Site Rengi

HABER ÖZETİ
Türkiye Suriye’de askeri eğitim ve harp okulları kuruyor…
Kemâl Kılıçdaroğlu ile Uğur Dündar birbirlerine girdi!.
Trafik ve düğün magandaları şimdi yandı!.
CHP’li Tanju Özcan yine çark etti!.
Kur Korumalı Mevduat savsatası nihayet sona erdi!.
CHP’nin Uşak kalesi de çöktü!.
Tanju Özcan şimdi de Ali Koç’ a sataştı!.
Hastanelerde akşamları da ameliyat yapılacak artık..
İtirafları ile CHP’yi yakan Aziz İhsan Aktaş’ın ev hapsi de kaldırıldı!.
Türkiye’den İsrail’e deniz yolu yaptırımı!. Tüm gemilerin giriş ve çıkışları yasaklandı!.
Böcek ailesinin uyuşturucu trafiği de rüşvet dosyasına girdi!.
İstanbul Valiliği’nden belediyelere “Sokak Köpekleri Toplatılsın” talimatı!.
Başörtülülere “FAHİŞELER” diyerek hakaretler yağdıran Altaylı’nın cezaevinde morali çok bozukmuş!.
Kahpe İsrail Gazze’yi işgâl planında ilk aşamaya geçti!.
Ekrem’in sosyal medya operasyoncusundan bomba itiraflar!.
Adalet Bakanlığı’ndan Mücahit Birinci hakkında soruşturma izni!.
MHP lideri Bahçeli’den süikast iddiası ile yargılanan Selahattin Yılmaz hakkında şok ifadeler!.
Son seçim anketi CHP’yi ters köşe yapacak!.
Beyoğlu Belediye başkanı İnan Güney görevden uzaklaştırıldı!.
Muhittin Böcek‘in oğlu da rüşvet ve yolsuzluktan gözaltına alındı
Okullarda artık zil çalmayacak..
Avrupalı liderlerin Trump karşısındaki acizliği!.
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney tutuklandı!.
Bir CHP klasiği!. Miting alanını başka şehirlerden gelen onlarca otobüsle doldurdular!.
Greve başlayan memurlara yeni zam teklifi..
Ünlülerin kuyumcusu da gözaltına alındı!.
Sözcü’nün bir itibarsızlaştırma palavrası daha yine elinde patladı!.
Balıkesir’de pes peşe korkutan depremler!.
CHP’li Başkanın kumarhane görüntüsü sosyal medyayı fena karıştırdı!.
Ali Şen yoğun bakıma alındı!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

AB’de kriz had safhada! “Şantaj yapmalarına izin vermeyeceğim!.”

AB’de kriz had safhada! “Şantaj yapmalarına izin vermeyeceğim!.”
19.10.2021
A+
A-

Avrupa Birliği (AB) ile Polonya arasındaki gerilim gün geçtikçe büyüyor. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, “Tehdit dilini reddediyoruz. AB siyasetçilerinin Polonya’ya şantaj yapmasına izin vermeyeceğim.” ifadesinde bulundu.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, ülkesindeki Anayasa Mahkemesinin “ulusal yasaların Avrupa Birliği (AB) yasalarından üstün olduğuna” yönelik kararına AB’den gelen eleştirilere karşılık, “Tehdit dilini reddediyoruz. AB siyasetçilerinin Polonya’ya şantaj yapmasına izin vermeyeceğim.” dedi.

Polonya Başbakanı Morawiecki, Avrupa Parlamentosu Genel Kuruluna katılarak, “Polonya’daki hukukun üstünlüğü krizi ve AB hukukunun üstünlüğü” başlıklı oturumda konuşma yaptı.

Morawiecki, kendisinden önce konuşan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Polonya Anayasa Mahkemesinin kararına karşılık AB’nin seçenekleri arasında AB fonlarını kullandırmayarak finansal cezalandırma ile üye ülkenin haklarının askıya alınmasını öngören AB anlaşmasındaki 7. maddeyi saymasına tepki gösterdi.

“Tehdit dilini reddediyorum. AB siyasetçilerinin Polonya’ya şantaj yapmasına izin vermeyeceğim. Şantaj, bir üye ülkeye yönelik politikalarda yöntem olmamalıdır.” diyen Morawiecki, ülkesinin Avrupa’nın özgürlüğü için savaştığını, 1920’de Paris ve Berlin’i Sovyet saldırılarına karşı koruduklarını, 1939’da Nazi Almanyası’na karşı savaştıklarını, 1981’de totaliter komünist sisteme karşı Polonya’daki hareketin umut olduğunu söyledi.

Polonya’nın AB’ye katılırken “eli boş gelmediğini” dile getiren Morawiecki, AB’nin doğu sınırlarını Litvanya ve Letonya ile birlikte Polonya’nın koruduğunu, ülkesinin AB’ye ekonomik kazanımlar getirdiğini, Polonya halkının çoğunluğunun AB üyeliğine destek verdiğini belirtti.

Polonya’ya yönelik hukukun üstünlüğü eleştirilerine yanıt veren Morawiecki, AB’nin tarihteki en başarılı uluslararası birliktelik olduğunu ancak “bir devlet” olmadığını, AB içindeki devletlerin egemenlik haklarının bulunduğunu vurguladı.

Morawiecki, AB yasalarının “bazı alanlarda” ulusal yasalardan üstün olduğunu belirterek, “Polonya Anayasa Mahkemesinin son kararının bir yanlış anlaşılma nesnesi haline geldiğini görüyorum.” dedi.

Morawiecki, “Polonya’nın en üst yasası anayasadır. Anayasamız, her türlü kanunun üstünde gelir ve ilke Polonya hükümeti tarafından korunmaktadır. Polonya Anayasa Mahkemesi hiçbir zaman AB anlaşmalarının şartlarının Polonya yasalarıyla uzlaşmaz olduğuna yönelik bir karar vermemiştir. Tam tersine Polonya AB anlaşmalarına uymaktadır.” dedi.

Benzer kararların Almanya, Fransa, Danimarka, İtalya, İspanya gibi başka AB ülkelerinde de verildiğini savunan Morawiecki, “Polonya’nın AB’den ayrılması, Polexit gibi yalanların yayılmaması gerekir.” diye konuştu. Morawiecki, şunları söyledi:

“Üye ülkelerden talimat almaya veya bir şeylerin dikte edilmesini asla kabul etmeyiz. Aramızda benzerlikler ve farklılıklar var. İş birliği yapacaksak bu tür farklılıkların olduğunu kabul etmemiz gerekir. Sırf yasal sistemlerimiz farklı diye AB çökecek değildir. Onlarca yıldır bu şekilde devam ediyoruz. Belki gelecekte hukuk sistemlerimizi uyumlu hale getiririz ama bunun olması için egemen devletlerin egemen kararları gereklidir.”

AB’NİN POLONYA’YA KARŞI SEÇENEKLERİ

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Morawiecki’den önce yaptığı konuşmada, Polonya’da hukukun üstünlüğü konusunda bir süredir endişeli olduklarını, Anayasa Mahkemesinin son kararının bunu dana da kötüleştirdiğini söyledi.

AB Komisyonunun Polonya Anayasa Mahkemesinin kararını şu anda değerlendirmekte olduğunu kaydeden von der Leyen, “Bu karar AB’nin temellerinin sorgulanmasına neden olmuştur. Bu karar, AB’nin yasal düzeninin birliğine doğrudan bir sınamadır.” dedi.

Von der Leyen, ilk kez bir üye ülke mahkemesinin AB anlaşmalarının ulusal anayasayla uyumlu olmadığına yönelik karar verdiğini belirterek, AB Komisyonunun değerlendirmesi sonucunda birkaç seçenekleri bulunduğunu söyledi.

Von der Leyen, bu seçenekleri, AB’nin Polonya hakkında hukuk süreci başlatma, fonları kullandırtmama ve üye ülkenin haklarının askıya alınmasını öngören AB anlaşmalarının 7. maddesiyle ilgili süreci başlatmak olduğunu söyledi.

“Ortak değerlerimizin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğiz.” diyen Ursula von der Leyen, şunları dile getirdi:

“Kendimizi böyle durumda bulmaktan derin üzüntü duyuyorum. Her zaman diyaloğu savundum ve savunacağım. Bu çözülmesi gereken ve çözülebilecek bir durumdur. Biz birlik içindeki Avrupa’da güçlü bir Polonya istiyoruz.”

VARŞOVA-BRÜKSEL GERİLİMİ

Varşova ile Brüksel arasında bir süredir devam eden hukukun üstünlüğü tartışmalarının ardından Polonya Anayasa Mahkemesinin 7 Ekim’deki kararıyla yeni bir gerginlik ortaya çıkmıştı. Mahkeme, ülkenin ulusal yasalarının bazı AB yasalarından önce geldiğine yönelik karar açıkladı.

Mahkemenin kararında, “Avrupa Adalet Divanı’nın Polonya adalet sistemine müdahale çabaları hukukun üstünlüğü ilkesini, Polonya anayasasının üstünlüğü ilkesini ve ayrıca Avrupa entegrasyonu sürecinde egemenliğin korunması ilkesini ihlal etmektedir.” ifadesi yer aldı.

Polonya’nın hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi konulardaki uygulamaları son yıllarda AB içinde eleştiriliyor.

AB Komisyonunun “Hukukun Üstünlüğü 2021” raporunda, Polonya’da yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu ve bunun endişe verici olduğu ifade edilmişti.

Avrupa Adalet Divanı da Polonya Yüksek Mahkemesinde yargıçlara karşı kurulan disiplin kurulunu ve atanma yöntemini eleştiriyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.