Site Rengi

HABER ÖZETİ
CHP Lideri Özel’e Cumhurbaşkanına Hakaretten jet soruşturma!.
Trump’tan sonra Putin’de nükleer silah çalışması talimatı verdi!.
Balıkesir Sındırgı afet bölgesi ilan edildi!.
200 sanığın yargılanacağı Aziz İhsan Aktaş iddianamesi kabul edildi..
Adalet Bakanı Tunç’tan flaş Selahattin Demirtaş açıklaması!.
Davutoğlu ile Özdağ arasında faşist tartışması yeniden alevlendi!.
Mahkeme kayyumun CHP İstanbul İl Başkanlığı’na devam kararı verdi..
Trump’un tehditlerine rağmen Müslüman Başkan kazandı!.
1.8 milyon Hacı adayı için bugün kura çekiliyor..
ABD’de hava sahası krizi!.
İmamoğlu’nun babasına ve oğluna yurt dışı çıkış yasağı..
Venezuela’nın yeraltı kaynaklarına çökmeye kalkan ABD Çin’e tosladı!.
Bahçeli’nin gördüğü lüzum üzerine Demirtaş tahliye ediliyor!.
Selahattin Demirtaş’tan Devlet Bahçeli’ye teşekkür mektubu..
Motosikletler için koruyucu ekipman zorunluluğu getirildi..
CHP’nin şaibeli kurultay davası yine ertelendi..
Bahçeli kurmaylarını İmralı’ya gönderiyor..
MHP Lideri Bahçeli’den Adalet Bakanlığı’na Selahattin Demirtaş talimatı!.
Deprem yardımlarına çöken AK Partili vekile Merkez Bankası’ndan kıyak ihale!.
Trump Veneuzela’nın yeraltı kaynaklarının peşinde!.
Ekrem’in sahte diplomasının detayları belli oldu…
2026 yılı trafik cezaları tarifesi belli oldu..
ChatGPT’ye sağlık ve hukuk konularında danışmanlık dönemi sona erdi!.
Alman Başbakan Erdoğan’dan fırçayı yiyince çantasını açamamış!.
Kahpe İsrail ateşkes anlaşmasını 194 defa ihlal etti!.
Venezuellalı muhalif kahpe darbe yapması için ABD’ye adeta yalvarıyor!.
Yeni hafta soğuk ve yağışlı hava ile başlıyor..
CHP’nin yere göğe sığdıramadığı İngiliz Kemâl’in gerçek yüzü ortaya çıktı!.
Sağlık raporu alamayan Hacı olamayacak..
Reha Muhtar THY’nin kara listesine alındı!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

İçişleri Bakanı Soylu’dan flaş İstanbul Sözleşmesi açıklaması!.

İçişleri Bakanı Soylu’dan flaş İstanbul Sözleşmesi açıklaması!.
20.03.2021
A+
A-

Türkiye’nin dün akşam İstanbul Sözleşmesi denen sapkın düzenlemeden sürpriz bir biçimde çekilme kararını açıklamasının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.” ifadelerini kullandı!.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir açıklama yayımladı..

Bakan Soylu’nun açıklamaları şu şekilde:

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz..

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.