Erdem Atay’dan İmamoğlu’nun Sahte Diploma gerçeği!.
3 ay sonra tam 2 yıl olacak.
Aralık 2022’de Junior Erdoğan başlıklı bir program hazırladım. Erdoğan ile İmamoğlu’nu karşılaştıran ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili bazı bilinmeyen ayrıntıları açıklayan videoda diploma meselesine de girdim. Gazeteci Şenol Demirci’nin de bilgilerini kullandım..
Yaklaşık 100 bin kişi izlemişti ama gündem olmadı..
Geçen günlerde Serkan Öz ile yaptığımız 3 buçuk saatlik programın sadece 2 dakikalık bölümünde bu konuyu bir kez daha hatırlattım..
Bu kez gündem oldu..
***
Söylediğim şey çok basitti…
Ekrem İmamoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nden, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne 1990 yılında nasıl yatay geçiş yaptı?
Soru buydu.
‘Diploması sahte’ ifadesini kullandım. Yani İmamoğlu’nun bir diplomasının olduğunu ve bir sahtecilik ya da hukuk dışı bir geçişle alınmış bir diploma olduğunu söyledim.
Ama ‘Diploma yok’ demedim.
***
Haber sosyal medyada yankılandı ancak tek bir haber sitesi girmedi.
Ne zaman ki Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları çıkış noktası bulamadı, o zaman algı çalışması yapmaya karar verdiler ve bir diploma yayınlandı.
İBB Teyit adlı hesaptan İmamoğlu’nun lisans diploması yayınlandı ve paylaşımda şu ifade kullanıldı:
“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır.”
Tüm troller saldırıya geçti, ‘Al bunu rulo yaparsın, Erdem’ dediler.
Ben ‘Diploması yok’ dememiş olmama rağmen, İBB Teyit alenen, ‘diploması olmadığı iddiası’ diyerek yalan söyledi!
Çok değil, yarım saat sonra İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun, İmamoğlu’nun yüksek lisans belgesini paylaştı.
Sağlı sollu geldiler, beni perişan ettiler(!)
İmamoğlu hayranları çoşkuya kapıldı.
Çünkü meseleyi gargaraya getirmeye çalıştılar.
Biraz daha zorlasam, İmamoğlu’nun doğum belgesini de yayınlayacaklar heralde diye düşündüm.
Ama öyle bir algı yapmayı öğrenmişler ki…
Sırada haber siteleri vardı. Devreye onların girmesi gerekiyordu.
Benim iddiamı haber yapmayan haber siteleri, bir anda ‘İmamoğlu son noktayı koydu’, ‘Diploması yok diyene tokat gibi belge’, ‘Sansasyonu habercilik sananlara yanıt gecikmedi’ gibi akıl almaz başlıklar attılar..
Cumhuriyet, Odatv, T24, Halktv, Birgün…
Bunlar da gazeteci işte…
Diplomasını paylaşan İmamoğlubana yanıt vermiş öyle mi!
O zaman gelelim bakalım ana konuya…
***
Önce İmamoğlu’na bir çağrım var.
Lütfen bu çağrıya destek verin!
Sayın İmamoğlu, diplomanızı sundunuz, teşekkür ederiz. İBB arşivine bir zahmet girip, şu Tayyip Erdoğan’ın da diplomasını çıkarıp gösterseniz bize ne güzel olur değil mi?
Haksız mıyım?
***
Garip olan bir şey daha… Bu diploma haberi AKP basınında haber bile olmadı! Şaşırmadık!
***
Neyse, konumuza dönelim…
Önce ‘Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu’ kitabına bakalım. İmamoğlu’nun hayat hikayesinin anlatıldığı kitabın 25’inci sayfasında şöyle yazıyor:
“Ailesi mühendis olmasını arzuluyordu. Ekrem için de cazipti bu seçim. İnşaat mühendisi olacaktı. Ancak babasının korktuğu bir kez daha başına gelmişti. Ekrem futbol aşkı yüzünden mühendisliği kazanamadı. Lise son sınıfta okul takımının maçları yüzünden derslerden iyice uzaklaşmıştı. Hızlandırılmış kurslara gitti, özel ders aldı ama sınavlarda yeterli olmadı. (…) Ekrem’i amcası Ali İmamoğlu ile Kıbrıs’a gönderdi. Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin sınavlarına girdi ve İnşaat Mühendisliğini kazandı. Ancak Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde geçirdiği birkaç gün içinde fikrini değiştirdi ve amcasını ikna ederek Girne Amerikan Üniversitesi’nde İşletme bölümüne yazıldı.”
Yani İmamoğlu, üniversite sınavına girdi ve kazanamadı, ailesi de onu Kıbrıs’taki bir üniversiteye yazdırdı.
O tarihlerde Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuyan gazeteci Murat Selamoğlu’yla konuştum. Selamoğlu, “1990’lı yıllarda GAÜ’nün adı University College of Northern Cyprus’dı. Okula sınavla falan girilmezdi, Türkiye’de üniversite sınavına girip barajı geçen herkes 2200 sterlin ödeyince kayıt oluyordu. Lise diploması yeterliydi. Okulda zaten 80 kişi falan vardı.”
Murat Selamoğlu’na sordum, ‘Başka bir üniversiteye geçiş yapılıyor muydu’ diye.
Kendisi yine özel üniversite olan Bilkent’e geçmek istemiş ne yaptıysa olmamış. Kimsenin geçtiğine de şahit olmamış.
Selamoğlu Türkiye’nin o dönemde en zengin ailelerinin çocuklarıyla okuduğunu, onların bile çok çabalamalarına rağmen bunu başaramadığını söyledi. İsimleri de verdi.
***
Şimdi o dönemin mevzuatlarına bakıyoruz…
İmamoğlu’nun okuduğu yıllarda, bir öğrencinin yatay geçiş yapması için çok başarılı olması ve denk bir okula geçmesi gerekiyor.
Bir öğrenci, vakıf ya da özel bir üniversitedeyse sadece vakıf veya özel üniversiteye geçiş yapabiliyor, devlet üniversitesindeyse devlet üniversitesine geçiş yapabiliyor. Ve geçişin sağlanması için sınıf birincisi ya da ikincisi olmak gerekiyor, (yani çok yüksek bir not ortalaması yapması gerekiyor) bu da yetmez, geçiş yapacak öğrencinin ÖSYM puanı o geçtiği programdaki en son giren öğrenciden az olmaması gerekiyor!
***
Yani…
İmamoğlu özel bir üniversiteden devlet üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapmış. Bu bir kere imkansız bir şey!
İkincisi, İmamoğlu sınıf birincisi ya da ikincisi de değil. Not ortalamasının 59 olduğu söyleniyor.
Üçüncüsü, İmamoğlu ÖSYM’yi kazanamamış zaten, geçiş yaptığı bölümün puanına erişmesi mümkün değil!
Kısaca, YÖK GAÜ’ye denklik vermiş olsa bile İmamoğlu’nun geçiş yapması mevzuata göre yine imkansız!
***
Ama işin asıl noktası denklik durumu…
İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte, yani 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nin denkliği yok!
YÖK tarafından onaylanmıyor.
Bunu belgeleriyle yayınlasak da şimdi üniversitenin 2012 yılındaki Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Vehbi’nin Kıbrıs Postası gazetesine verdiği demece kulak verelim.
Asım Vehbi aynen şunları söylüyor:
“Dönemin hükümetinden vatandaşlara kadar bu proje (üniversite kurma) bir çılgınlık olarak görüldü. Dolayısıyla insanların böyle bir ortamda proje yaratıp ortaya koyması oldukça sıkıntılıydı. GAÜ’nün formülü, ABD’den bir üniversitenin Kuzey Kıbrıs’taki kampüsü şeklindeydi. YÖK’ten de herhangi bir denkliği yoktu. YÖK denkliği 1993 yılında alındı…” (İlgili söyleşi: https://www.kibrispostasi.com/c93-ADVERTORIAL/n80604-girneden-uc-kitaya-yayilan-egitim-girne-amerikan-universitesi)
Daha ne desin adam!
YÖK’ten herhangi bir denkliği yoktu, YÖK denkliği 1993 yılında alındı.
Konu kapanmıştır artık.
İmamoğlu 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapamaz!
Bu ancak iki şekilde olur…
Birincisi siyasi gücün kullanılması…
İkincisi, para gücünün kullanılması…
Ve ikisinde de yapılan iş hukuka aykırıdır.
İmamoğlu üniversite sınavını kazanamamıştır, ancak çok yüksek puanlı bir bölümden mezun olmuştur.
Evet, İmamoğlu’nun bir diploması var!
Ama nasıl var!
***
Daha nasıl anlatılır bu bilemedim! Çıkarın belgeleri diyorum, bana diploma gösteriyorlar.
Hem sürüleşmiş basını hem de trollerini üzerime salıyorlar.
***
Şimdi İmamoğlu’nu seven insanlardan tek bir ricam var.
Elinizi vicdanınıza koyun! Bu geçişi Süleyman Soylu yapmış olsa ne diyecektiniz?
Ve, dün bu hukuksuzluğu yapan bir adam, insanların hakkını yiyen ve hak etmediği şekilde kazanamayacağı bir bölümü okuyup mezun olan bir adam, yarın başımıza geldiğinde ne yapar?
***
Hala inanmamış olanlar için İmamoğlu üzerinden son bir çağrım daha var…
Sayın İmamoğlu, attığım bu ‘iftira’ nedeniyle beni mahkemeye verin!
Verin ki, belki mahkemede yatay geçiş belgelerinizi görürüz.
Ama beni mahkemeye vermezseniz, bu yazıyı kabul ettiğiniz anlamına geliyor. Çıkışınız yok! Ya mahkemeye vereceksiniz ya da mahkemeye vereceksiniz!
***
Son not: Bu yazıyı yayınlayacak, yukarıda ismini saydığım muhalif medya çıkarsa ‘Ben AKP’liyim’ diye bağıracağım! (Daha ağırını bulamadım)