Site Rengi

HABER ÖZETİ
Merkez Bankası faizi yüzde 46’ya yükseltti!.
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında gözaltı kararı!.
Sözde soydaşlarımız olan şerefsizler Türkiye’yi 12 milyar euroya AB’ye sattılar!.
Rasim Ozan Kütahyalı’yı “Şarlatan” benzetmesi ile yerden yere vurdular!.
Trump’tan Çin’e yeni tehdit: BENİ KIZDIRIRSANIZ GÜMRÜK VERGİSİNİ YÜZDE 245’E YÜKSELTİRİM!.
Kaç Suriyeli ülkelerine geri döndü…
Özgür Özel’den sonra Ekrem İmamoğlu’da İngilizlere sığınıp adalet dilendi!.
Trump’un vergi zorbalığına Çin’den çok konuşulacak adım!.
Hastaneden Sırrı Süreyya Önder açıklaması!. Hayati tehlikesi devam ediyor
Fenerbahçe Morinho’yu göndermeye hazırlanıyor!.
DEM Parti PKK’yı ne zaman silah bırakacağını açıkladı..
Kabine Toplantısı sonrası 25 öğretmen ataması yapılacağı açıklandı..
Başörtülüler okullara alınmasın diye hayatı durduracaklarmış!.
İBB’den paralarını alamayan Özel Halk Otobüsleri kontak kapatıyor!.
İmamoğlu’nun tutukluluğuna itiraz başvurusu reddedildi!.
İtalya Öcalan’ın Haziran sonuna kadar serbest bırakılacağını açıkladı!.
Bankalar Merkez Bankası’nın kararını beklemeden faiz arttırımına gitti!.
1 yıl içerisinde 1 milyon kişiyi sınır dışı edecek!.
Zirai don Türkiye’deki tüm tarım alanlarını yerle bir etti!.
Havalimanlarında yeni dönem!. Check-in yerine yüz tanıma devri başlıyor..
Konya’daki sapık doktorlar için gözaltı kararı!.
Trump cep telefonlarına ve bilgisayarlara vergi muafiyeti getirdi!.
CHP’li Üsküdar Belediyesi 1 yılın sonunda maaş ödeyememeye başladı!.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan muhalefete ders gibi sözler!.
Gözler Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararında!.
Down sendromlu çocuğu oyun alanına almayan işletmeye ibretlik ceza!.
Devlet hastanesindeki doktorların kan donduran sapıklığı!.
İmamoğlu İnşaat ve 24 şirkete kayyum atandı!.
Asılsız ihbar yapıp 112’yi meşgûl edenlere 15 bin lira ceza geliyor!.
İnsan sağlığı ile oynamanın bedelini basit bir özür ile geçiştirdiler!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti!.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti!.”
22.06.2020
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Geride bıraktığımız son 8 sene içinde çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti.’ dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Göç Filmleri Festivali Kapanış ve Ödül Töreni’nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Geride bıraktığımız son 8 sene içinde çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti. Göçle ilgili ön yargılarımızı bir tarafa bırakarak, göçmenlerin gittikleri ülkelere, toplumlara katkılarını görmemiz gerektiğine inanıyorum. İmkanları bizden katbekat fazla ülkeler, mültecilere, sayıları onlarla ifade edilen kotalar koyarken; biz ırk, din, dil, etnik köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık.” ifadelerini kullandı.

Festivalin, sinema aracılığıyla göç ve sebepleri üzerine yeniden düşünmeye; göçün sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik boyutları hususunda farkındalık oluşturmaya katkı sağlamasını dileyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Göç meselesi, özellikle son dönemlerde küresel bir olgu olarak dünyanın gündeminde yer alıyor. Her sene milyonlarca insan savaş, istikrarsızlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk etmek zorunda kalıyor.

Bugün dünya genelinde 260 milyona yakın göçmen, 71 milyonun üzerinde yerlerinden edilmiş kişi ve 25 milyonu aşkın mülteci bulunuyor. İnsanlar, sadece daha iyi bir iş, daha yüksek bir hayat standardı için değil; çoğu zaman hayatta kalabilmek, karınlarını doyurabilmek için göç ediyor.

Güvenli bir gelecek gayesiyle çıkılan bu yolculukların önemli bir kısmının, maalesef ölümle, felaketle sonuçlandığını görüyoruz. Geride bıraktığımız son 8 sene içinde çoğu kadın ve çocuk 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti. Avrupa’ya sığınan 10 bin Suriyeli çocuğun akıbeti bilinmiyor.”

“Türkiye olarak farklı bir duruş sergiledik”

“Türkiye olarak bu tablo karşısında tarihimizden ve kültürümüzden tevarüs ettiğimiz değerlerle farklı bir duruş sergiledik.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir medeniyetin mensupları olarak kimseye ayrımcılık yapmadık. İmkanları bizden katbekat fazla ülkeler, mültecilere, sayıları onlarla ifade edilen kotalar koyarken; biz ırk, din, dil, etnik köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık. Kendi vatandaşlarımıza hangi imkanları sunuyorsak, ülkemize sığınan mazlum ve mağdurlara da aynı hassasiyetle davrandık.

Barınmadan sağlığa, eğitimden sosyal entegrasyona kadar hemen her alanda kapsamlı politikalar yürüttük. Ancak bu süreçte, Avrupa Birliği başta olmak üzere, lafa gelince demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan ülkelerden herhangi bir destek alamadık. Türkiye’ye verilen sözler tutulmayarak, ülkemiz düzensiz göç yükünü tek başına omuzlamak zorunda bırakıldı.”

Avrupa’ya gidebilen göçmenlerin ırkçı, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı politikaların kurbanı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Geçen yıl Türkiye-Yunanistan sınırında yaşanan insanlık dışı görüntüler, kimi batılı ülkelerin göçmenlere yönelik bakışını göstermesi açısından son derece ibretliktir. Koronavirüs salgını ise göçmenlerin sıkıntılarını artırmış, zaten kırılgan olan durumlarını daha da zorlaştırmıştır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Afrika kaynaklı düzensiz insan hareketleri sebebiyle, mülteci ve göç konusunun güvenlik parantezine alınmak istense de bu meselenin pek çok boyutu olduğunu belirtti.

“Göç, etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır”

Farklı hayatları, farklı hikayeleri bir araya getiren göç olgusunun, eskiden beri kültürel etkileşimin en etkili vasıtası olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Göç aynı zamanda yeni bir buluşmadır; etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır. Bu süreçte yaşananlar, dilimizde yeni kelimeler, ağzımızda yeni tatlar, hatırımızda yeni birliktelikler bırakır. Hüznüyle sevinciyle göç hikayelerinin etkili bir şekilde anlatılması noktasında sinema güçlü bir araçtır. Göçün ihtiva ettiği zenginliğin ve çeşitliliğin, Uluslararası Göç Filmleri Festivali’ne de yansıdığını görmekten memnuniyet duyuyorum.

Göçle ilgili ön yargılarımızı bir tarafa bırakarak, göçmenlerin gittikleri ülkelere ve toplumlara katkılarını görmemiz gerektiğine inanıyorum. Dünyanın dört bir yanından göç hikayeleriyle festivale katılan değerli yönetmenlere, etkinliği destekleyen kurumlara ve sponsorlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Dünyanın ilk sınırsız erişimli film festivali olma özelliğini taşıyan Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.