Aslı Aydıntaşbaş’tan Washington Post’a Ayasofya ile ilgili skandal sözler..
Türkiye’nin lehine olan her türlü olayda Türkiye düşmanlığı yapan The Washington Post köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Danıştay’ın Ayasofya kararının ardından tepki çeken ifadeler kullandı.
Türkiye’nin lehine olan her türlü olayda Türkiye düşmanlığı yapan The Washington Post köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Danıştay’ın Ayasofya kararının ardından tepki çeken sözler sarf etti.
Aydıntaşbaş, Washington Post’taki, ‘Ayasofya’yı bir camiye dönüştürmenin kötü bir fikir olduğunu’ iddia ettiği yazısını paylaşarak, “Ne yazık ki, artık çok geç. Bugün ilan edilen yüksek mahkeme kararı, Atatürk’ün 1934 kararını tersine çevirdi” ifadelerini kullandı.
Aydıntaşbaş, 24 Haziran’da Washington Post’a yazdığı yazıda ise, “Yüzyıllar boyunca, pişmiş toprak renkli bina, Hıristiyan dünyasının en büyük kilisesi olarak hizmet vermiştir. Osmanlılar 1453’te İstanbul’u fethettiğinde, mozaikleri dikkatlice örtüp camiye dönüştürdü. 1934 yılında, modern Türk devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hem ülkenin yeni laik ilkelerinin kanıtı, hem de Batı dünyasına demirlenme arzusunun bir işareti olarak Ayasofya’yı bir müzeye dönüştürdü.” ifadelerini kullandı.
Tepki çeken ‘zehirli dil’ açıklaması!
“Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şimdi camiye geri dönmek istiyor ve yardımcılara yasal bir formül bulma talimatı verdi. Ayasofya, Atatürk’ün Batı eğilimli ve laik bir toplum arzusuna direnen İslamcılar için uzun zamandır imrenilen bir sembol olmuştur, ancak şimdiye kadar hiçbir Türk hükümeti mirasına dokunmamıştı. Erdoğan’ın bu seferki hamlesi kısmen, partisine oyların azaldığı sırada muhafazakar Müslümanları birleştirme popülist arzusundan kaynaklanıyor.” şeklinde iddialarda bulunan Aydıntaşbaş, “Ancak Ayasofya’nın tartışmasında özellikle rahatsız edici olan şey, dünyanın bu bölgesinde yüzyıllarca süren dini rekabeti yansıtan toksik dildir.” diye yazdı.
Aydıntaşbaş, ‘toksik yani zehirli dil’ iddiasıyla ne demek istediğini ise skandal sözlerle açıkladı.
Mayıs ayı sonlarında Ayasofya’da okunan Fetih Süresi’ni hatırlatan Aydıntaşbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Atamız Fatih’e yakışan bir Türkiye’yi geride bırakacağız” ifadesini hatırlattı.
TSK tarafından Suriye’ye yapılan operasyonların ise ‘saldırı’ olduğu iddiasında bulunan Aydıntaşbaş, her operasyondan önce Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilere Kuran’dan ‘fetih’ ayetlerini okumaları talimatını verdiğini belirterek duyduğu rahatsızlığı açıkladı.