AYM, Suriye uyruklu 7 kişiye verilen para cezası için mülkiyet hakkı ihlali kararı verdi
Anayasa Mahkemesi, ülkeye izinsiz döviz sokmak istedikleri gerekçesiyle idari para cezası kesilen 7 Suriyeli’nin başvurusunda ‘ihlal’ kararı verdi. El konulan dövizin 3,5 katına denk gelen oranda, yani yaklaşık 5 milyon TL idari para cezası kesilmesini ‘ölçüsüz’ bulan yüksek mahkeme, Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Anayasa Mahkemesi, ülkeye izinsiz döviz sokmak istedikleri gerekçesiyle idari para cezası kesilen 7 Suriyeli’nin başvurusunda ‘ihlal’ kararı verdi. El konulan dövizin 3,5 katına denk gelen oranda, yani yaklaşık 5 milyon TL idari para cezası kesilmesini ‘ölçüsüz’ bulan yüksek mahkeme, Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Mersin Serbest Bölge’de faaliyet gösteren bir şirketin ortağı olan Suriye uyruklu Mohamed Kaset ve 6 kişi, şirketin 3 milyon TL değerindeki 6 bin hissesini noterde düzenlenen sözleşmeyle kendi aralarında sattı. Bu satış işlemleri 6 Kasım 2014 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandı. Başvuruculardan 5 Suriye uyruklunun içinde bulunduğu araç, gümrük kapısından çıkış yaparken durduruldu. Aracın içinde bulunan 630 bin dolar ile 11 bin 200 TL'ye gümrük görevlilerince el konuldu. Başvurucular el koyma kararının kaldırılması için sulh ceza hakimliğine itirazda bulundu. İtiraz kabul para, Suriyeliler'e iade edildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı ise kabahat işledikleri gerekçesiyle başvurucuların ayrı ayrı 715 bin 169 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Suriye uyrukluların bu karara yaptıkları itiraz üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, söz konusu nakit paranın banka aracılığıyla gönderilmesi imkanı varken çanta içinde nakit olarak ülkeye sokulması sırasında yakalandığı belirtildi. İtiraz reddedildi. Suriyeliler de 16 Kasım 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
OYÇOKLUĞUYLA İHLAL KARARI ÇIKTI
Başvuru dilekçesinde, somut olayda idari para cezası verilmesini gerektiren bir durum bulunmadığı öne sürülerek, söz konusu paranın şirket hisselerinin devri nedeniyle devirden 3 gün sonra taşındığına dikkat çekildi ve paranın ticari kaynağı belli olduğu halde verilen idari para cezasının, el konulan paradan fazla olduğu ifade edildi. Başvurucular, mülkiyet, adil yargılanma ve etkili başvuru hakları ile ayrımcılık yasağının ve hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
Başvuruyu 20 Haziran’da görüşen Anayasa Mahkemesi, oyçokluğuyla Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkı ihlali sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar veren mahkeme, başvurucuların tazminat taleplerini ise reddetti.
EL KONULAN PARANIN 3,5 KATI PARA CEZASI
Kararın gerekçesinde, başvuruya konu olayda başvurucuların 630 bin dolar (1 milyon 426 bin 200 lira) tutarındaki dövizi nakit olarak yurt içine getirmek istediği ancak öncesinde gümrük makamlarına bir bildirimde bulunulmadığı, izin de alınmadığı, bu sebeple 5 milyon 6 bin 183 TL idari para cezasının uygulandığı anlatıldı. Başvuruculara, el konulan paranın yaklaşık 3,5 katı oranında para cezasının uygulandığına işaret edilen kararda, şu değerlendirmeye yer verildi: “Buna göre verilen idari para cezası, somut olayın koşulları altında, yaptırımın koruduğu hukuki ve maddi menfaat ile birlikte değerlendirildiğinde başvurucular yönünden şahsi olarak aşırı bir külfete yol açmaktadır. Sonuç olarak başvuruculara yurt içine izinsiz döviz getirilmesine teşebbüs edilmesi nedeniyle idari para cezaları verilmesi şeklindeki mülkiyet haklarına müdahalenin, içerdiği kamu yararı amacı ve kamu makamlarının bu alandaki geniş takdir yetkisine rağmen, başvuruculara aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklediği kanaatine ulaşılmıştır. Dolayısıyla başvurucuların mülkiyet hakları ile müdahalenin içerdiği kamu yararı amacı arasında olması gereken adil denge, başvurucular aleyhine bozulmuş olup müdahale ölçülü değildir.”