Anayasa Mahkemesi’ne göre terörist başı Öcalan’ın özgürlüğünü savunmak düşünce özgürlüğüymüş!.
Anayasa Mahkemesi, tartışmalı bir karar imza atarak, PKK terör örgütü kurucusu Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısı yapmak ve bu yolda düzenlenen kampanyalarda teröristbaşının fotoğrafını kullanmak ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ dedi..
Anayasa Mahkemesi (AYM), Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü isteyen kampanya kapsamında, Öcalan’ın fotoğraflarının yer aldığı formları dağıtan 2 kişiye, ‘örgüt propagandası yapmak’tan verilen 10 aylık hapis cezasının ‘düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali’ olduğuna karar verdi..
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 6 Şubat 2015’te Öcalan ve siyasi tutuklulara özgürlük isteyen, üzerinde bebek katilinin fotoğrafları bulunan formları imzaya açan Berrin Baran Eker ve Muzzaffer Özbek’e “Örgüt propagandası yapmak”tan ayrı ayrı 10’ar ay hapis cezası verildi.
Kararı iç hukuk ve Avrupa Birliği mevzuatı kapsamında değerlendiren AYM, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlara atıfta bulunarak başvurucuların düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi.
AYM kararında şu ifadelere yer verildi:
“İlk derece mahkemesi, başka hiçbir gerekçeye yer vermeksizin yalnızca başvurucuların üzerinde Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı bulunan formla imza topladıklarını tespit etmiş ve söz konusu eylemin PKK silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturduğuna karar vermiştir. Bununla birlikte Mahkeme tarafından gerekçeli kararda söz konusu fotoğrafın formda kullanılmasının şiddete teşvik ettiği, şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterdiği veya övdüğü ve somut koşullar dikkate alındığında belirli oranda tehlikeye neden olduğu yönünde hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından gerekçeli kararda başvurucuların imza kampanyasında kullandıkları formda yer alan fotoğraf nedeni ile mahkûmiyetinin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiği gösterilememiştir. Bu bakımdan ilk derece mahkemesinin başvurucuların cezalandırılmasını gerekçelendirmek için sunduğu nedenler -Anayasa’nın 26. maddesi uyarınca- bu tür bir mahkûmiyeti haklı göstermek için ilgili ve yeterli değildir. Açıklanan gerekçelerle söz konusu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Buna göre Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir.”
Tazminat talebini reddeden AYM, Eker ve Özbek’in yeniden yargılanması için dosyanın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi..