmak yerine işi gücü bırakmışız, onların üzerimize attığı iftiranın gerçek olmadığına seçmenleri ikna etmeye çalışıyoruz!.

T 24 denen besleme medya üniversite öğrencilerinin sınava girmesine saatler kala ortaya bir yalan öğrencilerin moralini alt üst ediyor, yalanı Türkiye’yi 20 tur dolandıktan sonra T 24 denen kanal çıkıp namussuzca bir özürle işi geçiştiriyor ama gelin görün ki o yalanı en çok yayan yüzsüz muhalefet lideri hala kişisel sosyal medya hesabı üzerinden aynı yalanı gençlerin kanına zerk etmeye devam ediyor!.

Mamafih ODA TV denen operasyon kanalı; dün bir öğrenci yurdunun önünde film sahnelerinde kullanılan plastik silahları fotoğraflayıp o öğrenci yurdundaki ve yurdun bağlı olduğu kurumdaki binlerce insana terörist yaftası yapıştırıp “AKP’nin Öğrenci Yurdundan Çıkan Silahlar” haberini ortaya atıyor ve bugün hiçbir şey olmamış gibi yayın hayatına yalanlarıyla devam ediyor!.

Ha keza; Cumhuriyet Gazetesi’nden Sözcü Gazetesi’ne, Birgün Gazetesi’nden HALK TV’sine, FOX TV’sinden TELE 1 TV’sine, ARTI 1 TV’sinden köşeyazarlarına kadar topyekün bir yalan terörü ile gavurun atmaya cesaret edemeyeceği kuyruklu palavralarını hergün milletin gözüne sokmaya devam ediyorlar ama bu alçaklıklar için atılan en küçük bir adım bile yok!.

Yapılan ise sadece içlerinden birkaçına RTÜK tarafından milletin gazını almak için verilen göstermelik para cezaları!. Bunun dışında attıkları o kocaman yalanlarına pişman olacakları ve canlarının yanacakları tek bir adım bile atılmıyor!.

Abdulhamid Han’dan Sultan Vahdeddin Han’a kadar, Adnan Menderes’ten Turgut Özal’a kadar, Necmettin Erbakan’dan günümüze kadar yaptıkları bütün darbe ve ihanetleri sadece buna benzer yalanlar üzerinden nihayete erdirdikleri bilindiği halde bu zihniyetin canın yakacak tek bir Babayiğit hala çıkmayacak mı ortaya!.

Her yalanın bu devlete ve millete maliyeti milyarlarca doları aşıp trilyon dolarlara varmışken, her yalan terörü sonrası bu milletin onlarca yılı heba olup ülke karanlıklara sürüklenirken, her şerefsizlik ve ihanet sonrası binlerce insan canından malından olurken kimse bu gidişe “Dur” deme cesaretini hala ortaya koyamayacak mı!.

Onlar daha iktidara bile gelmeden verdikleri seçim vaadlerinde bu ülkenin kendilerine karşı olan medyasına seçimin ertesi günü el koyacaklarını ve o medya camiasındakileri hapislerce çürüteceklerini açık açık söylerlerken biz neden doğru olanı yapmaya cesaret edemeyip bu yalan ve algı terörünün kafasını koparamıyoruz yıllardır!.

Çok mu zor bir geceyarısı kararnamesi çıkarıp “Yalan Haber Yapan, Kaynağı Olmayan Haberler Yapan Kişi ve Kurumlar ile Yalan Haberleri Paylaşıp Devletin ve Milletin Bekasını Tehlikeye Sokanları Hapis Cezası ile Cezalandırılacak, Mal Varlıklarına El Konulacak” başlığı ile bunu kanunlaştırmak ve bunların yalanlarını pompalamak için açtıkları milyonlarca sahte sosyal medya kullanıcılarını sinek gibi avlamak için bir yasa çıkarıp T.C. Kimlik numarası onaylanmayan kullanıcıların sosyal medya hesaplarına erişimini engellemek!.

Çıkarın bu kanunu, bakın bakalım en güçlü oldukları mecralarda başlarının belaya gireceği korkusuyla bir daha şaka bile yapmaya cesaret edebilecekler mi!.

Devlet kademesindeki herhangi bir kişi yada devlet kurumu çıkıp ortaya atılanın bir yalan olduğunu ifade etmekle uğraşacağına, “Kamuoyunda Yer Alan Bilgiler Gerçeği Yansıtmamaktadır” gib aptalca cümlelerle acizliğini ortaya koyacağına bırakın yalanı ortaya atan kişi veya kurum ne halt yiyeceğini düşünsün!.

Ülkemiz için Şehit olmayı göze alıp asker polis olan ve en şerefli mesleği canı pahasına icra etmeye çalışan kardeşlerimiz neden ülkemize düşmanlık edenlerle çatışırken kendini aklama derdiyle kahrolup yansın, işini adam gibi yapan bir bakan yada bürokrat neden üzerine atılan bir iftira için tüm ülkeye rezil rüsva olup çoluk çocuğunun gözünden düşürülsün, bir Belediye Başkanı veya memur neden tırnakları ile geldiği yerden bir iftiraya kurban giderek istifa etmek zorunda kalsın!.

Nede olsa onların bir suç işleseler dahi rezil olmak gibi bir kaygıları yok, istedikleri gibi her türlü ihaneti yapabilme yüzsüzlüğüne ve kabiliyetine sahipler, yalanları ortaya çıktıktan sonra yüzleri de kızarmıyor ama bu yalan terörü ile bize neler kaybettirdikeleri ortada değil mi!.

Parmakla gösterdikleri hiçbir Avrupa ülkesinde bu yalanlarıyla üç gün bile yaşayamayacaklarını eşek gibi bildikleri halde biz neden “Avrupa Ne Der” kaygısı ile bu yalanlara müsamaha gösteriyoruz, nasıl bir mecburiyetimiz var bizim bu yüzsüzlerin attıkları çamurları temizlemeye!.

Bırakın çıkıp “Basın Özgürlüğü, Demokrasi, İnsan Hakları” gibi ipe sapa gelmez nutuklar atsınlar, soran olursa yalanlarını önlerine koyarsınız ve kuyruklarını kıstırıp nasıl geri vites yaptıklarını keyifle izlersiniz!.

En enteresan olan da ne biliyor musunuz; onların şu ülkede en küçücük bir yaptırım gücü bile olmadığı halde biz yanlış bir haberin bile hesabını onlara verirken anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geliyor, gelin görün ki onlar ise attıkları yalanlarla yine anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getiriyor!.

Allah sonumuzu hayreylesin…