CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından Haliç’in dibinde yer alan 400 bin ton çamurun bertaraf edileceğini duyurmuştu.
1995-2002 yılları arasında İSKİ Genel Müdürlüğü yapan, eski Orman ve Su İşleri Bakanı, AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu, A Haber’de açıklamalarda bulundu.
“BİZ BUNLARDAN ÇÖP, ÇAMUR, ATIK SU TESLİM ALDIK”
Eroğlu, “Biz bunlardan Haliç’in çamurlarını, hava kirliliğini, çöpü, atık suları teslim aldık, hepsini çözdük. Acaba bu şuan geriye mi gidiyor diye tereddüt ediyoruz, bu olmaması lazım” dedi. O zaman İstanbul’un nüfusunun 6.5 milyon olduğunu belirten Eroğlu, “Biz İstanbul’u teslim ettiğimizde nüfus 18 milyon. Sular akıyor mu, akıyor. Kanalizasyon sistemini teslim ettik, her şey var.” şeklinde konuştu.
VİZYON OLMAYINCA MESELE OLMAZ
A Haber canlı yayınında CHP’li İBB’nin İstanbul’da yapımını durdurduğu projeleri de değerlendiren Eroğlu, “AK Parti’nin zihniyetinde çok büyük düşünme, planlama vardı” dedi. Eroğlu, “Biz sayın Cumhurbaşkanımız ile 1994’te başladığımız zaman 2040 ve 2071 hedeflerini ortaya koyduk. Bu vizyon meseledir, vizyon olmayınca mesele olmaz” ifadelerini kullandı.
CHP’li İBB’nin her şeye sahip çıkmaya çalıştığını belirten Eroğlu, “Ben geçenlerde başkan (İmamoğlu) ile mülakat yapan bir gazeteciye sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Boğazı’ndan tünel açarak Haliç’e Kağıthane Deresi’nin ucundan sirkülasyon olsun diye su akıttı. Bunu da söyle de hiç olmazsa sahiplensin diye bir latife yaptım.” açıklamasında bulundu.
İŞ YAPMAKTAN ANLATMAYA FIRSAT BULAMADIK
“İş yapmaktan anlatmaya fırsat bulamadık” diyen AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu, A Haber yayınında tüm İstanbullulara seslendi. Eroğlu, “Gençler İstanbul’un eski halini bilmiyor, Allah aşkına İstanbul’un eski halini bir anlatın. Susuzluktan İstanbul’un Kerbala’ya döndüğünü, Haliç’in kokusundan oturamadığınızı, çöp dağlarını anlatın” dedi.
Prof.Dr. Veysel Eroğlu, A Haber’de Haliç gerçeğini anlattı;
Eroğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
Haliç’i kurtarmak için ne yapmak gerekiyordu? Bunları tespit ettik. Birinci adım; Haliç’e çöpler akıyordu, yani bütün İstanbul çöp dağlarıydı. Önce çöp meselesi çözüldü. Çünkü Haliç’i kurtarmak için, Haliç’teki akan pislikleri önlemek lazım. Bunlar nedir? 1- çöpler, 2- atık sular, 3- tıbbi atıklar, 4- derelerden gelen kirlilikler. Bütün bunların tamamen Haliç’e girişinin engellemesi lazım ve bir de mutlaka Haliç’teki çamurların artık oradan alınması gerekiyordu. Bu maksatla İstanbul’da ilk defa düzenli çöp depolaması (çöp aktarma merkezleri) düzenli depolama merkezleri ilk defa o dönem çözüldü. Çünkü daha önce İstanbul hakikaten bir çevre felaketi yaşıyordu. Su meselesini çözdük. Tıbbi atıkları ilk defa düzenli toplayıp, sterilizasyon tesislerini inşa ettik. Derelerin de ıslahını yaptık. Kağıthane deresi, Küçükköy deresi bütün bunların ıslahını yaptık. Atık suları toplamak için iki tane dev proje hazırladık. Kuzey Haliç projesi ve Güney Haliç projesi. Kuzey Haliç projesi gerçekten bir destandır. Ta Kemerburgaz’dan başlayarak Kağıthane, Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli bütün bu atık sular Haliç’e akan atık sular toplanarak Kemerburgaz’dan atık su kanalizasyon hatları, atık su devasa kollektörler, 3 metre 60 santime varan dev tüneller ta Balta Limanı’na taşıdık. Orada dünyanın sayılı bir terfi merkezi ve arıtma merkezini inşa ettik.
DEV PROJEYLE HALİÇ KURTULDU!
Oranın açılışı için rahmetli Necmettin Erbakan gelmişti sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte, muhteşem bir açılış yapıldı. Ve buradaki ön arıtmadan geçen suları İstanbul Boğazı’nın dip akıntısına verdik. Biliyorsunuz, İstanbul boğazında iki türlü tabakalı akım var. Birinci tabaka; üst tabaka Karadeniz’den Marmara’ya, alt tabaka ise Marmara’dan Karadeniz’e akıyor. Biz alt tabakaya vererek böylece Karadeniz’in ön noktasına verdik. Biliyorsunuz Karadeniz’in 100 metreden aşağısı ölü denizdir. O noktaya kadar taşıdık. Bu gerçekten devasa bir projeydi, böylece Kuzey Haliç’ten gelen bütün atık suları engelledik.