Cumhurbaşkanı Erdoğan resti çekti! “Türkiye yaparım dedi mi yapar!.”
AK Parti grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ” İdlib’deli süreci yakından takip ediyoruz. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız. Herkes bu işin şakasının olmadığını, Türkiye’nin ‘yaparım’ dediği şeyi mutlaka yapacağını görüp kabul etmelidir.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“Ülkemizin bu dönemde attığı adımlar önümüzdeki yarım asrı biçimlendirecektir. Tarihin hiçbir döneminde katliam zulüm lekesi bulunmayan bir millet olarak bize yakışan tavır neyse onu sergiliyoruz. Biz Suriye’de, Libya’da macera peşinde değiliz. Gözümüz petrol ve para hırsıyla kör olmuş değildir. Türkiye’nin güvenliğinin, Libya’nın, Irak’ın Kafkasların güvenliğinden geçtiğini hala anlamayanlara söyleyecek sözümüz bulunmuyor. Ama hamd olsun milletimiz bu gerçeği görüyor ve destekliyor.
BAHÇELİ VE BAYKAL’A TEŞEKKÜR
Bu vesileyle Cumhur ittifakındaki ortağımız sayın Devlet Bahçeli’ye izlediğimiz politikaya verdiği güçlü destek için teşekkür ediyorum. CHP eski Genel Başkanı eski Deniz Baykal’a da Libya konusunda gösterdiği devlet adamı tavrı için teşekkür ediyorum.
MİLLETİMİZE HAVALE EDİYORUM
Daha dün Doğu Akdeniz’de herkes var Türkiye yok diyen birileri ülkemizin Doğu Akdeniz’de attığı adımlara karşı çıkıyorsa da böyle vicdanlı siyasetçiler yapılan işin hakkını ancak teslim edebiliyor. “Putin İstanbul Havalimanı’na inemedi” yalanına sarılana kadar ülkemizin menfaatlerine sahip çıkamayanları milletimize havale ediyorum. Tarih bu kritik dönemde kimin nerede durduğunu, kimin fedakarlık yaptığını kimin hainlerin safında yer aldığını kaydediyor. Sonuçta kazanan millet oldu, istiklal aşkı oldu. Gelecekte bugünler anlatılırken saflar aynı netlikte ortaya konacak. Ötekiler de hak ettikleri yere kaydedilecektir.
Suriye’de gerçekleştirdiğimiz harekatlarla sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık. Barış Pınarı Harekatı’nda tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifalar diliyorum.
BİZ AHDİMİZE BAĞLIYIZ
Amerika’dan Rusya’ya İran’dan Avrupa ülkelerine kadar herkesin içinde olduğu Suriye sahasında en küçük kazanımlar için dahi büyük mücadeleler vermek gerekiyor. Sorunu tümüyle çözemediğimizin sürekli farkındayız. Ama ilk aşamayı başarıyla tamamladık. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde küçük çaplı da olsa hala saldırıları sürdürüyor. Türkiye olarak imzaladığımız mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasıyla yerine getirilmesi şartıyla biz ahdimize bağlıyız. Şu anda maalesef bize verilen sözler ile sahadaki durum arasında yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklılıklar bulunuyor. Türkiye’nin Suriye’deki varlığı kendi güvenliği yanında bu ülkenin toprak bütünlüğünü ve halkın tamamının huzurunu sağlamaya yöneliktir. Bu ülkede konjonktürel çıkarlar içinde bulunanlarla bizim aramızda böyle bir temel fark vardır.
ONLARI KENDİ BAŞINA BIRAKAMAYIZ
Son dönemde İdlib’de yaşanan gelişmeler, bölgedeki her adımın ülkemizi nasıl doğrudan ilgilendirdiğini bir kez daha gösterdi. Sayıları 400 bini bulan İdlib’li kardeşlerimiz ülkemiz sınırlarına doğru harekete geçti. O çocukların çırılçıplak ayaklarıyla o çamurlu yollarda nasıl çırpındıklarını izliyoruz değil mi? Vicdan sahibi olmayanlar var. Ama bizim gibi vicdan sahibi olanlar da var. Bizler Kızılayımızla AFAD’ımızla bir yerde çadırları dikiyoruz, diğer tarafta gıda yardımlarını gönderiyoruz. Onları kendi başına bırakamayız.”
PUTİN, MACRON, MERKEL’LE GÖRÜŞTÜM! HEP LAFTA KALIYOR
Türkiye zaten yaklaşık 4 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yapıyor. Biz geldiğimizde “Bunları Suriye’ye göndereceğiz” diyenlere sesleniyorum. İşte bu ifadeler sizlerin vicdanının kilometre taşlarıdır. Biz bu kardeşlerimizi kendi evlerine geri döndürmenin, bütün altyapıyı yapmak suretiyle; hani güvenli bölge denildi ya… Trumpla da bunları konuştuk hep lafta. Yapalım diyoruz ama adım atılamıyor. Ben bunu Putin’e de Macron’a da Merkel’e de söyledim. Bütün planları kendilerine takdim ettik. Dedik ki her şeyimiz hazır, gelin hep birlikte adım atalım. Burada nereden ne gibi destekler gelecek bunları görelim, biz de inşaatları üstlenir ve süratle yaparız. Henüz olumlu bir netice yok. Olsa da olmasa da bizim zihinsel bir arka planımız var.
4 YAŞINDAKİ ÇOCUKTAN TERÖRİST Mİ OLUR?
Dünya hala Suriye’de, Suriye’nin İdlib’in de seyirci. Bir çözüm arayışı içinde değil. Bunların tek çözümü, varil bombalarını savunmasız insanlara atmaktır. Siz bomba yağdırıyorsunuz. Bunlar senin vatandaşın, 4 yaşındaki çocuktan terörist mi olur? İnsaf edin, gelin bu işi çözelim dediğimizde cevap aynı: Bunlar terörist…
BM ACABA NE ZAMAN ADIM ATACAK?
Öyle veya böyle bugün TBMM’de şu andaki bu grup toplantı salonumuzdan dünyaya sesleniyorum. Nereye kadar bu duyarsızlığınız devam edecek? El ele verip bu mazlumların, mağdurların yanında ne zaman yol alacaksınız? BM acaba ne zaman adımını atacak? Onlara da bunu söyledik. Ben bir taraftan, dışişleri bakanım söylüyor. Bütün bunlara rağmen atılabilen bir adım yok. Karşımızda meşru bir yönetim olmadığı için İdlib’deki süreci Rusya ile yürütüyoruz.
ŞAKASI YOK! GEREKİRSE BİZZAT ÖNLERİZ
İnşallah kalıcı bir ateşkes olur, bundan öncekileri bozan hep rejimdi. Bu defa durum farklı. Ateşkesin sınırlarımıza yığılan 400 bin insanın yeniden evlerine dönecek şekilde yürütülmesi şarttır. Siyasi süreci engellemeye çalışan rejimi, şiddetten vazgeçirmek herkesin sorumluluğudur. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız. Herkes bu işin şakasının olmadığını, Türkiye’nin ‘yaparım’ dediği şeyi mutlaka yapacağını görüp kabul etmelidir.
ÇÖZÜM İÇİN TARAFLARLA GÖRÜŞÜYORUZ
Diğer yandan Suriye’de İdlib başta olmak üzre, bizim kontrolümüzde olan veya olmayan her yerdeki mazlumlara yardım ulaştırılmasına destek vermeeyi boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Ve BM yardımları da ülkemiz üzerinden Suriye’ye ulaşıyor. Suriye rejimi bizim muhatabımız olmadığı için bu yardımları kendi STK’larımızla doğrudan mağdurlara ulaşmasını gerçekleştiriyoruz.Bir tarafta Akçakale’yi de açma gayreti içindeyiz. Ama BM’de olumsuz karar çıktı. Şimdi onun da görüşmelerini yapıyoruz. Ve istiyoruz ki bir an önce bu insanlara bu yardımları ulaştıralım. Tıkanıklıkların çözümü için taraflarla görüşüyoruz. Bu meselenin çözümü için herkesi siyasi saiklerle değil vicdanıyla hareket etmeye davet ediyoruz. Milyonlarca insanı yüzüstü bırakmadık, bırakmayacağız.