AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Antalya mitingine katıldı.
Erdoğan, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen mitingde toplanan coşkulu kalabalığı selamladı.
“Karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var”
Daha sonra konuşmasında, mitinge katılım sayısından bahseden Erdoğan, “Şu anda karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var.” dedi.
Antalya’nın çeşitli ilçelerinden mitinge katılanlar, açtıkları pankartlarla ve tezahüratlarla Erdoğan’a destek verdi.
Erdoğan’dan peş peşe önemli mesajlar
Antalya’nın desteğine talip olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı, 6’lı masanın ortak adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na HDP ve terör örgütünün desteği üzerinden yüklendiği konuşmasında şunları söyledi:
“Antalya attığımız her adımda yanımızda yer aldı”
Antalya’yı turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle geliştirmek, zenginleştirmek için gece gündüz çalıştık. Antalya da attığımız her adımda yanımızda yer aldı, bize destek oldu. Türkiye Yüzyılı’nın inşası için hazırlandığımız şu dönemde bir kez daha Antalya’ya olan sevgimizi ifade etmek, Antalya’nın desteğine talip olmak için sizlerle bir aradayız.
Antalya elindeki değerleri kazanca dönüştürmeyi, çalışmanın ve üretmenin değerini çok iyi bilir. Bu şehir ayrımcılığın hiçbir çeşidine itibar etmez. Sermayesini ve alın terini akıtarak burada yeni bir hayata başlamak isteyen herkesi kucaklar. Ama aynı zamanda bu şehir, mesele ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Biz bunun için Antalya’yı ayrı bir seviyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyılı hayalini en iyi sizlerin anlayacağına inanıyoruz. Ülkemizi bugüne kadar nasıl sizlerle birlikte büyüttüysek, güçlendirdiysek, zenginleştirdiysek, inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da beraber inşa edeceğiz. Türkiye’yi daha ileri taşımak için ter döküyoruz.

“Ülkenin birikimlerini 6’lı olarak başlayan masada paylaşmaya niyetlendiler”
Biz Türkiye’yi daha ileriye taşımak için ter döküyoruz. Şu anda karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var. Birileri de ülkenin birikimlerini önce 6’lı olarak başlayan masada paylaşmaya niyetlendi, sonra pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan biri yerinden kalkıp sonra geri otururken, masanın altındaki gizli ortak HDP de bu cümbüşteki yerini aldı.
Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, 2 büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak sayını 9’a çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETO durur mu? Onlar da hemen seslerini yükselttiler.
Oldu mu size 11 ortak. Oldu mu size 11 ortak. Daha DHKP-C’sini, Avrupa ve Amerika’da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Türkiye, siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir oyunu asla hak etmiyor.

“Kılıçdaroğlu’nu aday olarak karşımıza diktiler”
Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma, CHP tabanının da ittifaktaki diğer partilerin tabanlarının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor.
Ne diyordu bay bay Kemal? ‘Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz.’ denilerek bu nobranlık açıkça ifade ediliyor. Bunların derdi seçimlerde yönetimi değiştirirken, sonra Türkiye’nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir.
Bunların derdi Türkiye’yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasisiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyeceği bir çukura itmek, bir bataklığa saplamaktır. Ama inşallah başaramayacaklar.

HDP ile görüşme tepkisi: Gerçek siyasetçiysen, çıkarsın açıklarsın
Seçimlere iki haftadan daha az vakit kaldı. Terörist Selo, Diyarbakır’da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo cezaevinde. ‘Selo’yu çıkaracağız’ diyorlar. Ondan sonra da Selo’yu Öcalan’ın yerine getireceklermiş.
Buradan şu anlaşılıyor. Bay bay Kemal’in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak. Gerçek siyasetçiysen, çıkarsın açıklarsın. Hayatı yalan. Hep fırıldaklarla dolaşıyor. Benim milletim bu yalana ‘evet’ demeyecek. Şu 10 günde durmak yok.

“Bu filmle ilk defa karşılaşmıyoruz”
Kılıçdaroğlu üzerinden ülkemize dayatılan bu filmle ilk defa karşılaşmıyoruz. Bu filmi daha önce defalarca seyrettik. Tek parti döneminde insanlarımızın hak ve özgürlükleri çiğnenirken, sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik.
Her 10 yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik. Ömürleri 1 yılı bulmayan koalisyon hükümetlerinin yönetiminde güven ve istikrar iklimini kaybederken seyrettik.
Biz defalarca seyrettiğimiz bu filmin senaristlerini de oyuncularını da iyi tanırız. Finalini de çok iyi biliriz. Ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar.

“Bunların derdi bizimle değil, Türkiye’yledir”
Ülkeyi köken ve mezhep ayrışmasını derinleştirerek yeniden kamplara bölmek, kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Ülkeyi tasmaları emperyalistlerin elinde olan terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar. Bunların derdi bizimle değil, Türkiye’yledir, Türk milletiyledir, Türkiye’nin kazanımlarıyladır.

“Teröristler bay bay Kemal’i destekliyor”
Kandil’den ne diyordu birisi? ‘Bizim desteğimiz Kılıçdaroğlu’yladır.’ Dini, diyaneti, bayrağı, ezanı olmayan kimler destekliyor bay bay Kemal’i? Bu teröristler. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Bay bay Kemal, senin arkadaşın Kandil. Onlarla beraber bu yoldasın.
Ama 14 Mayıs’ta bu aziz millet, sevgili vatandaşlarım sana sandıkları mezar edecek.

“Doğru yolda olduğumuzun ifadesidir”
Dünyanın devler ligine ülkemizi taşıdık. Bizden öncekiler gibi vesayete eyvallah etseydik, darbecilere teslim olsaydık, terör örgütlerinin başını ezmeseydik… Kandil’den ne diyor? ‘AK Parti’yi destekleyemeyiz, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz.’
Bu güzel bir ifade. Onların bay bay Kemal’i desteklemeleri, bizim doğru yolda olduğumuzun ifadesidir. Türkiye’yi bugünkü seviyesine getirmeseydik, emin olun bize kimse ilişmezdi. Ne ekonomik tuzaklara maruz kalırdık ne aleyhimizde yürütülen küresel kampanyaların muhatabı olurduk.

“Kılıçdaroğlu tam da böyle bir tiptir”
Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözlere, destek istediği yerlere, onu destekleyenlere bakın. Tipik bir teslimiyetçi eski Türkiye politikacısıyla karşı karşıyayız. Eskiden adeta cennet vaadiyle gelip, size cehennemi yaşatanlar vardı.
Kılıçdaroğlu tam da böyle bir tiptir. Ağzından çıkanı kulağı duymaz. Vaat diye söylediği şeylerin bir kısmı ülkeyi tanımadığı için zaten yapılmış olan işlerdir. Söylediği şeylerin bazılarının ucunun nereye gideceğini kendi de bilmez veya bilir ama diyet borcu gereği onu söylemek zorundadır. Çünkü bu zat, yaptığımız her şeyi yıkacağını, kurumları kapatacağını ifade ediyor.
Öğretmeniden doktoruna hepsini tasfiye edeceğini söylüyor. Daha doğrusu bay bay Kemal HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve gizli tetikçiler ne diyorsa Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Amerika’daki, Avrupa’daki mahfillerde kulağına neler üflenmişse, Kılıçdaroğlu onu söylüyor.

“Pensilvanya’nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı koyulaştırıyor”
Arada bir kendi fikrini söylediği oluyor elbet. Bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Masanın etrafında oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Buna rağmen şunu düşünmeden edemiyoruz.
Hangi insan kendi ülkesine, devletine, milletine bu kadar büyük kin duyabilir? Bay bay Kemal, Amerika’da bir benzin istasyonunda bir restorana giriyor, orada neler çevirdiği de belli değil. Açıklayamıyor çünkü Pensilvanya’nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı koyulaştırıyor. Hangi insan, ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir?

“Kimsenin meşrebini, dinini sormadık”
Tam 15 seçimdir biz önce Allah’ımıza sonra milletimize güvenerek girdiğimiz mücadeleden boynu bükük ayrılmadık. Bu bay bay Kemal’in bir referansı var mı? 10 tane büyükşehir belediye başkanı var CHP’li, bir de onlara bakın. Şu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Antalya’mıza ne kazandırdı? İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla ne kazandırdı?
Çünkü bunların derdi başka; İstanbul’u sel alır götürür bay bay Kemal’in adamı Bodrum’da. Bodrum’dan çıkmazlar. Aynı şekilde diğerleri de öyle. Ama biz hizmet ehliyiz. 14 Mayıs’ta Antalya’dan rekor biz destek bekliyoruz.
Kimsenin meşrebini, dinini sormadık. Ne diyor bay bay Kemal? Ben Aleviyim diyor. Eyvallah. Yani biz sana Alevi misin değil misin bunu sormadık ki. Bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun? Demek ki oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi-Sünni diye ayrıma tutanlara lanet olsun. Sadece asırlık ihmalleri telafi ederek ülkemizi büyütmenin, sıkıntılarını çözerek milletimizi mutlu etmenin çaresine baktık. Elbette eksiklerimiz de olabilir. Hiçbir kimse inkar edemez ki bu ülke için samimiyetle çalıştık.
Şehir hastanesi müjdesi
Aralarında bin yataklı şehir hastanemizin de olduğu 2 bin 100 yataklı sekiz hastanemizin yapımı halen sürüyor. Şehir hastanemizi inşallah yakında hizmete açıyoruz.

“Bay bay Kemal, TOKİ’yi sana bu millet yedirtmez”
Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 4 bin 690 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 88 konutun yapımına devam ediyoruz. Bay bay Kemal yeni bir şey daha söylemiş. TOKİ’yi kapatacakmış.
Ben göreve gelmeden önce TOKİ’deki üretim sayısı 40 bin konuttu, şimdi 1 milyon 300 bin konutu biz yaptık. Bay bay Kemal, TOKİ’yi sana bu millet yedirtmez. Depremde TOKİ’nin neler yaptığını gördük.
Şehrimizdeki konut sıkıntısının farkındayız. Bunun için Antalya’ya İlk Evim’le 7 bin 150 konut inşa edecek, İlk Arsam’la 23 bin konutluk altyapılı arsa vereceğiz. Şehrimizdeki 24 bin 258 bağımsız bölümde kentsel dönüşüm gerçekleştirdik. Yeni konut projeleriyle, hukuki yaptırımlarla kiralarda yaşanan fahiş artışların yol açtığı sıkıntıyı da yine biz çözeceğiz.

“Antalya Havalimanı’mızın kapasitesini yıllık 80 milyona çıkarıyoruz”
Antalya Havalimanı’nı yaptığımız iç ve dış hatlar terminalleriyle büyüterek yıllık 35 milyon yolcu kapasitesine biz ulaştırdık. Gazipaşa-Alanya Havalimanı’nı açtık. Şimdi de Antalya Havalimanı’mızın kapasitesini yıllık 80 milyona çıkarıyoruz. Ayrıca Konya-Antalya güzergahını 1 saat kısaltacak 5 bin 68 kilometrelik Demirkapı Tüneli ve 34 kilometrelik yolunu tamamladık, hizmete açıyoruz.
Yaptıklarımız anlatmakla bitmiyor. Karadeniz doğalgazını çıkarırız dedik yaptık. Attığım imza ile doğalgaz bu ay bedava, ücretsiz. 1 yıl boyunca da aynı şekilde devam edecek. 14 Mayıs’ta sizden güçlü bir destek istiyoruz.
“100 yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz diyor”
Çünkü biliyoruz ki karşımızdakilerin hiçbirinin de eserle, hizmetle, yatırımla uzaktan yakından ilgisi yok. Onların derdi başka. CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bay bay Kemal, CHP’yi öyle bir yere getirdi ki bu parti kurucusu olduğu Cumhuriyet’e ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal’e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü.
Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi. 100 yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz diyor. Diyen kim? HDP’li. Bu masada bu da var. Bay bay Kemal, sana bu yolu açmaz benim milletim. 14 Mayıs’ta benim milletim bu hesabı sana soracak.