Akılları başlarına yeni gelmeye başladı! Atilla Taş: “Bu ülkede iktidar sorunu değil, muhalefet sorunu varmış!.”
Şarkıcı Atilla Taş, muhalefetin kaybettiği iki seçimin ardından eleştirilerine hız verdi. Kamera karşısına geçip pişmanlıklarını anlatan Taş, “Bu ülkede aslında bir iktidar sorunu değil de bir muhalefet sorunu olduğunu ancak yıllar sonra anlayabildim.” dedi.
Türkiye 14-28 Mayıs seçimleri ile birlikte büyük bir aşamayı geride bıraktı.
İki seçimden de galibiyet ile çıkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 yıl daha cumhurbaşkanı olarak görevine devam edecek.
Seçimin ardından ise muhalefette değişim çağrıları başladı. Muhalifler, yenilgilerine bir yenisini daha ekleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, artık koltuğu bırakmasını talep ettiler.
Muhalif sanatçılar arasında da Kılıçdaroğlu’na karşı tavır alanlar çoğaldı.
Onlardan biri de ‘yıllarca partiye zarar gelmesin diye sustuğunu’ belirten şarkıcı Atilla Taş oldu.
“Bu ülkede iktidar sorunu değil de bir muhalefet sorunu varmış”
Sosyal medya üzerinden bir video yayınlayan Taş, Türkiye’deki muhalefet sorununa değindi.
Yayınladığı videoda konuşan Taş şunları söyledi:
“Kendimi uyanık, akıllı sanıyordum. Bu ülkede aslında bir iktidar sorunu değil de bir muhalefet sorunu olduğunu ancak yıllar sonra anlayabildim. Şimdi ise görüyorum bir koltuk savaşı başlamış ama ahlaki ve moral üstünlüğü kaybetmek seçimi kaybetmekten daha beter.”
“Muhalif siyasetçilerin maaşları yatmaya, ihaleleri dönmeye devam ediyor”
Taş, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Bizleri kahreden seçim sonuçları bir kesimin Erdoğan nefretini ve Atatürk sevgisini kullanan ve başkaca bir marifetleri olmayan ranta düşmüş bazı sözde muhalif siyasetçilerin umurunda bile değiliz.
Maaşları yatmaya, ihaleleri dönmeye devam ediyor. Büyük paralar bu siyaset işlerinde üstelik iktidar olmanıza gerek bile yok. Kim ister ki iktidarın ağır yükünü muhalefette olmanın lüksü dururken.
Şimdi ise görüyorum bir koltuk savaşı başlamış ama ahlaki ve moral üstünlüğü kaybetmek seçimi kaybetmekten daha beter. Son seçimin kazananı belli ama ne hikmetse kaybedeni yok. Partizanlık olayını artık bir kenara bırakıyorum.”