Bay Kemal’in namus sözü havada kaldı!. Ekrem pandemi döneminde de işçi kıyımına devam ediyor!.
Seçim sürecindeki mitinglerde ve toplantılarda İBB’de seçimleri kazanmaları halinde belediye çalışanlarına dokunmayacaklarına dair şeref namus sözü CHP’li İBB yönetimi pandemi döneminde de işçi kıyımlarına devam etti!.
Sabah.com’da yer alan bir habere göre İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi. 4 İSPARK görevlisi sendika değiştirmedikleri gerekçesiyle önce mobbinge uğradı ardından ise koronavirüs salgını sürecinde yasak olmasına rağmen iş akitleri fesh edildi. Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş sendikasında bulunan 4 İSPARK çalışanı iddiaya göre, başka bir işyerinde ya da işte görevlendirildikleri ve bu görevlendirmelerin kendileri tarafından kabul edilmediği yönünde belge imzalatıldı.
İşçilere baskı ve tehdit uygulanarak İBB yönetimi tarafından hazırlanan belgelerin imzalanması istendi. Sözde yapılan görevlendirmeyi kabul etmeyen işçilerin, kendi isteği ile istifa ettikleri algısı yaratabilmek için işçilerden istifa dilekçesi alındı.
“KABUL ETSENİZ BİLE ÇALIŞTIRILMAYACAKSINIZ”
İSPARK yönetimi tarafından iş akitleri fesih edilen 4 İSPARK görevlisine, bu durumun tamamen siyasi olduğu, görevlendirmeyi kabul etseler dahi çalıştırılmayacakları tebliğ edildi. İşçilerin, eğer bu şekilde kendileri fesih yoluna gitmezlerse tazminatsız şekilde çıkışlarının verileceğini, bununla beraber işsizlik maaşı alamayacakları söylenerek üstü kapalı tehditte bulunuldu. Yönetimin, iş akitlerini sonlandırdığı işçilere hazır metinler el yazısı ile yazdırılıp, imzalatıldığı ortaya çıktı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı söz konusu iddialar üzerine olaya el koydu. Bakanlık tarafından görevlendirilen müfettiş 4 işçinin ifadesine başvurdu. İBB yönetimi tarafından haksızca işten çıkartılan bir işçi müfettişe verdiği ifadesinde sendikasının farklı olması nedeniyle baskının geldiği noktayı gözler önüne serdi.
İşten çıkarılan eski İSPARK görevlisi müfettişe şunları anlattı: 2012 yılında işe başladım. 25 Ağustos 2020’de iş akdim feshedildi. Kurum bünyesinde farklı sendikaların örgütlenme faaliyetleri bulunmaktadır. Ben Hizmet-İş sendikası üyesiyim. Bu yüzden bizzat baskı ve mobbinge maruz kaldım. Bizzat genel müdür ya da üst yöneticiler tarafından değil daha çok alt kademedeki sorumlular ile diğer sendikanın temsilcileri tarafından yapılmıştır.
İstifa dilekçesi tarafımca yazılmıştır ancak altında imzam bulunmamaktadır. Dilekçe metni önüme konuldu ve tarafıma dikte ettirilerek yazdırıldı. Dilekçe içeriğinde yazılı olan yeni görev yeri ve unvanını kabul etmeme bile fırsat verilmemiştir. İmzalamazsam iş akdimin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılıktan feshedileceği, bu durumda yasal haklarımı da alamayacağım söylendi. İstifa metinin yazdım ama imza atmadım. Buna rağmen kendim istifa etmişim gibi çıkışım yapıldı..