“TAŞERON AYNI İŞİ YAPIYOR”
Kendisinin de açlık grevine katılanlardan biri olduğunu ve işten çıkarılan diğer arkadaşlarının gelip eyleme her gün destek verdiğini belirten Terzi, “Firma eski çalışanlarına yüksek maaş ödemek zorunda. Kovid-19’u bahane ederek çoğunluğu Türk bu eski çalışanların işine firma son vermek istiyor. 30 otobüs şoföründen 24’ü firmayı mahkemeye verdi. Bizi taşeron firmaya göndermek istedi, biz de mahkemeye itiraz edip taşeron firmaya gitmeyi kabul etmediğimiz ve işimizi geri isteriz dediğimiz için 4 aydır bize maaş ödemiyor.” dedi.
Çok eski çalışanların işine son verildiğini ve çıkan işçiler yerine gelen taşeron firmanın aynı işi yaptığını belirten Terzi, “Amaçları çalışanlara daha az para vermek. Bunlar tekel olmuş, istedikleri zaman yeni firma açıyor, istediği zaman kapatıyor. Biz işçilerin ise hiçbir hakkı yok.” şeklinde konuştu.
“SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ”
Havaalanına gelen bavulları taşıyan işçilerin koordinatörü olarak çalışırken 17 aralık 2020’de işine son verilen Serkan Yurtaçan da işe 1999 yılında başladıklarını, 2017 yılında ise çalışma haklarını başka bir firmanın devraldığını söyledi.
Bu firmaların 450 kadar taşeron firması olduğunu ve işçilere az maaş ödemek için virüs salgınını bahane edip eski işçileri çıkardıklarını anlatan Yurtaçan, “Aramızda kredi çekip ev yada araba alan, borca giren ve çok zor durumda olan insanlar var. Eski işçi olduğumuz için yüksek maaş ödememek için salgın bahanesiyle bizden kurtulmak istiyorlar ve çıkışımızı gönderdiler. Sendika da işverenden yana oldu. Şu an işler biraz düşük ama bu yaz salgın azalacak ve işler yine hızlanacak. Bu firmalara kalifiye eleman lazım. Biz hakkımızı sonuna kadar aramakta kararlıyız.” dedi.
SON ÇAREYİ AÇLIK GREVİNDE BULDULAR
Şimdiye kadar yürüyüş, gösteri gibi eylemler yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını söyleyen Yurtaçan, açlık grevinin son çareleri olduğunu ve yetkililere seslerini duyurup işlerine geri dönmeyi talep ettiklerini belirtti.