Azmin zaferi! Yunan polisinden dayak yiyen Konyalı sınırı ikinci kez geçti!.
Göçmenlerle birlikte geçtiği Yunanistan’da, güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra dövülüp, geri gönderilen ardından ikinci kez sınırı geçen Konyalı Uğur Akca (27), yaşadıklarını anlattı.
Sınırı geçip girdiği Yunanistan‘da yakalanan ve polis tarafından dövülüp geri gönderilen Uğur Akca, Konya’daki evine döndü. Yunan polisi tarafından cop ve beyzbol sopasıyla dövüldüğü için başına 10 dikiş atıldığını anlatan Akca, yaşadıklarını anlattı.
Babası Enver Akca’nın 20 yıldır Almanya’da yaşadığını kaydeden Akca, şunları söyledi:
”Babam 20 yıldır Almanya’da yaşıyor. Kardeşim Onur da erasmus projesi vasıtasıyla, geçen ocak ayında Avusturya’ya gitti. Konya’da annemle birlikte yaşıyorum. Lise mezunuyum, eğitimime devam edemedim. Babam ve kardeşim yurt dışında olduğu için yurt dışına gitme girişiminde bulundum.”
Geçen cuma günü 3 arkadaşıyla birlikte Edirne’ye gittiğini anlatan Akca, ”Arkadaşlarla saat 04.00 sıralarında Kapıkule Sınır Kapısı’na ulaştık. Yoğun olması nedeniyle Pazarkule Sınır Kapısı’nın bulunduğu bölgeye gittik. Sınır kapısının yakınında, göçmenler tel örgüleri kesmiş, Yunanistan’a geçiyordu. Biz de onları takip edip geçtik. Yaklaşık 1 kilometre gittikten sonra Yunan askeri durdurdu. Sonra polis geldi. Bizi copla dövdü. Geri gitmemizi söyledi. Tel örgülerin oraya geldik. Arkadaşlar Türkiye tarafına geçti. Ben tel örgülerden atlayamadım. Bunun üzerine cop ve beyzbol sopasıyla yaklaşık 10 dakika dayak yedim. Başımdan kan geldiğini görünce dövmeyi bıraktılar. Askerler yardım edip, tel örgülerden atlamamı sağladı. Türkiye tarafına geçtikten sonra hastaneye gittim, kafama 10 dikiş atıldı” diye konuştu.
Sınırdan ikinci kez geçti
Tedavisinin ardından arkadaşlarıyla ikinci kez sınırı geçtiklerini ifade eden Akca, şunları kaydetti:
“Tedavi olduktan sonra ikinci kez şansımı denemeye karar verdim. Çocukluktan itibaren yurt dışına gitmeyi hayal ediyordum. Resmi yollardan gitmek için başvuru yapmıştım ama ret cevabı aldım. 7 yıldır babam, gelmedi. Ben de baba hasreti vardı. Böyle bir imkan doğunca ikinci kez şansımı denemek istedim. Bu kez botla nehri geçip karşıya vardık. Orada çok sayıda asker vardı. Bizi alıp, polis bölgesine götürdüler. Telefonlarımız ile çantalarımıza el koydular.
Sonra bizi geri gönderdiler. Göçmenlerin dayaktan elleri, kolları kırılmış. Çırıl çıplak haldeydiler. Türkiye’ye geri geçip, Konya’ya geldim.”