Fahrettin Altun’a karşı HDP-CHP-İP ittifakı..
Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda iletişime yeni bir vizyon kazandıran Fahrettin Altun, muhalefet partilerinin hedefinde. Dün Meclis’te Fahrettin Altun konuşuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri olan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yaptığı çalışmalar nedeniyle uzun zamandır muhalefet tarafından hedef tahtasına yerleştiriliyor.
Türkiye’nin iletişim vizyonunu yeni bir noktaya taşıyarak devlete karşı algı operasyonlarının kırılmasını sağlayan Fahrettin Altun, muhalefet tarafından kendisine yönelik kamuoyuna pompalanan yalanlarla da mücade ediyor.
Hakkında oluşturulan yalan kampanyalarını çürüten Fahrettin Altun, bu kez Meclis’te hedef tahtasına konuldu.
CHP-İP-HDP
İyi Parti tarafından Meclis’e, Fahrettin Altun hakkında Meclis araştırması açılması istendi. Genel Kurul salonunda yapılan görüşmelerde; CHP, İyi Parti ve terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı HDP ortak hareket etti.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NIN ATTIĞI ADIMLAR RAHATSIZ EDİYOR
İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, 16 Nisan 2017’de Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğini, bu sistemde geçen yaklaşık 4 yıllık süreçte yürütmenin, yargı ve yasama üzerinde mutlak bir tahakküm kurduğu popülist ve otoriter bir rejim inşa edildiğini öne sürdü.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memurlarının bir partiye üye olamayacaklarını, siyaset yapamayacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un bunun dışında tutulduğunu öne süren Toğrul, “Bu şahıs sadece siyaset yapmakla kalmıyor, tam tersi, bazen baktığınızda yeni ucube sistemin Cumhurbaşkanı sözcüsü, bazen baktığınızda aslında Türkiye’de ekstra bir bakanlık var, tüm bakanlıkların üstünde kara propaganda bakanı gibi görev yapıyor.” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de “Anayasa madde 6 diyor ki: Hiç kimse Anayasa’dan kaynaklanmayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Cumhurbaşkanına verilen yetkiyle çıkarılmış 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne bakıyorsunuz, Fahrettin Altun’un yetkileri ağırlıklı olarak yurt dışında Türkiye’nin iletişimiyle ilgili, yurt içinde de gazeteciler, basın mensuplarıyla ilgili görevleri var ama fiilen bir propaganda bakanı gibi, fiilen AK Parti’nin propaganda başkanıymış gibi görev yapıyor.” dedi.
AK PARTİ’DEN YANIT
AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ise İletişim Başkanı Altun’un açıklamasına rağmen aynı yalanların, yanlışların tekrar ettiğini söyledi.
Güler, “Fahrettin Altun Bey, İletişim Başkanı olarak DHKP-C’den MLKP’ye, TİKKO’ya, PKK’nın hedefinde olan bir insandır. Onun kullanmış olduğu makam araçlarını dilinize dolamanız ayıptır. Sizlerin de makam araçları var. İnsanlar, makamlar gelip geçicidir. İnsanların şahsiyetiyle ve onurlarıyla lütfen oynamayın.” dedi.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NIN GÖREVİ
AA muhabirinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan aldığı bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği birçok yeni kazanımdan biri de Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlık statüsünde, İletişim Başkanlığı’nın ihdas edilmesi oldu.
14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kurulmasının ardından Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 25 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak atandı.
İletişim Başkanı; MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, Strateji Bütçe Başkanı gibi Cumhurbaşkanlığına bağlı başkanlıkların başkanlarıyla aynı statüde bulunuyor.
İletişim Başkanlığı’nın görevleri ise şöyle:
“Devletin tanıtma siyasetinin ve tanıtma ile ilgili alanlarda Cumhurbaşkanınca belirlenecek stratejilerin tespitine yardımcı olmak,
Türkiye’nin dış tanıtım faaliyetlerini yürütmek ve iç ve dış kamuoyunda Türkiye’nin tezlerini anlatmak,
Devletin stratejik amaç ve hedefleri ile milletin menfaatleri doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde uygulanacak stratejik iletişim politikalarını belirlemek,
Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri almak ve uygulamak,
Devletin üst düzey makamlarını ve kamuoyunu doğru ve hızlı bir şekilde bilgilendirmek,
Türkiye’ye yönelik gerçekleştirilen dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetleriyle mücadele etmek,
Türkiye’nin tanıtılması amacıyla hazırlanan yayınların ve gerçekleştirilen faaliyetlerin uluslararası kamuoyuna duyurulması için hazırlanan metinlerin talep edilen dillerde çevirisini yapmak ve kamuda söylem birliğini sağlamak,
Ulusal ve uluslararası basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırıcı tedbirleri almak, basın mensuplarına basın kartı düzenlemek,
Vatandaşların şikayet, talep, görüş ve önerilerinin derhal işleme alınıp değerlendirilmesi, sonuçlandırılması ve ilgilisine süratle cevap verilmesini sağlayarak devlet ile vatandaş arasındaki bağı daha da güçlendirmek.”
SİYASAL NİTELİKLİ BİR ATAMA
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesinde İletişim Başkanlığı’nın görevleri, 4. maddesinde de İletişim Başkanın görev ve sorumlulukları düzenleniyor.
Buna göre, kararnamede, İletişim Başkanı’nın görev ve sorumluluklarına ilişkin, “Cumhurbaşkanı tarafından verilen diğer görevleri yapar.”, “Başkan, belirtilen görevlerin yürütülmesinden doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumludur” hükümleri yer alıyor.
İletişim Başkanı yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde hükümetin icraatlarıyla ilgili iç ve dış kamuoyunu bilgilendirmek, içeride ve dışarıda Türkiye ve hükümetle ilgili dezenformasyon kampanyalarına karşı mücadele etmek konusunda da sorumluluk yürütüyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üst düzey yöneticiler konusunu düzenleyen 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, “Ekli (I) sayılı cetvelde yer alanların görev süresi, atandıkları tarihte görevde bulunan Cumhurbaşkanının görev süresini geçemez. Cumhurbaşkanının görevi sona erdiğinde, bunların görevi de sona erer. Ancak bunlar, yerlerine atama yapılıncaya kadar görevlerine devam eder. Görev süreleri sona erenler, yeniden atanabilir. Bunlar, görev süreleri sona ermeden de Cumhurbaşkanınca görevden alınabilir.” düzenlenmesi bulunuyor.
Bu madde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üst düzey yöneticilerin rolünü tanımlaması bakımından önem kazanıyor. Söz konusu madde, yeni sistemin doğasına uygun olarak, Cumhurbaşkanının kritik gördüğü görevlere atayacağı kişileri seçmesine ve kendi ekibiyle çalışmasına imkan veriyor. Madde, Cumhurbaşkanı ile bürokrasi arasındaki mesafeyi kaldırıyor.
İletişim Başkanı örneğinde olduğu gibi, bu görevlere atanan kişiler, yeni sistemde yürütme yetkisini tek başına kullanan Cumhurbaşkanının bütün politika ve programlarının yaşama geçirilmesinde rol oynuyor.
Cumhurbaşkanı yeni sistemde yürütme yetkisini bakanlıklar, başkanlıklar, ofisler, politika kurulları gibi yeni sistemin temel mekanizmaları ile birlikte kullanıyor. Cumhurbaşkanının çalışma ekibinin tamamı teknik uygulama sorumlusu olarak görev yapıyor.
Bu grup kamu görevlisiyle ilgili usul ve esaslar, Devlet Memurları Kanunu’ndan farklılaşıyor. Bu pozisyonlar ayrı bir statü ve nitelik arz ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi açısından İletişim Başkanlığı pozisyona dayalı, siyasal nitelikli bir atama olarak görülüyor.
AMERİKA ÖRNEĞİ
Hükümet sistemi benzerliği nedeniyle ABD örneği ele alındığında, ABD’de de genel uygulamaya ve hakim anlayışa bakıldığında, siyasi faaliyet ve açıklamaların meşru olarak kabul edildiği ve her somut olay için ayrıca bir değerlendirmenin yapıldığı görülüyor.
Ayrıca Beyaz Saray bünyesinde basın danışmanının yanı sıra Başkana doğrudan bağlı bir İletişim Direktörü görev yapıyor. Pozisyona bağlı, Başkanın yaptığı bir siyasi nitelikte atama olarak, Başkanın değişik mecralarda siyasi temsilinin yapılabildiği, Başkana yönelik siyasi eleştirilere yanıt verildiği, Başkanın siyasi muarızlarıyla polemiklere girilebildiği gözlemleniyor.
Devlette İletişim Başkanı’nın statüsündeki kamu görevlilerine tanınan haklar, İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a da tanınıyor.