“Aramızdan birini seçip eşek gibi oy vereceksiniz”
‘Aramızdan birini seçeceğiz, siz de eşek gibi gelip bize oy vereceksiniz.’ Şimdiki düzen bu. ‘Biz kimi istersek ona vereceksiniz. Erdoğan’dan kurtulmak mı istiyorsunuz, bize mahkumsunuz.’ Bunun adı bu, Erdoğan’dan kurtulmak istiyorsak onlara mahkumuz. Bize de bir sorsanız hani, başkan kim olacak.. ‘O sizi ilgilendirmez, ceketimizi koysak oy vereceksiniz, tıpış tıpış geleceksiniz.’ Neden? ‘Erdoğan’a karşısınız’.
“Türkiye’de siyaset bu mu?”
Böyle bir saçmalık olabilir mi? Sen gidip oy verir misin böyle bir şeye? Bu kadar aptal mısın sen ya? Buna verecek kadar aptal mısın? Mahkum olduğumuz şu duruma bakar mısınız? Türkiye’de siyaset bu mu? Bir şey tutturmuşlar, ‘parlamenter sisteme geçeceğiz.’ Tamam, nasıl olacak bu? Bunun da bir çıkışı yok. Yani olmayacak bir hikaye, çok zor bir hikaye.
“Hiçbir şeye mahkum değiliz”
Hadi diyelim ceketinizi koydunuz, bu insanlar da gidip oy verecekler. Başka alternatif yok çünkü. Ya o ya bu olacak yani. Size oy verecekler; ne farkınız var ki? O tek adam sen değil misin? Buna mı oy vereceksiniz? Bu mu önümüzdeki tek alternatif? Başka bir Türkiye de mümkün, başka bir siyaset de mümkün. Hiçbir şeye mahkum değiliz. Başka bir seçenek yok mu kardeşim? A ya da B mi? Uyduruk sınavlarda bile dört tane seçenek var. Hatta beş tane koyuyorsun, e hiçbiri. Bak hiçbiri diye de bir seçenek var.”