Berlin Kütüphanesi’nde bulundu! Almanya, Leyla ile Mecnun’u çalmış!.
Türk hat ekolünün kurucusu Şeyh Hamdullah’ın yazdığı “Leyla vü Mecnun” Berlin’de ortaya çıktı. 240 sayfalık eserin 1980’de Berlin Devlet Kütüphanesine girdiği, ancak Berlin’e nasıl gittiğinin belli olmadığı belirtildi.
Türk hat ekolünün kurucusu kabul edilen Şeyh Hamdullah’ın (1436-1520) nesih hattı ile yazılmış Hamdullah Hamdi’nin “Leyla vü Mecnun” adlı eseri Almanya’nın başkenti Berlin’de ortaya çıktı.
Araştırmalar kapsamında geçen yıl tespit edildi
Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin’in küçük oğlu Hamdullah Hamdi’ye ait olan ve Şeyh Hamdullah tarafından istinsah edilen “Leyla vü Mecnun” adlı eser, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Doğan Averbek’in Berlin Devlet Kütüphanesinde yaptığı araştırmalar kapsamında geçen yıl tespit edildi.
Eserin kütüphaneye girdiğine dair kayıt yok
Averbek, 240 sayfalık eserin 1980’de Berlin Devlet Kütüphanesine girdiğinin söylendiğini ancak Berlin’e nasıl gittiğine ve Berlin Devlet Kütüphanesine nasıl girdiğine dair bir bilgiye sahip olmadıklarını aktardı.
Bu tür eserler gün yüzüne çıkarılmalı
Bu eserin tıpkıbasımını gerçekleştiren Türkiye Yazma Eserler Kurumuna teşekkür eden Averbek, bunun gibi incelenmesi gereken birçok eser bulunduğunu, araştırmacılara destek verilerek bu tür eserlerin gün yüzüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Averbek daha önce de Bitlisli Şükri diye ünlenen 16. yüzyıl tarihçisinin kayıp divanını bularak yayınlamış, Avrupa’daki en eski Osmanlı temliknamesini de Berlin’de ortaya çıkarmıştı.
Eser, 1499-1500’de İstanbul’da yazılmış
Şeyh Hamdullah’ın, Türk hat ekolünün kurucusu olduğunu belirten İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Doğan Averbek, “15. yüzyıl hattadır. Çok önemli bir isim. Daha sonra yetişen büyük isimler onun açtığı yoldan yürüyen hattatlardır.” dedi. Şeyh Hamdullah’ın çok sayıda mushaf ve Arapça eser istinsah ettiği bilgisini paylaşan Averbek, “Edebi Türkçe bir eser istinsah ettiğini bilmiyorduk. Bu açıdan da bu eser çok kıymetli” değerlendirmesinde bulundu. Eserin 1499-1500 tarihlerinde İstanbul’da yazıldığından emin olduğunu, Hamdullah Hamdi’nin veya başka bir şahsın bunu Şeyh Hamdullah’a yazdırmış olması gerektiğini belirten Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Güler Doğan Averbek, “Padişaha veya önemli bir devlet büyüğüne verilmek için yazıldığı da kesin. Muhtemelen saray için yazıldığını düşünüyorum. Ancak saraya girdi mi girmedi mi bilmiyoruz” diye konuştu.