Vahşi doktor cezaevinde
Ardından haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı kadın, ambulansla Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Polis tarafından gözaltına alınan ve işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.B., nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Hep bir güven problemi vardı”
Doktor erkek arkadaşıyla akşam yemeğine çıktıklarını anlatan Dilan Tali, “Her şey yolundaydı. Hep bir güven problemi vardı. Bunu bana yansıtıyordu. Yemek esnasında sürekli onurumu kıracak cümleler kurmaya ve tartışmaya başladık. Tekrar tatlı bir şekilde konuşmaya devam etti. Ardından yemekten ayrıldık. Cüzdanım ve kimliğim onun evindeydi. Onları alıp eve geçecektim. Orada tekrar sinirlenmeye başladı. Bıçağı aldı ve koltuğa saplayıp konuşacaksın demeye başladı.
“Akciğer zarımı yırtmış ve akciğerim o esnada sönmüş”
Eski hayatımda olan insanlarla ilgili sorular sormaya başladı. Bu seni alakadar etmez dedim. Sinirlenip bana yumruk attı. Sonrasında beni darbetmeye başladı. Ben de bana zarar vermesin diye konuşmadım ve onu sakinleştirmeye başladım. Elindeki bıçaktan çok korktum. Bıçağı alıp sırtıma sapladı. Sapladığı bıçak da akciğer zarımı yırtmış ve ciğerim o esnada sönmüş. Nefes zorluğu çekmeye başladım. Beni darbetmeye devam etti ve boğmaya çalıştı.” diye konuştu.
“Ayağıyla beni boğmaya çalıştı”
Uzaklaştırmak için tekme attığını aktaran Tali, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tekme attıktan sonra ayağıyla beni boğmaya çalıştı. Ben tekrar tekme atıp kendimi savunmaya devam ettim. Orada bana hakaret ve küfretmeye devam etti. Beni camdan aşağı atmakla tehdit etti. Aslında bana intihar süsü verecekti. Ayaklarına kapandım ve peteği tuttum. Tutarken de kafamı peteğe vurmaya devam etti. O esnada tekrar saçımı tuttu ve boğazımı kesmekle tehdit etti. Ben yalvardım. Ben ölürsem sen cezaevine gireceksin deyip, onu sakinleştirici cümleler kurmaya devam ettim.
“Her yerim kanıyordu”
Her tarafım kanıyordu ama görüp de panik yapmak istemedim. Bıçağı boğazıma dayadı. Ben o sıra yalvardım. Bıçağı tutup saçımı kesti. Beni darbederek yorulmuştu. Bir fırsatını bulup kapıya çıktım. Ben darp esnasında sürekli bağırıyordum. Beni duyup yardım etsinler diye. Onlar da duyup kapıya çıkmışlar ama korkudan ne yapalım diye düşünmüşler. O esnada bir kadının kapısını açık görünce içeri girdim ve polis ile ambulansı arayın, yaralıyım yardım edin bana dedim. O esnada zaten polis aranıldı, sağlık ekipleri geldi. İlk müdahale yapıldı. Durum ciddi. Akciğerim söndüğü için cihaza bağlıyım. Çok kötü ağrılarım var. Akciğerimle alakalı sönme tekrar devam ederse operasyonda geçirme durumum varmış.”
“Röportajı kadınlara cesaret olsun diye yapıyorum”
Kadına şiddetin her zaman karşısında olduğunu dile getiren Tali, “Bunu yaşayabileceğim hiç aklıma gelmiyordu. Şu an bu durumun içerisinde olmak beni çok üzüyor. Bu röportajı da kadınlara cesaret olsun diye yapmak istedim. Hiçbir kadın bundan çekinmesin ve utanmasın. Utanılacak kişiler bizler değiliz, bunu yapan kişilerdir.
“Bu leke ömür boyu onda kalsın”
Bu ömür boyu bende travma olarak kalacak. Ama bu leke ömür boyu onda da kalsın. Hele ki doktorlara yapılan şiddetin bu kadar gündemde olduğu bir dönemde bir doktorun bir insana can vermesi gerekirken, can vermese bile zarar vermemesi gerekirken onun beni öldürmeye çalışmasını kınıyorum.” şeklinde konuştu.
“Meslekten men edilsin”
Adalete güvendiğini vurgulayan Tali, “Gözaltına alındıktan hemen sonra tutuklandı. Bu benim için çok büyük bir şey. Bu durumda çok mutluyum. Umarım hak ettiği cezayı alır. Maddi ve manevi tamamen yasal haklarımı kullanacağım. Meslekten men edilmesini istiyorum. Bana böyle zarar veren bir insanın kesinlikle mesleğini icra edebileceğini düşünmüyorum. Gerekenin yapılmasını istiyorum.” dedi.
“Gözlerini oyacağım, seni bu evde sağ çıkarmayacağım dedi”
Vücudunda 5 bıçak darbesi olduğunu aktaran Tali, şöyle devam etti:
“Sağ bacağımda 2, sırtımda, kolumda ve sol bacağımda bıçak darbeleri var. Aynı zamanda vücudumun her tarafı morluklar içerisinde. Görme bozukluğu da çekiyorum. Şiddet esnasında gözüm kanadığında gözlerini oyacağım dedi. Seni bu evden sağ çıkarmayacağım dedi. Ben sakinleştirmeye çalıştıkça o daha çok sinirlenip tamamen öldürmeye odaklandı. Gerçekten acımasızca vurmaya devam etti. Ben oradan kurtulamamış olsaydım, akciğerim de sönmüştü. Biraz daha şiddete maruz kalmış olsaydım yaşamıyor olurdum.”