Site Rengi

HABER ÖZETİ
CHP’li belediyeye Gülşen operasyonu!.
MHP İl Başkanlığını karıştıran yolsuzluk iddiası!.
Paralarını alamayan Halk Otobüsü sahipleri İBB’yi bastı!.
Merkez Bankası faizi yüzde 46’ya yükseltti!.
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında gözaltı kararı!.
Sözde soydaşlarımız olan şerefsizler Türkiye’yi 12 milyar euroya AB’ye sattılar!.
Rasim Ozan Kütahyalı’yı “Şarlatan” benzetmesi ile yerden yere vurdular!.
Trump’tan Çin’e yeni tehdit: BENİ KIZDIRIRSANIZ GÜMRÜK VERGİSİNİ YÜZDE 245’E YÜKSELTİRİM!.
Kaç Suriyeli ülkelerine geri döndü…
Özgür Özel’den sonra Ekrem İmamoğlu’da İngilizlere sığınıp adalet dilendi!.
Trump’un vergi zorbalığına Çin’den çok konuşulacak adım!.
Hastaneden Sırrı Süreyya Önder açıklaması!. Hayati tehlikesi devam ediyor
Fenerbahçe Morinho’yu göndermeye hazırlanıyor!.
DEM Parti PKK’yı ne zaman silah bırakacağını açıkladı..
Kabine Toplantısı sonrası 25 öğretmen ataması yapılacağı açıklandı..
Başörtülüler okullara alınmasın diye hayatı durduracaklarmış!.
İBB’den paralarını alamayan Özel Halk Otobüsleri kontak kapatıyor!.
İmamoğlu’nun tutukluluğuna itiraz başvurusu reddedildi!.
İtalya Öcalan’ın Haziran sonuna kadar serbest bırakılacağını açıkladı!.
Bankalar Merkez Bankası’nın kararını beklemeden faiz arttırımına gitti!.
1 yıl içerisinde 1 milyon kişiyi sınır dışı edecek!.
Zirai don Türkiye’deki tüm tarım alanlarını yerle bir etti!.
Havalimanlarında yeni dönem!. Check-in yerine yüz tanıma devri başlıyor..
Konya’daki sapık doktorlar için gözaltı kararı!.
Trump cep telefonlarına ve bilgisayarlara vergi muafiyeti getirdi!.
CHP’li Üsküdar Belediyesi 1 yılın sonunda maaş ödeyememeye başladı!.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan muhalefete ders gibi sözler!.
Gözler Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararında!.
Down sendromlu çocuğu oyun alanına almayan işletmeye ibretlik ceza!.
Devlet hastanesindeki doktorların kan donduran sapıklığı!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Günün Ayet ve Hadisi..

Günün Ayet ve Hadisi..
05.09.2021
A+
A-

VAHYİN DİLİNDEN

اِنَّ اللّٰهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِۚ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَۚ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْاَرْحَامِؕ وَمَا تَدْرٖي نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَداًؕ وَمَا تَدْرٖي نَفْسٌ بِاَيِّ اَرْضٍ تَمُوتُ ؕ اِنَّ اللّٰهَ عَلٖيمٌ خَبٖيرٌ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla..

“Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah’ın katındadır;

O, yağmuru yağdırmakta; rahimlerdekini bilmektedir.

Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez; hiç kimse nerede öleceğini bilemez; ama Allah her şeyi bilir, her   şeyden haberdardır.

(Lokmân Suresi – 34)          (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)

TEFSİRİ:

Sûre, Allah’ın ilminin ve kudretinin kusursuzluğunu özetleyen ve ilâhî bilgi ile insan bilgisi arasındaki büyük farkı gösteren ifadelerle son bulmaktadır. Klasik tefsirlerde bu âyete dayanılarak, kıyametin ne zaman kopacağını, yağmurun ne zaman yağacağını, rahimlerdeki bebeğin cinsiyetinin ve ten renginin ne olduğunu, insanın ileride neler elde edeceğini, gelecekte ne gibi durumlarla karşılaşacağını ve ne zaman nerede öleceğini Allah’tan başkasının bilemeyeceği ileri sürülmüş, dolayısıyla bunlara “mugayyebât-ı hams” (beş bilinmeyen) denilmiştir (meselâ bk. Taberî, XXI, 88-89; İbn Atıyye, IV, 356).

Halbuki âyette kıyametin ne zaman kopacağı bilgisinin sadece Allah’a ait olduğu, kezâ hiç kimsenin yarın ne elde edeceğini ve nerede öleceğini bilemeyeceği, dolayısıyla bu bilgilerin de sadece Allah’a ait olduğu belirtilmekte; fakat yağmurun yağma zamanı ve rahimdeki bebek hakkında “Bunları da yalnız Allah bilir” gibi bir sınırlama bulunmamakta; sadece yağmuru Allah’ın yağdırdığı, dolayısıyla zamanını da bildiği; kezâ O’nun rahimlerdekini de bildiği ifade edilmektedir.

Bu ifadeden kesinlikle bu iki konuda Allah’tan başkasının önceden bilgi sahibi olamayacağı anlamı çıkmaz; diğer bir ifadeyle âyette diğer üç konudaki bilginin yalnız Allah’a mahsus olduğu açıkça belirtilirken yağmurun vakti ve henüz doğmamış olan bebeğin cinsiyeti ve özellikleri hakkında, böyle bir sınırlamaya yer verilmemiştir; bu da –eski tefsircilerin iddiasının aksine– belirtilen iki konuda insanların önceden bilgi sahibi olabileceklerini gösterir.

Nitekim çağımızda bilim bu noktaya gelmiştir. Ancak, kuşku yok ki bu, insanın belirtilen konularda veya benzerlerinde önceden bildiklerinin mutlaka aynıyla gerçekleşeceği anlamına gelmez; zira olmuş ve olacak tabiat olaylarını bütün yönleriyle eksiksiz bilen yüce Allah, insanların bilgilerini ve tahminlerini alt üst eden yeni durumlar yaratabilir ve böylece insanların olmasını bekledikleri olaylar gerçekleşmeyebilir.

Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 344-345

 

ALLAH RASULÜNDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

“İnsanların en kârlısı, ömrü uzun, ameli güzel olandır.”

(Tirmizî, Zühd 21, 22)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Ömür, her birimizin dünya pazarında kalma süresidir. Onu takdir eden de Yüce Rabbimizdir. Bizim bu süreyi ne tayin etme ne de bilme imkânımız vardır. Görüntü ne olursa olsun, bu dünyadaki davranışların bir tek adı vardır: Amel. Her birimiz hakkında tutulan zabıtların tümüne de amel defteri denilmektedir. Kârlılık, zararlılık; hayırlılık veya şerlilik işte bu defterdeki kayıtlara göre tesbit edilmektedir. Hadisimiz de kâr ve zararı ömür-amel ilişkisi noktasından değerlendirmektedir. Zira hadisin bir başka rivayetinde “İnsanların en zararlısı da ömrü uzun, ameli kötü olandır” ilâvesi bulunmaktadır.

Bu duruma göre asıl önem taşıyan amelin vasfıdır. Yani güzel mi, yoksa kötü mü olduğudur. Ömrün uzunluğu kâr ve zarar hesâbında ikinci unsurdur.

Aslında her birimiz uzun bir hayatı isteriz. “Tûl-i ömr ile muammer olma” duasına “âmin” demeyecek olanımız bulunmaz. Zira ilgi duyduğumuz her şeyin farkına yaşarken varırız. Bu sebeple de bizi kendilerine bağlayanlar arasında uzun süre kalmak isteriz. Hem de bu işin bizim isteğimize bağlı olmadığını bile bile…

Hadisimiz uzunluğu istenen ömrün güzel amel ile değerlendirilmiş olması gereğini bize hatırlatmaktadır. Zira herkes, âhiretteki hayatını bu dünyada hazırlamaktadır. Buradaki güzel ameller, oradaki güzelliklerin çekirdekleridir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz bir başka hadisinde “Mü’minin ömrü uzarsa, hayrı artar” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III, 27) buyurmuştur.

Amelin güzelliği, öncelikle meşrû olması, sonra da ihsan kalitesine sahip bulunması ile mümkündür. Bu ise, müslümanca yaşama sorumluluğu ve mutluluğuna sahip çıkmak demektir. Böyle bir gayretle geçecek ömrün uzun olması, elbette en büyük kârlılık ve saadettir. Bunun temini yani amelin güzelliğinin sağlanması, hiç şüphesiz nefsin arzularına uyarak değil, onunla mücâhede ederek mümkün olacaktır. O halde yaşadığımız sürece nefisle mücâhedeye devam etmek durumundayız. Hadisimizin mesajı budur.

Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler

Yalnız başına uzun yaşamış olmak bir fazilet değildir. Ömrün uzunluğuna amelin güzelliği eklenirse bir kıymet ifade eder.
Güzel amel sahibi olmak için mücâhedeyi sürdürmek gerekmektedir..

 

Kaynak: Riyazüs Salihin

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.