Çocuklar baba sevgisi görmeden büyüyor!. Şükriye Orhan başından geçenleri anlattı!.
Türk Medeni Kanunu’nun evlenme yaşını en az 18 olarak belirlemesine rağmen, genç yaşta severek ve isteyerek evlenen çiftler hakkında açılan kamu davaları sebebiyle ailenin hayatı resmen kararıyor..
Türk Medeni Kanunu’nun evlenme yaşını en az 18 olarak belirlemesine rağmen, genç yaşta severek ve isteyerek evlenen çiftler hakkında açılan kamu davaları sebebiyle ailenin hayatı resmen kararıyor. 15-16-17 yaşlarında kendi ve ailelerinin rızası ile evlenip daha sonra resmi nikah kıymalarına rağmen, eşler çocuk istismarından dolayı cezaevinde bulunuyor. Öte yandan ise genç yaşta evlenen kadınlar da bir başına çocuklarına bakarak zorlu ve sıkıntılı süreç ile mücadele ediyor.
Genç yaşta kendi gönül rızası ile severek evlenen Şükriye Orhan başından geçenleri Akit’e anlattı. İstanbul’da ikamet eden Orhan, eşi hapiste olduğundan dolayı maddi zorluklar çektiğini ifade etti. Orhan, 5 sene önce eşine cinsel istismar suçundan ceza verildiğini belirterek, “Biz devletimizden sadece ‘adalet’ istiyoruz. 12 senelik evliyim. Evliliğimin 8. senesinde ben hamile iken eşimi cezaevine attıklarında 6 yaşında, 4 yaşında ve 4 aylık çocuklarım vardı. Çocuklarım baba sevgisi görmeden büyüdüler. Devletimiz eşimi benden alarak bana iyilik yapmamış oldu. Sadece beni kadın başıma mağdur etti ve çocuklarımı babasızlığa terk etti. Bu cezayı biz hak etmedik. Biz sadece helaliyle evlilik yaptık. Bir Müslüman’ın evlenmesi gerektiği şekilde evlendik ve sonra da resmi nikahımızı kıydık” diye konuştu.
‘Feminist gruplara bizleri yem etmeyin’
“5 senedir karda kışta cezaevi yollarına gidip geliyorum” diyen Orhan, “Sevmeyen bir insan eşinin yanına kesinlikle gitmez ve asla da sahip çıkmaz. Bizim gibi mağdurlar eşleri için mücadele ediyor. Feminist gruplara da bu sefer kendimizi yem etmeyeceğiz. Bir an önce çocuklarımın babasına kavuşmasını istiyorum. Ben eşimin hapisten çıkmasını çok istiyorum ama çocuklarımın babasına daha çok ihtiyaçları var. En küçük oğlum şu anda 5 yaşında babasını hiç tanımıyor. 2015 yılının Ocak ayında eşim cezaevine girdi. Ben tek başıma yaşıyorum. Devletimiz maaş veriyor ama bununla geçinilmiyor. Çocuklarımın hepsi de şu anda okula gidiyor. Biri ilkokul, biri ortaokul diğer çocuğum da anasınıfına gidiyor” ifadelerini kullandı.