Dünya Beşten Büyük ama Türkiye On Beşten Küçük!.
Bugün tam üçüncü gün oldu FETÖ’nün b*klu donunu koklamaktan beyni tinerciler gibi uyuşmuş olan Haşhaşi bir AYM üyesinin Türkiye’yi 18 yıldır yöneten iktidar partisine hem partinin hemde Türkiye’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan’a ışıklı darbe göndermesi yapalı ama daha kimsenin konu ile ortaya oyabildiği net bir tavra rastlamadık hala!.
Açıkçası kimseninde ortaya net bir tavır koyacağından pek ümidim yok!.
AYM Üyesi o skandal paylaşımı yaparak Türkiye’yi ve Milli İrade’yi TEST mi etti yoksa Türkiye’ye ve Milli İrade’ye REST mi çekti onu da sizin takdirinize bırakıyorum!.
Ancak gördüğüm kadarı ile ben bugüne dek Cumhurbaşkanı tarafından atanmış bir AYM üyesi ile millet tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanın tamamen zıt yerlerde olduğunu zannediyormuşum ve geçen koca üç günün ardından kendime istemsizce saçma sapan sorular sormaya başladım!.
Öyle ya, 83 milyoncuk nüfusu olan Türkiye’nin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan nerede, tam 15 üyesi olan koca AYM nerede!.
3-4 aycık süren önemsiz seçim çalışmalarının ardından Recep Tayyip Erdoğan’ı 57.058.636 vatandaş sadece bir Pazar günü kısacık vakitlerini ayırarak seçip işi olduya bittiye getirirken, koca AYM üyesi abimizi oraya atamak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül günlerce kafa patlatıp üzerinde bulgur bulgur ter dökerek çalışmış!.
Kolay mı öyle basit bir Cumhurbaşkanına ışıklı darbe göndermesi yaptığı için koca AYM üyesini şıp diye görevden alıp memleketin kaderi ile oynamak!. Hem adam çıkıp maksadının bizim gibi düşünmekten ve sorgulamaktan aciz cahil insanlar tarafından başka yerlere çekildiğini açıklamadı mı zaten!.
O AYM üyesi ki; Cumhurbaşkanı tarafından atanmış olsa da Cumhurbaşkanı tarafından öyle kafasına göre görevden alınamaz!.
Cumhurbaşkanı onu atadığı halde görevinden alamaz ama o kendisini atayan Cumhurbaşkanını görevinden alabilir, hatta tepesi atarsa Cumhurbaşkanının partisini kapatıp 293 milletvekilinin bile kafasını koparıp Meclis’i darmadağın edebilir!.
Hem öyle kafanıza göre bir AYM üyesini görevden alamazsınız, yargılayamazsınız, tayinini başka yere kaldıramazsınız, adli ve idari bir ceza veremezsiniz, görev değişikliği yapamazsınız!.
Ya eceli ile ölmesini bekleyeceksiniz yada zorunlu emeklilik yaşı olan 65’in dolması için gün sayacaksınız!.
Türkiye’yi yönetecek lideri çarşıda pazarda bile bulabilirsiniz ama bir AYM üyesini öyle kolay kolay bulup yetiştiremezsiniz!. Boyacı küpü değil ki bu daldırıp çıkarınca ortaya bir AYM üyesi çıksın anasını satayım!.
Vay efendim; AYM Üyesi Engin Yıldırım Terörist Demirtaş’ın Tahliye Edilmesi Yönünde Karar Bildirmiş de, Eşcinsel Öğretmenin Görevine İade Edilmesi İçin Oy Kullanmış da, Hukuk Alanında Lisans ve Yüksek Lisans Yapmamış da, bilmem neymiş de ne değilmiş de!.
Utanmıyor musunuz siz AYM üyesi Prens Engin’in kararlarını sorgulamaya, siz gidin de önce Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasını sorgulamaya devam edin!. Bakmayın Erdoğan’ın askerliğini yedek subay olarak yapmasına veya üniversitedeki hocasının diplomasının sahte olduğu yönündeki iddiaları yalanlamasına falan!.
Haaa; eğer AYM üyesi zihniyeti ile CHP’ye değil de AK Parti’ye yakın olsaydı durum değişirdi tabii!.
Tıpkı kendi kişisel görüşünü sosyal medyadan beyan eden GATA Başhekim Yardımcısı Ali Edizer gibi o AYM üyesini anında bir mancınığa koyup ateşe atmak mümkün olurdu ama AYM üyesi abimiz Türk Tabipler Birliği’nin başındaki PKK yalakası Şebnem Korur Fincancı gibi CHP tarafından görünmez bir dokunulmazlık zırhına büründürülmüşse şayet, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül dahi olsanız kendisi ile direk muhattap olamaz böyle sosyal medya üzerinden ancak sidik yarıştırmakla yetinirsiniz!.
Ona göre akıllı olun ve işinize bakın!.
Siz kimsiniz lan koca bir AYM üyesini darbe imasında bulunduğu için eleştirip istifa çağrılarında bulunuyorsunuz!.
Haddinizi bilin, terbiyesizlik yapmayın!!!