“Bir dikili ağacı olmayanlar bize bu yakıştırmaları yapıyor”
Bu kriz bize bakarak ya bir tuğla da ben koyayım bu memlekete, bir binanın temel taşına bir kürekle harç ben koyayım demeyen, bir tane dikili ağacı olmayan insanlar, sizlere ve bizlere bu yakıştırmaları yapıyorlar. Bre ahlaksızlar, densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzla cevap vereceğim bunu bilesiniz.”
“Acaba bu aradaki rakamları biz mi yanlış okuyoruz?”
Konuşmasında medyaya yönelik sektörel eleştirilerde bulunan Galip Aykaç, şöyle devam etti;
“Tüketici fiyat endeksi, TÜİK açıkladı bunu; yüzde 80,21, üretici fiyat endeksi yüzde 143,75, dokuzuncu ay, yüzde 83,45 tüketici, yüzde 151,50 üretici. Onuncu ay yüzde 85,51 tüketici yüzde 157,69 üretici fiyatı, soruyorum buradan. Acaba bu aradaki rakamları biz mi yanlış okuyoruz? Bunun doğrusunu söyleyecek olan var mı? Gıda perakende sektörünün kâr edenlerinin en yükseğinin ettiği kâr yüzde 4’tür. Bu yüzde 4’ün tamamını da verseniz enflasyon aşağıya gelmez.
“Yahu nerede burada bire alıp üçe, üç kata satılan fiyat? Nerede öyle bir ürün?”
İşte söylediğiniz yüzde 85, yüzde 80’e gelir. Bunu bile bile bire alıp üçe satıyorlar, bire alıp, dörde satıyorlar diyecek kadar alçalan gazetecilere, oda başkanlarına diyorum ki bu algı operasyonunuzun vatandaşta karşılığı yoktur. Hala halka açık olan bizim gibi şirketlerin (BİM), bizim bir farkımız var. Bu farkımız masraf yapımızı başkalarından çok daha iyi kontrol etmemizden gelen bir farktır. Brüt kâr marjımız 17,5. Yani 100’e aldığımız bir malı 117,5’e satıyoruz. Yahu nerede burada bire alıp üçe, üç kata satılan fiyat? Nerede öyle bir ürün?”
“Bizi terörist ilan edenlere…”
Eleştirilerini sürdüren Aykaç, “Perakende işletmelerinin enflasyondan arındırılmış ve sadece nominal kâr rakamlarına bakarak olumsuz yorum yapan maaşlı televizyon yorumcularına, bizleri terörist ilan edenlere bizlere vicdansız hatta kansız diyenlere ve bunları gazetede yayınlayarak ahlaksızca bizi çete ilan edenlere ve tabirimi maruz görün ama müsaadenizle, gazeteci müsveddelerine söyleyeceklerimiz var.
“Çalışanlarımıza, söyleyin yöneticilerinize bu işin sonu kötü olacak diyenlere…”
Eğer doğruysa diyerek ülkenin değerlerine saldıranlara, ilan vermiyoruz diye gazete sayfasını boş bırakanlara televizyonda, ağızlarından, salyalarını akıtarak küfredenlere, bilmedikleri konularda biliyormuş gibi yorum yapanlara, peyniri, yumurtayı sadece sofrasında görüp peynirle yumurtayla ilgili yorum yapanlara, bu dünyayı size yaşanmaz kılarım diyecek kadar meselelerden bir haber olan depoyu basıp günlük tüketim kadar bile olmayan yağları, halka dağıtırım diyecek kadar iş bilmez yöneticilere… Mağaza çalışanlarımıza, söyleyin yöneticilerinize bu işin sonu kötü olacak, size burada ekmek yedirtmeyiz diyen kanun, nizamı tanımayan yerel yöneticilere… Ziraattan haberi olmayan ve özellikle İstanbul Ziraat Odası Başkanı’na… FETÖ Örgütü’yle bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var.
“Müslüman olduğunu iddia eden bu insanlara söyleyeceklerimiz var”
Bu ülkenin güzel insanları sizlerin yalanlarına hiçbir şekilde itibar etmediler. Bu süreçte o bahsedilen zincir marketleri diye altını çizerek söylenen üç harfliler diye bizleri farklı yere koyan ve bunları koymaya çalışan ve Müslüman olduğunu iddia eden bu insanlara söyleyeceklerimiz var. Lütfen aynaya baksınlar. Kendilerini göreceklerdir. Bunların hepsinde bir art niyet vardır. Bir algı yönetimi vardır. Bunlara tüketicimiz hiçbir zaman karşılık vermemiştir.” şeklinde konuştu.