Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gerekirse İncirlik ve Kürecik’i kapatırız!.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber, Atv- A Para, ANews, A2, A Haber Radyo ortak yayınında soruları yanıtlıyor. Erdoğan: “İncirlik üssünün kapatma gibi bir karar söz konusu olursa bu bize aittir. Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız” ifadelerini kullandı.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj’ı kabulüne ilişkin soru üzerine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da yer aldığı görüşmede Libya’daki son durumu değerlendirdiklerini söyledi.
Sarraj’ın Libya’nın meşru başbakanı olduğunu, karşısındaki Halife Hafter’in meşru bir başkan veya başbakan değil, illegal yapısı olan bir kişi olduğunu, Hafter üzerinde uluslararası bir mutabakatın da bulunmadığını anlatan Erdoğan, uluslararası karşılığı olan kişinin Sarraj’ın kendisi olduğunu ifade etti.
Yaptıkları çalışmalarda özellikle Libya’ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılması noktasında kısa bir süre önce bir mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlatan Erdoğan, “Bunlardan biri deniz yetki alanlarının sınırlandırılması diğeri de güvenlik ve askeri iş birliğiyle ilgiliydi. Deniz yetki alanlarıyla ilgili imzaladığımız mutabakat muhtırası, TBMM tarafından onaylandı. BM’ye de tescil edilmesi için bildirimde bulunduk, süreç hızla ilerliyor. Şimdi de güvenlik ve askeri iş birliği anlaşması ayrıca Meclisimize sunuldu. O da Meclisimiz onayladıktan sonra yürürlüğe girecektir.” diye konuştu.
Bu anlaşmalarla Akdeniz’de hem Libya’nın hem de Türkiye’nin hakkının korunmuş olacağını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye aleyhine tek taraflı adımlar atılmasına izin vermeyeceğimizi açıkça ortaya koyduk. Bunu son NATO Zirvesi’nde de Miçotakis ve heyetiyle, şahsım ve heyetim olmak üzere yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hala belli beklentiler içinde. Dedik ki biz her şeyi uluslararası hukuka dayalı olarak yapıyoruz. Bundan sonra da uluslararası hukuka göre attığımız adımları atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’i, uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayarak paylaşıma girenler, attığımız adımdan tabii ki rahatsızlık duyuyorlar. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Haklı bir adımla biz bunu boşa çıkardık. Daha da ileri gideceğim. Burada Sevr’in aslında ters yüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda.” ifadelerini kullandı.
“ULUSLARARASI HUKUK ÇERÇEVESİNDE GEREKLİ ADIMLARI ATARIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’ya asker gönderilmesi konusuna ilişkin, şu değerlendirmede bulundu:
“Böyle bir davet, böyle bir talep Libya tarafından Türkiye’ye gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair, ülkemiz bunun kararını verecektir. Libya’ya her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu daha önce de söyledim. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.
Şu anda Libya’da, orayla hiçbir ilgisi, alakası olmayan, resmi bir davetin olmadığı ülkeler, buralara kendilerindeki bazı özel güvenlik güçlerini göndermişlerdir. Şu anda onlar Libya’da bu tür illegal faaliyetler gösteriyorlar. Bunların aşılması lazım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harita üzerinde yaptığı anlatımla, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şu gördüğünüz yer, Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı. Girit’in doğusundan, bu gördüğünüz bant geçiyor. Bu bant birilerini ciddi manada rahatsız ediyor. Bu bandın içindeki şu kısım yani G, F ve E noktaları, özellikle birleşme ve Libya ile Türkiye arasında bir sınır. Bu sınırın kuzeyi Türkiye, güneyi Libya. Nedir bunlar? Kıta sahanlığı. Bizler burada diyelim ki sismik araştırmamız rahatlıkla yaparız. Sismik araştırmalarımızı yaptıktan sonra sondaj çalışmalarımızı da yaparız.
Geçmişte bizim sismik araştırma gemilerimiz, sondaj gemilerimiz yoktu. Şimdi ileri teknolojiye sahip gemilerimiz var. Şimdi de sondajda 3. geminin pazarlığını yapıyoruz. Bizim için çalışma alanı sadece buralar değil. Bizim Karadeniz’de yapmamız gereken çalışmalar var. Uluslararası farklı ülkelerde de bu çalışmaları yapmamız söz konusu. Çünkü artık dünyada petrolün konumu çok çok farklı. Bu çalışmayı yaparken hem Türkiye kazanacak hem de Libya kazanacak. Kazan kazan esasına göre bu adımı atacağız.”
“ÇALIŞMALARIMIZI, MİLLETİMİZİN VE ÜLKELERİMİZİN MENFAATLERİ İÇİN SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye ile Libya arasındaki sınırın özellikle Yunanistan’ı rahatsız ettiğini, onlar rahatsız olsun diye bu çalışmaların yapılmadığını dile getiren Erdoğan, bu sularda Libya ve Türkiye’nin haklarının olduğunu, bu hakkın korunması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin içinden ve dışından birilerinin bu konuda çok rahatsız olduğunu, bu rahatsızlık sebebiyle de “Bu, ileride çok farklı bazı sıkıntılara neden olabilir.” gibi lafların edildiğini belirten Erdoğan, “Siz kimden yanasınız? Siz, Türkiye’den ve Türk milletinden yana mısınız yoksa değil misiniz? Bunu çıkın, açıkça söyleyin. Öyle de olsa böyle de olsa biz bu çalışmalarımızı, milletimizin ve ülkelerimizin menfaatleri için sürdüreceğiz.” dedi.
Şu anda çok kısa bir zaman içinde hem sismik araştırma hem sondaj çalışmalarına gireceklerini anlatan Erdoğan, “Buralardan beklentilerimiz çok çok yüksek. Bugün Sarraj ile bunları önemine binaen farklı ele aldık. Doğu Akdeniz Havzası önemli hidrokarbon rezervlerine sahip. Özellikle son dönemde bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Belki yanımıza uluslararası camiada güçlü olan bazı şirketleri de alma söz konusu olabilir. Bu da Sarraj ile yapacağımız görüşmelerle ortaya çıkacaktır. Ne kadar güçlü olursa bu yatırım, işimizi de rahatlatacaktır. Doğal gaz ticaretinin, petrol veya diğer MTA’lardan farklı olarak öncelikle ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçebilen projeler olduğu da unutulmamalıdır. Onun için işi geniş tutmak gerekiyor. Bu açıdan işin dayandığı tabanı sıkı tutmakta önem var. Türkiye bunun için bölgeye olan yakınlığı, büyük bir pazar olma özelliği ve mevcut boru hatları kapasiteleri itibarıyla gazın ticarileşmesi noktasında kilit role ve öneme sahiptir. Son yaptığımız Libya Anlaşması, bu konuda hukuken de ülkemizin elini güçlendirmiş. Bu bölgede Türkiyesiz bir çözümün olmadığını tüm dünyaya göstermiştir.”
ABD İLE ‘ERMENİ TASARISI’ GERİLİMİ
– Bu aldığınız kararların bir kıymetiharbiyesi yok. Çünkü bu kararlarınız tamamen siyasidir.
– 1 milyonun üzerindeki belgeyi açıyoruz, gelin inceleyin. Biz belgeyle konuşuyoruz. Sizin kabul etmeniz, bizim de sizin karşınıza çok daha farklı bazı parlamento kararlarıyla çıkmamızı gerekir. Bunlar bu tür şeyleri yapar da biz de elimiz boş duracak değiliz. Çok açık ve net, rahatlıkla söyleyeyim. Amerika’da Kızılderililerle ilgili olarak bunu söylememek konuşmamak mümkün mü? Kızılderililerin tarihi, Amerika’nın yüz karasıdır. Afrika’da aynı durum söz konusudur.
– Biz de ne yapacağız. Tüm dünya kamuoyuna açıklayacağız. Batının ırkçılık ve tarihi sömürgeci olduğunu ortaya koyacağız.
İNCİRLİK VE KÜRECİK KAPATILACAK MI?
– İncirlik üssünün kapatma gibi bir karar söz konusu olursa bu bize aittir. Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız. Türkiye kabile ülkesi değildir.
– Biz sizinle stratejik ortağız. Yapılanlar ne, bu stratejik ortaklığa yakışıyor mu? Bunların oturup düşünmesi lazım. Farklı hareket etmeye devam ederlerse bizim de vereceğimiz cevaplarımız var.
GÜVENLİ BÖLGE
– Türkiye olarak derdimiz petrol değil, derdimiz burada (Suriye) yaşayan vatandaşların huzurunun nasıl sağlanacağı.
– YPG-PYD, bunların Kürt olarak ifade edilmesi bana göre Kürtlere saygısızlıktır.
KANDİL’E OPERASYON
Kandil’e sürekli harekatlar yapılıyor. Son dönemde yurtiçi yurt dışı operasyonlarımızda PKK’ya ağır darbeler vuruyoruz. Kaçırılan genç kızların orada nasıl muamele gördüğünü izledik. Ahlaksız adam genç kızlara nasıl tacizde bulunduğunu ekranlarda izledik. Ne yazık ki bu kızların o adamların elinde kurtulma durumu çok çok zor. Parlemantodaki temsilcilerinin hiç bunlara tepki gösterdiğini duyduk mu? Hayır.
– Yaptığımız operasyonlarla biz bunları adım atamaz hale getirdi.
– Bugün Sincan adeta ikinci Kandil olma durumunda. Bugün Yezidiler PKK nedeniyle evine dönememektedir.
– Bugün terör örgütleri arasında ayrım yapanlar gelecekteki felaketlere tohum ekmektedir.
– Şimdi Irak tarafının yanıtını bekliyoruz. Bu arada silahlı kuvvetlerimiz terör örgütüne karşı operasyonlarını devam ettirmektedir.
– 33 bin tır buraya mühimmat silah araç gereç geldi. Bunun dışında kamyonlarla gelen silah var.
– Biz Sincar’da olsun, diğer yerlerde olsun, isterse Mahmur olsun, bu teröristleri nerede tespit edersek tepelerine bineceğiz ve PKK tamamen tasfiye edilene kadar bu mücadelemizi de sürdüreceğiz.
– Biz PKK ile mücadelenin, DEAŞ ile olduğu gibi kararlı ve ortak şekilde yapılması gerektiği görüşündeyiz. DEAŞ’ı yok ettik diyorlar, hepsi yalan. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmeye çalışıyorlar. Yok edemezsiniz yanlış yolu seçtiniz.
AVRUPA FETÖ’YÜ NEDEN KORUYOR
Şu anda sayısal olarak fazla bir rakam. Yurt dışında kaçtıkları yerler ABD, Almanya Fransa.. bütün bu ülkeler bunlara barınma imkanı verdi. Ve bunlara iltica hakkı da vermeye başladılar.
Yarın Merkel’le 16:00 gibi görüşmem olacak. Tabi bu konuları yine görüşeceğiz. Yarın ki görüşmenin önemli ağırlık noktası Libya ile ilgili Berlin zirvesi oluşturacak diye düşünüyorum ama bunu gündeme getireceğim. Ne yazık ki Almanya ile ekonomik sanayi ticari sıkıntılarımız var. Biz bu noktada oralardan bize yasal olarak sözleşmemiz olduğu halde verilmesi gereken araç gereç makineler var. Vermiyorsanız da ne oluyor. Kötü komşu bize ev sahibi oluyor. Biz ne yapmaya başladık üretmeye. Bilgisayar üreteceğiz. İHA, SİHA üreticez. Devam edeceğiz.
2023 2053 HEDEFLERİ
Bunları hepsi hedeftir. Tabi sapmalar olabilir. Tüm mesele bu sapmayı askeri miktara indirmektir. Kılıçdaroğlu yapaılan barajları inkar ediyor.
Filistinliler’le ilgili benim BM’de hiçbir kalem etmediğimi ifade ediyor. Filistin meselesini Türkiye’de bizim kadar mücadelesini veren başka parti yoktur. Acaba Kılıçdaroğlu’nun Filistin ile ilgili iyi bir sözü var mı?