DEM Parti’den PKK Kongresi ile ilgili açıklama..

DEM Parti, PKK’nın kongresini topladığını duyurmasının ardından 8 maddelik bir açıklama metni paylaştı.. Söz konusu açıklamada, ‘Türkiye yakın tarihinin en kritik eşiklerinden birine tanıklık içindeyiz’ denildi…
Terörle mücadelede kritik bir eşiğe gelindi.
Abdullah Öcalan’ın terörün lağvedilmesi çağrısından aylar sonra PKK, kongresini topladığını açıkladı.
PKK tarafında yapılan açıklamaya göre kongre, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen kongrede alınan kararın detayları önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak..
KONGRE SONRASI DEM’DEN İLK AÇIKLAMA
Örgütün ‘Tarihi öneme sahip kararlar aldık’ ifadelerini kullandığı açıklamadan kısa süre sonra DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, yaşanan gelişmelere ilişkin resmi bir açıklama yaptı.
Açıklamada Türkiye’nin yakın tarihinde kritik bir eşiğe gelindiği ifade edilirken barış, demokratik siyaset ve toplumsal uzlaşı vurguları yapıldı.

“TARİHİ BİR TANIKLIK İÇİNDEYİZ”
DEM Parti, PKK’nın kongresine ilişkin yaptığı 8 maddelik açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz..
“BU ADIM, ASIRLARDIR ÖZLEMİ ÇEKİLEN BARIŞIN ADIMIDIR”
1. PKK’nın tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.
2. Öncelikle, uzun süreli çatışmalı süreçte yaşamlarını yitiren tüm insanlarımızı derin bir hürmetle anıyoruz. Acının rengi, dili ve kimliğinin olmadığını onlarca yıllık acı tecrübe hepimize göstermiştir. Bugün Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Arap’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kimlik ve inançların gözyaşları aynı denizde buluşmuştur. Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz; tüm yitirdiklerimizin anısını kutsal bir emanet olarak koruyacağız ve ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.

“HİÇBİR GENÇ NE DAĞDA NE ŞEHİRDE TOPRAĞA DÜŞMESİN”
3. Şimdi, ortak ve eşit yaşam iradesini her şeyin önüne koyma vaktidir. Demokratik bir topluma, özgür siyasete, evrensel hukuka derinden inanma, demokratikleşme için çalışma ve adımlar atma dönemidir.
Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin. Bu ülkede bundan böyle inkarın ve silahların değil siyasetin, öfkenin değil demokratik ve toplumsal uzlaşının, ayrılığın değil birlikte ve eşit yaşamın sesi yükselsin.
“TÜM SİYASET KURUMLARI SORUMLULUK ALMALI”
4. Onurlu bir barış ve demokratik çözüm yolunda yeni bir sayfa açılıyor. DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz.
Şimdi demokrasinin ve adaletin sesi yükselmelidir. Toplumsal barışın inşası için Meclis’in önünde duran tarihsel görev, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar mukaddestir. Bu tarihî adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal-kurumsal zemini birlikte kurmak, şu an en temel sorumluluğumuzdur.
“YÜRÜTME ERKİNİN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMESİ BARIŞIN GÜVENCESİ OLACAK”
5. Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.
6. Bu sürecin gelişmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenen Abdullah Öcalan’a; barışın bedelini canlarıyla, evlatlarıyla, gözyaşlarıyla ödeyen Türkiye halklarına; çözüm iradesine destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’ye ve bu iradeye sahip çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ve sürece olumlu yaklaşan ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm muhalefet liderlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve en önemlisi 85 milyon yurttaşımızın her birine barışı koruma, inşa etme ve geleceği bugünden kazanma görevi düşmektedir. İstiyoruz ki Türkiye’nin barışı Orta Doğu’ya umut, dünyaya ilham olsun.
“BARIŞIN YOLUNU KESECEK HİÇBİR EYLEME İZİN VERMEYECEĞİZ”
7. DEM Parti olarak, Mezopotamya ve Anadolu halklarına kutsal bir söz veriyoruz: Gerçekle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacağız; kaybettiklerimizin ruhunu incitecek hiçbir adıma, süreci zedeleyecek hiçbir söyleme, barışın yolunu kesecek hiçbir eyleme asla izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları ve taşıyıcıları olacağız.
“BU BİR SON DEĞİL, BAŞLANGIÇTIR”
8. Bugün bir yandan büyük bir umudun, bir yandan da tarihin yüklediği derin bir sorumluluğun ağırlığını taşıyoruz. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz.
Barışın ve kardeşliğin ışığını bu topraklara mutlaka getireceğiz..