“Gücü elinde tutanın her zaman haksızlık yapma olasılığı vardır”
Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin açıklamalarında şu ifadeleri kaydetti:
“Gücü elinde tutan irade, bir başkasına zarar vermişse o zararını görmesi, bilmesi ve gerekirse artık helalleşelim demesi lazım. Gücü elinde tutanın her zaman haksızlık yapma olasılığı vardır. Bundan çıkmamız lazım. Ben Roboski örneğini verdim. Tamam, ölenleri geri getiremeyiz ama o ailelere ‘Ya biz bir yanlışlık yaptık kusura bakmayın’ benim dediğim bu. Öleni geri getiremezsiniz. Bu böyle olmaz. Benim söylediğim helalleşme o.
“Başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar ama hikaye”
Başörtüsü dolayısıyla, gittim bu ailelerle de konuştum. Birisi anlatırken ağladı, öğretmen bir kardeşimizdi. Nasıl haksızlık yapıldığını, nasıl müfettişlerin görevlendirildiğini, nelerin yapıldığını anlattı. Bunu yapan kim? Devlet. O dönemin siyasi otoritesinin aldığı karar.
Devletin şunu demesi lazım iktidar sahipleri, ‘Bir hata yaptık, gel sana görevini tekrar iade edeceğim’ demesi lazım. İade edeceğim demiyor yasağı kaldırdım diyor. Buna benzer çok uygulama var. Şunu da söyleyeyim başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar ama hikaye. Yasağı kaldıran bu kardeşinizdir.
“Sayın Abdullah Gül de iyi bilir…”
Üniversitelerde. Yusuf Ziya Özcan o dönem YÖK Başkanıydı. Ben de yeni genel başkan olmuştum. Üniversiteler kız öğrenci alınmıyor. Bunlar da hükümetti, sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan’a dedim ki ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz?’. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Hayır, biz karşı değiliz’ dedim. ‘O zaman ben yarın sabah alıyorum’ dedi. Alın, niye almıyorsunuz. Alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül’de gayet yakından bilir bu telefon görüşmesini.
“Propaganda aracı olarak hiç kullanmadım”
Bunu hiç propaganda aracı olarak hiç kullanmadım. Başörtüsünü zihnimde kaldırmaya ne zaman karar vermiştim? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken Okmeydanı mitinginde son cümlelerim, ‘Başörtüsü yasağını da kaldıracağım’ diye.
O mitingde söylediğim son cümledir bu. Kadın istediği gibi giyinir ama kadına neden başörtüsü giydin diye sormayacak, diğerine de siyasetçinin ne işi var burada? Diyorlar ki Anayasayı değiştirelim, aileyi koruyacakmışız. Peki, Amerika’daydım. Sen aileden söz ettiğin değil mi aileyi konuşacaksın. Bostan’dan New York’a geldim. 35 katlı gökdelenin önünde…”