Baro Başkanı Feyzioğlu Emine Erdoğan’a mektup yazıp yardım istedi!.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Emine Erdoğan’a mektup yazarak Türkiye’nin önemli sorunu hakkında yardım talebinde bulundu!.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, kadına şiddetle mücadele için başlattıkları ‘Gelincik‘ projesini Türkiye‘ye yaymak istediklerini söyledi.
Feyzioğlu, “İnşallah dört dörtlük bir proje olarak önümüze konulacak. Dün Emine Erdoğan’a bir mektup yazdım. Bu projenin kendileri tarafından sahiplenilmesini önemsiyorum” dedi.
Ankara Barosu’nda olduğu dönemde başlattığı ‘Gelincik’ projesine değinen Feyzioğlu, “Bunu şimdi inşallah tüm Türkiye’ye yaymayı düşünüyoruz. Adalet Bakanı ile çok güzel bir işbirliği içindeyiz. Şiddet önleme merkezlerinin her birine bu konuda uzman, özel eğitimli, kadın hakları mücadelesine başına koymuş kıdemli kadın avukatları görevlendireceğimiz bir proje geliştiriyoruz. Sahada da onun ile birlikte mağdurun elinden tutacak, sisteme karşı mücadele edecek bir proje geliştiriyoruz. İnşallah dört dörtlük bir proje olarak önümüze konulacak. Dün Emine Erdoğan’a bir mektup yazdım. Bu projenin kendileri tarafından sahiplenilmesini önemsiyorum. Bir kadın olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi için kendisinin çok iyi bir mücadele vereceğine inanıyorum” dedi.
KAĞIT ÜSTÜNDE KALMAMALI
Feyzioğlu, kadına şiddeti önleme konusunda her kesime sorumluluk düştüğünü vurgulayarak, “Eskişehir‘de çok kötü sonuçlanan bir örnek var. Tuğba Hanım, maalesef 23 defa dilekçe yazıp, ‘Beni öldürecek, bu adam’ demiş. Her seferinde sistem kağıt üzerinde üzerine düşeni yaptı; ama kadın öldürüldü. Aslında hiç kimse bir şey yapmamıştı. Didim’de de böyle bir şey var. Sahada görev yapan, jandarma, kaymakam, sosyal hizmet uzmanı, hakim, savcı her kimse bir can kurtarmak adına ‘bu işi yapıyorum’ sorumluluğunda yapmalı. Sadece imza atmakla bu iş kalmamalı. Emine Erdoğan‘ın bu konuya hassas yaklaştığını biliyorum. Sahada görev yapan herkese teşvik unsuru olacağını biliyorum” dedi.
Feyzioğlu, Kayseri ve Kastamonu arasındaki pastırma rekabetiyle ilgili de “Şu anda bu rekabet kime yarıyor bilmiyorum. Ben çatı bir örgütün yöneticisi olarak taraf olmayayım. ‘Kastamonu‘ desem, bir daha Kayseri sınırlarına almazlar, ‘Kayseri’ desem de bir daha Kastamonu pastırması gelmez. İyi olan kazansın demek istiyorum; çünkü hepsi çok güzel. Allah alamayana imkanlar nasip etsin. İnşallah ülkemizin ekonomisi gelişir ve refah seviyesi artar da herkes ailesine, eşine dostuna rahatlıkla ikram edebilir” diye konuştu.