HDP’li belediye başkanı, HDP il binasında adli yargılamalar yapıp Kandil’e rapor ediyormuş!.
Diyarbakır Kayapınar İlçesi Belediye Başkanı HDP’li Keziban Yılmaz terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle 7,5 yıl hapis cezası aldı. İlgili davada mahkeme gerekçeli kararı tamamladı. Kararda, sanığın avukat olması nedeniyle terör örgütü KCK’nın adalet divanı ve yargı komisyonunda görev aldığına dikkat çekilirken; mahkeme, sanığın HDP il binasında adli yargılamalar yaparak buradan çıkan kararları Kandil’e gönderdiğini belirtti.
Terör örgütü KCK’nın sözde yargı komisyonunda yargıçlık yaptığı gerekçesiyle 7,5 yıl hapisle cezalandırılan, ancak hamile olduğu için tahliye edilen Kayapınar Belediye Başkanı Keziban Yılmaz’la ilgili Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını tamamladı.
Kararda; sanığın KJA adlı PKK’nın legal görünümlü kadın yapılanmasına üye olduğu ifade edildi. İtirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin sanıkla herhangi bir akrabalık ve yakınlık derecesi bulunmadığı için beyanlarına itibar edilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Ayverdi’nin sanık Yılmaz’la ilgili ifadelerini özü değişmeksizin tekrar ettiği, iftira atması için bir neden bulunmadığı, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler verip suçun aydınlatılmasına katkıda bulunarak teşhisler yaptığı, verdiği bilgilerin uyumlu olduğu kaydedildi.
Cezaevleri arasında kuryelik
Sanık Yılmaz’ın avukatlık kimliğini kullanarak cezaevinde terör suçundan hükümlülerle iletişimi sağladığı, sözde cezaevleri koordinasyonundan gelen talimatlarla farklı cezaevleriyle iletişimi sağladığı bildirildi. Sanığın terör suçundan tutuklularla yaptığı görüşme kayıtları, UYAP kayıtları ile gelir vergisi kayıtları incelendiğinde avukatlığını üstlendiği kişilerin davalarını ücretsiz veya cüzi rakamlarla aldığı ifade edildi.
Avukatlık asgari ücret tarifesi karşısında kamu görevlisi sanığın üstlendiği yoğun iş miktarına karşın bildirdiği gelirin sembolik olduğu ve yasal düzenlemeye aykırı hareket ettiği vurgulandı.
KCK sözleşmesi sıradan bir örgüt dökümanı değildir
Gerekçeli kararda, KCK sözleşmesinin, örgüt arşivinden ele geçen, uygulanma kabiliyeti bulunmayan sıradan bir doküman olmadığı, KCK sözleşmesinin modern devletlerin Anayasası biçiminde hazırlandığının altı çizildi.
Mahkeme, KCK’nın örgütlenme modeline bakıldığında aynen devletlerde olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı olarak örgütlenmeler oluşturulduğu, legal görünümle KCK’nın amacı doğrultusunda illegal faaliyetlerin, yöre halkına sözde hizmet sunmak amacıyla gerçekleştirilen eylem ve faaliyetler olduğu kaydedildi.
Görevi KCK’nın 14. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanmış
Sanığın KCK Türkiye Meclisi üyesi olup; KJB yapılanması içinde sözde örgüt adına yargılamalar yaptığı, örgütün adalet divanı komisyonunda yer aldığı, belirtilen gerekçeli kararda, yargılamalar neticesinde alınan kararları raporlaştırıp Kandil’deki üst düzey kadın yöneticilere gönderdiği bildirildi. Sanığın sözde Anayasa olarak kabul edilen KCK sözleşmesinin 14. maddesinin 2. fıkrasındaki hukuk komitesinde görev aldığı için hakkında yeterli delil bulunduğundan 7,5 yıl hapisle cezalandırıldığı ifade edildi. Sanığın ceza almasında önemli rol oynayan itirafçı Hicran Berna Ayveri’nin gerekçeli karara delil gösterilen ifadesi ise şöyle:
HDP il binasında yargılama yapıyordu
“Keziban Yılmaz KCK çatısı altında oluşturulan adli yargılamalarda görevliydi. Örgütün kendisine verdiği görev taş ve Molotof atan çocukların davalarıyla ilgilenmesiydi. Benim tanık olduğum yargılamalardan biri eşinden izinsiz Nevruz kutlamalarına giden bir kadını kocası çok kötü dövmüştü. O kadını alıp dinlediler ve kocası hakkında karar verdiler. Yargı komisyonu 2 erkek ve 3 kadından oluşuyordu. Kadın yargılamalarında sadece kadınlar bulunuyor, erkekler giremiyordu.
Bu yargılamalar HDP Diyarbakır İl binasında yapılıyordu, ben de oradaydım. Bire bir şahit oldum. Buradan çıkan kararlar da rapor haline dönüştürülüp Kandil’e gönderiliyordu. Keziban Yılmaz genelde kadın sorunları ile ilgili çözülmesi gereken konularda yargılama yapardı. Ayrıca kadro düzeyindeki örgüt üyeleri arasındaki duygusal ilişkisi olanları yargılıyordu. Avukat olduğu için cezaevlerine de rahatlıkla girip çıkıyordu.”