LÜBNAN’DA FRANSA PROTESTOSU!.
Lübnan’da hükümetin vergi politikalarına karşı 17 Ekim’den beri gösterilere devam eden eylemciler, Fransız yetkilinin ziyaretini de protesto etti.
Fransa’nın Beyrut Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup gösterici, Fransa Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Dairesi Müdürü Christophe Farno’nın son gelişmeler üzerine gerçekleştirdiği ziyarete, Lübnan’ın iç işlerine müdahale olduğu gerekçesiyle karşı çıktı.
Burada göstericiler adına okunan açıklamada, Fransa’nın Lübnan’a yönelik siyasi ve ekonomik mühendislikleri sonucu ülkenin borç batağına sağlandığı savunuldu.
Fransızların Lübnan işgali sırasında mezhepsel bölünmelerin temelini atmakla suçlandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Dışişleri Bakanlığı, yüksek komiserlik döneminin sona erdiğini, Lübnanlıların yabancı ülkelerin talimatlarını kabul etmeyeceğini ve ülkemizi kendilerine bağlı hale getirmek isteyenlerin müdahalelerinden memnuniyet duymayacağını bilmiyor mu? Bunlar, ülkemizi iflas etmiş halde Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) insafına terk edilsin diye borç batağına sürüklemek ve zenginliklerimizi yağmalayarak bizleri kendi politikalarına mecbur bırakmak istiyorlar.”
Lübnan’daki intifadayı fırsata dönüştürmeye kalkışmama uyarısının yapıldığı açıklamada, “Sizlerin ülkemize yönelik oynadığınız rol, belirlediğiniz hedef ve beklentilerinizi biliyoruz. Bu intifada, sömürgecilik ve yağmalamalara karşıdır.” ifadesi kullanıldı.
Ülkede süren protestoların, Lübnan’a yönelik her türlü müdahaleye karşı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, Fransa’nın da müdahale ve arabuluculuğunun kabul edilmediği belirtildi.
Hükümeti istifaya zorlayan gösteriler
Lübnan’da hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim’de başlayan protestolar kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayılmıştı.
Gösterilere 13 gün direnen Başbakan Saad el-Hariri, 29 Ekim’de istifasını sunmak zorunda kalmıştı.
Ülke genelinde küçük eylemlerle protestolarını sürdüren göstericilerin, iç savaşın sona erdiği 1990’dan bu yana yönetimi paylaşan siyasi partilerin oluşturduğu kabine yerine, teknokratlardan oluşan bağımsız ve küçültülmüş bir hükümet kurulması, erken seçime gidilmesi, yolsuzluğa bulaşan yöneticilerin yargılanması gibi talepleri bulunuyor.
YORUMLAR