‘Yeniden Asya’ girişimi vurgusu
“2019’da ilan ettiğimiz ‘Yeniden Asya’ girişimimizin temel hedefi, kıta ülkeleriyle ikili ve bölgesel platformlarda iş birliğimizin derinleştirilmesidir. Kurucularından olduğumuz konferansın genişlemesine ve kurumsal kapasitenin genişletilmesine başından beri güçlü destek verdik.
2010-2014 yılları arasındaki dönem başkanlığımız sırasında da aynı doğrultuda hareket ettik. Bugünkü Astana Zirvesi de konferansın uluslararası teşkilata dönüşümü sürecinin ilan edildiği zirve olarak tarihe geçecektir.

“Ciddi imtihanlarla karşılaştığımız bir dönemden geçiyoruz”
İnsanlık olarak güç dengelerinin değiştiği, tedarik zincirlerinde kırılmaların yaşandığı, ekonomiden gıda güvenliğine, enerjiden uluslararası ilişkilere pek çok alanda ciddi imtihanlarla karşılaştığımız bir dönemden geçiyoruz.
Terörizm, ırkçılık göç gibi aşina olduğumuz sorunlara iklim değişikliği, İslam ve yabancı düşmanlığı gibi yenileri ekleniyor. Bir elin beş parmağını geçmeyen ülkelerin çıkarlarını gözeten, ancak dünya nüfusunun kahir ekseriyetini görmezden gelen mevcut sistemin yapısal sorunları giderek kendisini daha fazla hissettiriyor.
“Hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz”
Türkiye olarak uzun bir süredir ‘dünya beşten büyüktür’ diyerek bu duruma dikkat çekiyoruz. Küresel güvenlik mimarisinin daha adaletli, hakkaniyetli, temsil kabiliyeti yüksek, yeni bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım, büyük insanlık ailesinin üyeleri olarak hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz.
“Çözüm yollarını ortak akılla bulmalıyız”
Salgın sürecinde yaşadıklarımız, bu gerçeği bize tekrar hatırlatmıştır. Sorunlarımız nasıl müşterekse, çözüm yollarını da ortak akılla beraber aramalı, beraber bulmalıyız.
Türkiye olarak dostlarımızın fikirlerine büyük kıymet verirken, tecrübe ve birikimlerimizi paylaşmaya hassasiyet gösteriyoruz. Konferans bünyesinde yeni sınamalar ve tehditler öncelik alanının koordinatörlüğünü bu anlayışla yürütüyoruz.
“Hiçbir ayrıma girmeksizin engellenmesi gerekiyor”
Öte yandan terör örgütleri, terörle mücadele tedbirleri karşısında asimetrik tehdit unsurlarını geliştirme çabalarını sürdürüyor. FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri, eylemlerini organize suç faaliyetleri ile destekliyorlar.
Bu terör örgütlerine yardım eden, propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerine katılan oluşumların hiçbir ayrıma girmeksizin engellenmesi gerekiyor. Bugün kabul edeceğimiz konferansın Birleşmiş Milletler Küresel Terörizmle Mücadele Stratejisi’nin uygulanmasına ilişkin eylem planını da bu açıdan önemli bir kazanım olarak görüyoruz.

“Ukrayna’daki krizin etkilerini hepimiz yakından hissediyoruz”
3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere 4 milyondan fazla yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Ukrayna’daki krizin bölgesel ve küresel ölçekteki etkilerini hepimiz yakından hissediyoruz.
Adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanabileceğini, savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağını hep söylüyorum. Diğer yandan, savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için BM ve taraflarla sarf ettiğimiz yoğun çabalar, tüm dünyanın takdirini kazanmıştır.
Tahıl ihracı ve esir takası vurgusu
Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Mutabakatı ve geçen ay gerçekleştirilen esir takası, bu yönde kaydedilmiş somut birer başarıdır. Hedefimiz, sahadaki zorluklara rağmen yakalanan ivmeyi devam ettirerek, bir an önce akan kanın durmasını sağlamaktır.”

