CHP’nin disipline sevk ettiği Ümit Kocasakal’dan zehir zemberek sözler: “ODATV lince davetiye çıkardı!.”
CNN Türk’te yayınlanan bir programa çıkan CHP üyesi Ümit Kocasakal ve eski Milletvekili Mehmet Sevigen disipline sevk edilmişti. Konuyla ilgili kendisinin ODA TV tarafından hedef gösterildiğini söyleyen Ümit Kocasakal, “Şahsımı açıkça hedef gösteriyor, gammazlıyor. Sosyal bir lince de adeta davetiye çıkarıyor” ifadelerini kullandı. Sözde özgürlükçü ve demokrasi uğruna ölen CHP’yi de eleştiren Kocasakal, “Bu husus benim dokunulmaz bir kişilik alanımdır. Parti yöneticilerinin kendileri bakımından bir katılmama kararı almasını ve uygulamasını saygı ve anlayışla karşılarım. Ancak tüm üyeleri, dolayısıyla şahsımı kapsayacak şekilde böyle bir yasaklamayı kabullenmem mümkün değildir” dedi.
Her fırsatta demokrasi ve özgürlük naraları atan CHP’nin aslında yasakçı bir yapıyla yönetildiği ortaya çıkmıştı. CNN Türk televizyonunda yayınlanan bir programa katılan Ümit Kocasakal ve eski Milletvekili Mehmet Sevigen, partiden kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmişti.
Soner Yalçın’ın imtiyaz sahibi olduğu ve algı operasyonlarının bir numaralı gazetesi ODATV de CNN Türk’te yayınlanan program daha devam ederken ‘CHP Üyesi Ümit Kocasakal Boykotu Deldi.’ şeklinde haber yapmış, adeta hedef göstermişti.
CHP’nin sözde boykot gerekçe gösterilerek disipline sevk ettiği isim Ümit Kocasakal konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hedef gösterildiğini iddia eden Kocasakal, yayın biçiminden ötürü hem Odatv’yi hem de aldığı karar nedeniyle CHP yönetimini sert biçimde eleştirdi.
Kocasakal konuyla ilgili Soner Yalçın’ın imtiyaz sahibi olduğu ODATV’ye uzun bir yazı gönderdi. Yazıda, “‘Çıkmayacaktır’, ‘Katılmayacaktır’ şeklinde emir kipleri…Yani deniyor ki ‘tıpış tıpış oturacaksınız’! Adeta bir ’emir-komuta’ ilişkisini çağrıştıran bu ifade ve yaklaşım tarzı, kanaatimce Partimize uygun değil. Hayatım boyunca ifade özgürlüğünün değerine inanmış bir kişi olarak, kendi ifade özgürlüğümü de kutsal sayar, üzerine titrerim…” ifadelerini kullandı.
“Benim hangi ifade özgürlüğümü ve onun bir parçası olan eleştiri hürriyetimi, ne zaman, nerede, nasıl kullanacağımı kimse belirleyemez” diyen Kocasakal, şöyle devam etti: “Bu husus benim dokunulmaz bir kişilik alanımdır. Parti yöneticilerinin kendileri bakımından bir katılmama kararı almasını ve uygulamasını saygı ve anlayışla karşılarım. Ancak tüm üyeleri, dolayısıyla şahsımı kapsayacak şekilde böyle bir yasaklamayı kabullenmem mümkün değildir.”
Kocasakal mevcut parti yönetimini, Atatürk’ün altı okundan sapmakla suçladığı yazısında, “Parti kararına uymadığım söyleniyor. Peki Partinin mevcut bazı yönetici ve üyeleri eylem ve söylemleriyle partimizin ilkelerine ve programına uyuyor mu ? Ya da şöyle sorayım: Kabule göre ‘boykotu delmek’, partinin programını delmekten, ilkelerini çiğnemekten daha mı ağır ve vahim?” diye sordu.
‘MUHALİF!’ ODATV BENİ GAMMAZLADI!
Ümit Kocasakal’ın ODATV’ye gönderdiği yazının bir bölümü:
“(…)Ülkenin bunca sorunu yanında, ODATV’de manşetten son derece önemli ve hayati bir haber yayınlanıyor: ‘CHP Üyesi Ümit Kocasakal Boykotu Deldi.’ Habere, onca resim arasından amaca uygun, ‘öfkeli’ bir resmin eklenmesi de ihmal edilmiyor. (…) İlginçtir ki haber, ‘hız rekoru’ kırarak, henüz yayın devam ederken, 00:43’te, üstelik ekran görüntüsüyle birlikte yayına giriyor! Boykot kararının, henüz açıklanmadan ilk defa bu sitede yayımlandığını da hatırlatalım.
ODATV LİNCE DAVETİYE ÇIKARDI!
“Haberde asıl şifre ve dikkat çekici olan ‘CHP içerisinde bir dönem genel başkan adaylığına kadar iddiasını dile getiren Kocasakal’ın programa çıkması dikkat çekti’ cümlesi. Çevirisi ise açık: Hakkında gerekli işlemi yapın! Yani bu satırların yazarının kendisine karşı kurulan kumpasta ödünsüzce yanında yer aldığı, yazılar yazdığı bir yayın organı şahsımı açıkça hedef gösteriyor, gammazlıyor (ki Türk milletinin kültüründe gammazlama, ispiyon hiç hoş karşılanmaz), sosyal bir lince de adeta davetiye çıkarıyor. Zaten hazırda bekletilen sosyal medya “taburları” da harekete geçiyor! Soruyorum, ‘muhalif!’ bir yayın organına bu tutum yakışıyor mu? Atatürk’ün ifade ettiği temiz ve feyizli saha bu mu? Keşke şahsımın bu hareket tarzına gösterilen yakın ‘ilgi’, bazı siyasi kişilerin davranışlarına da gösterilse… Neyse umarım ki hiç olmazsa birilerinin olası siyasi geleceklerine de bir katkımız olur…”