Site Rengi

HABER ÖZETİ
Şehit babasının ayakkabısız hali yürekleri dağladı!.
AK Partili vekilin 52 bin TL’lik ayakkabısı ortalığı fena karıştırdı!.
Dubai üzerinden uyuşturucu ve fuhuş tuzağına çekilen Türk kızları!.
Garipoğlu uyuşturucu testinin negatif çıkması için şeytanın akına gelmeyecek bir plan yaptı!.
Altın ve gümüş tüm rekorları alt üst etti!.
Yandaş medya da “AK Parti’yi Kim Savunsun” tartışması!.
Valilikten İstanbul için kar uyarısı!.
Zincir Marketlere Pazar Tatili uygulaması geliyor..
Sadettin Saran adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı..
CHP’nin rüşvetçi başkanı görevden alındı!.
Türkiye’nin verdiği sürenin dolmasına günler kala SDG’de kopuşlar başladı..
Meclis’teki taciz skandalı için istenen ceza belli oldu..
TBB’ye göre Saran’ın uyuşturucu kapsamında gözaltına alınması hukuka aykırıymış!.
Başsavcı Akın Gürlek uyuturucu operasyonlarının genişleyeceğini açıkladı..
Uyuşturucu baskınına giden polis içerde savcı ile karşılaştı!.
ABD İsrail görüşmesinde Türk askerinin Gazze’deki varlığı masaya yatırılacak..
Fenerbahçe’den gözaltına alınan Sadettin Saran ile ilgili açıklama..
Saadettin Sarhan tekrar gözaltına alındı..
50 bin mahkum cezaevlerinden tahliye edilecek..
Rezan Epözdemir’in MASAK raporunda milyon dolarlar hava da uçuşuyor!.
ABD PKK/PYD için 24 saatte 4 kargo uçağı yolladı!.
Cezaevinde darp edilen Güllü’nün kızı Silivri’ye sevk edildi!.
Sadettin Saran uyuşturucu testi için bağımsız bir kuruma test verdi!.
MHP Lideri Bahçeli’den düşen Libya uçağı ile ilgili açıklama..
Uyuşturucu testi pozitif çıkan Sadettin Saran’ın Fenerbahçe Başkanlığı sona erecek mi!.
Sadettin Saran pozitif çıkan kokain testine itiraz edeceğini açıkladı..
Sadettin Saran’ın uyuşturucu kan örneği pozitif çıktı!.
MEB’den fenomen öğretmenlere inceleme talimatı..
Libya Genelkurmay Başkanının jeti Ankara’da düştü!.
Asgari Ücret 28 bin 75 TL oldu..
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

FRANSIZ MEDYASINDA ALGI OPERASYONU!.

FRANSIZ MEDYASINDA ALGI OPERASYONU!.
12.11.2019
A+
A-

Türkiye husumetini ön plana çıkaran Amerikan medyası paralelinde bir yayın çizgisi izleyen Fransız medyası, Fransa’nın Suriye planlarına kendi ulusal çıkarları nedeniyle karşı çıkan Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti üzerinden hedef tahtasına oturtuyor. Türkiye’de olağanüstü hâl uygulaması ve terörle mücadele politikası yerden yere vurulurken Fransız hükümetinin olağanüstü hâl önlemlerini yeni terör yasasına yedirmesine yönelik eleştiriler cılız kaldı. Le Monde sadece abonelerine açık olan yorum köşesinde, yayımladığı haberin içeriğine aykırı görüşlere genelde sansür uyguluyor.

Yeni Osmanlıcılık ve DEAŞ’a yardım iddiaları

Devlet televizyonu France 2 ile Kanada, İsviçre ve Belçika ile ortak devlet kanalı TV5 ve sınırlı da olsa devlet yardımı alan Agence France-Presse (AFP) başta olmak üzere, Fransız yazılı ve görsel medyası yıllardır bu şemaya uygun yayın yapıyor. 7 Haziran (2015) genel seçimlerine kadar “Otoriterleşen Erdoğan”, “laiklikten sapan” veya “ekseni kayan” Türkiye temasını işleyen bu medya, 1 Kasım seçimlerinden, hatta çok daha öncesinden itibaren “Pantürkizm ve Panislamizm’e dayalı Yeni Osmanlıcı” bir politika izlemekle suçladığı sözde Erdoğan ve AK Parti iktidarına, özde ise Türkiye’ye karşı, Kürtlerin temsilcisi olarak takdim ettiği PKK’ya ve Suriye’deki kolu YPG’ye açık destek veriyor.

Fransız medyası başlangıçta bu desteğe Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği iddiasıyla haklılık kazandırmaya çalışıyordu. Bu bağlamda işlenen tema, Erdoğan’ın “Sünni İslamcı” ve “Yeni Osmanlıcı” olduğu, DEAŞ’a yardım etmek suretiyle Orta Doğu’ya hâkim olmayı düşlediği iddiasıydı. Bu gidişatı durdurmak için ABD öncülüğünde DEAŞ’a karşı verilen mücadelede uluslararası koalisyonun kara gücü olarak kullanılan YPG “Suriyeli Kürtler” etiketi altında alabildiğine desteklenmeliydi. Bu örgüt, eski Cumhurbaşkanı Hollande’ın Zeytin Dalı harekâtı sırasında, Macron’un da The Economist’te birkaç gün önce yayımlanan “NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini” ileri sürdüğü mülakatında belirttiği gibi, Fransa’nın müttefikleriydi. Nasıl olurdu da “ABD kendilerine danışmadan uluslararası koalisyonla birlikte DEAŞ’a karşı savaşan Kürt güçlerini yüzüstü bırakır ve Türkiye’nin bu müttefiklerine saldırmasının yolunu açardı”. Nasıl olurdu da bir NATO partneri “ortak çıkarların söz konusu olduğu bir bölgede” (une zone où nos intérêts sont en jeu) eşgüdümsüz bir saldırıda bulunabilirdi.

Hollande ve Macron’un bu açıklamaları aslında Fransız kamuoyuna ters gelmedi, gelmiyor. Çünkü medya bu konuda ön almış, kamuoyunu yıllardan beri yayınladığı yalan haberlerle, YPG ve kadın kolu YPJ’liler için hazırladığı ve devlet kanallarında yayımladığı belgesellerle gerçeğin bu olduğuna çoktan inandırmış bulunuyor. Öyle ki Batılı resmi makamlar PKK ile Suriye’deki kolu arasına mesafe koymak için YPG’nin isminin SDG olarak değiştirilmesine özen gösterirken, medya öteden beri Türkiye’nin PKK ve YPG ile mücadelesinin aslında kültürel, hatta egemenlik haklarını talep eden Kürtlere karşı bir mücadele olduğunu yazıp çiziyor.

Saygın bir referans gazetesi olarak bilinen, en çok okunan ve yurtdışında en çok satılan Fransız gazetesi olan Le Monde’un yayınları bu konuda önemli bir örnek oluşturuyor. Devlet sübvansiyonlarından da yararlanan gazete, Çözüm Süreci’ni çöpe attıktan sonra işgal ve hendek eylemlerine yönelen teröristleri o dönemden beri “kahraman Kürt savaşçılar” olarak parlatıyor. Gazetenin Allan Kaval mahlaslı yazarı 31 Temmuz (2015) tarihli “Cizre Kürtleri Türkiye otoritelerine intikam diye bağırıyor” (Les Kurdes de Cizre crient vengeance contre les autorités de Turquie) ve 22 Şubat (2016) tarihli “Nusaybin’de Kürtler Türklere karşı” (A Nusaybin, les Kurdes face aux Turcs) başlıklı iki yazısıyla bu konuda başı çekiyor. Le Monde’un yayımladığı PKK/YPG kaynaklı, örneğin son olarak Barış Pınarı harekâtıyla Türk ordusunun 300 bin Kürdü mülteci durumuna düşürdüğü gibi yalan haberlerin altında da hep onun imzası var.

DARBECİLERE SAHİP ÇIKMA

Türkiye husumetini ön plana çıkaran Amerikan medyası paralelinde bir yayın çizgisi izleyen Fransız medyası, Fransa’nın Suriye planlarına kendi ulusal çıkarları nedeniyle karşı çıkan Türkiye’yi öteden beri doğrudan değil ama Erdoğan ve AK Parti üzerinden hedef tahtasına oturtuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zaman içinde otoriterlikten diktatörlüğe “terfi ettirerek” Macron’un deyimiyle “Batı’nın ortak çıkarlarına uygun bir iktidar değişikliğine” çanak tutuyor. Örneğin 7 Haziran seçimlerini “demokrasinin zaferi” olarak alkışlayan bu medyanın, 1 Kasım seçimleriyle rüzgâr tersine dönünce Türkiye’deki rejimi “democrature” (demokrasi görünümlü diktatörlük) olarak tanımlamaya başladığı görülüyor. Seçimlerin resmi sonuçları daha açıklanmadan 2 Kasım’da TV 5’te Yves Calvi’nin sunduğu programda üzerinde mutabık kalınan husus ise, halkın iradesini kabullenmek yerine Erdoğan Türkiye’sinin “Sünni Müslümanlık” ekseninde “milliyetçi”, hatta “pantürkist” ve “panislamist” çizgiye kaydığı oluyor.

Yabancı bir ülkedeki iktidarın demokratik yollardan alaşağı edilmesi için yayın yapmak basın özgürlüğü bağlamında belki anlaşılır bir şeydir; ama bunu yalan haberler ve uçuk yorumlarla desteklememek ve karşı görüşlere saygı göstermek kaydıyla elbette. Oysa Fransız medyasındaki Erdoğan aleyhtarlığı 15 Temmuz’la birlikte demokratik çizginin çok ötesine taşmış durumda. Her ne kadar ana akım medyada darbe girişimine açıkça destek verilmemiş olsa da darbecilerin bürokrasiden ayıklanma ve yargılanma sürecinde olağanüstü hâl uygulamasına karşı darbenin sorumlusu kabul edilmeyen FETÖ’yü kayırıp kollayan eleştiriler yapıldı. Hem de Fransa’da tam da aynı dönemde DEAŞ’ın Paris saldırıları nedeniyle olağanüstü hâl uygulandığı halde. Yargılanan FETÖ şüphelilerinin temel hak ve özgürlükleri sonuna kadar savunulurken, darbe mağdurları yok sayıldı. Türkiye’de olağanüstü hâl uygulaması ve terörle mücadele politikası yerden yere vurulurken Fransız hükümetinin olağanüstü hâl önlemlerini yeni terör yasasına yedirmesine yönelik eleştiriler cılız kaldı. Ne kadar tesadüf bilmek mümkün değil ama bu yayın çizgisi Fransa’nın resmi Türkiye politikasıyla birebir örtüşüyordu.

KARŞI GÖRÜŞLERE SANSÜR

Le Point dergisi gibi belirli aralıklarla şirazeyi kaçırıp Erdoğan’ı kapak yapan hakaret içerikli yayınlar bir tarafa bırakılırsa, Fransız ana akım medyasının yukarıda aktarılan çizgide Türkiye hakkında hasmane yayın yaptığını söylemek mümkün. Bu çizginin bütün ana akım medyayı kapsaması ve karşıt görüşlere hiç yer verilmemesi özellikle dikkat çekiyor. Le Monde gibi bir bakıma PKK yayın organına dönüşmüş olan gazeteler ayrıca mültecilere yardım veya son olarak öldürülen DEAŞ lideri Bağdadi’nin yakınlarının yakalanması gibi Türkiye ile ilgili bazı olumlu gelişmeleri hiç görmeyebiliyor.

Le Monde ayrıca sadece abonelerine açık olan yorum köşesinde, yayımladığı haberin içeriğine aykırı görüşlere genelde sansür uyguluyor. Örneğin bu köşede Barış Pınarı harekâtıyla on binlerce Kürdün mülteci konumuna düşmesinin mümkün olmadığı, çünkü Tel Abyad- Re’sulayn bölgesinde çoğunlukla Arapların yaşadığı, YPG’nin Kürtleri temsil etmediği, Türkiye’nin Kürtleri değil YPG’yi hedef aldığı, bu örgütün PKK’nın Suriye’deki kolu olarak terör listesinde yer alması gerektiği vs. gibi görüşleri yayımlatmak pek de kolay değil. Moderatör olarak görevlendirilen kişilerin anlayışı doğrultusunda, bu görüşleri içeren yorumlar onaylanmıyor. Türk abonelerin başına sık sık gelen bir durum bu. O bakımdan kamuoyumuzda dile getirilen “kendimizi anlatamıyoruz” özeleştirileri pek de gerçekçi değil.

Yukarıda aktarılan bilgiler çerçevesinde, Fransız medyasının Türkiye’yle ilgili olarak özetle Fransız devletinin resmi politikaları çizgisinde Türkiye hakkında hasmane yayın yaptığı, bu çizgiyi korumak için yalan haber ve yorumlara yer verdiği, gerekirse sansür de uyguladığı sonucuna varmak mümkün. Ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, kamu diplomasisiyle güdülen amaç, devlet politikalarına destek veren bir kamuoyu oluşturmaksa, bunun için Makyavelist bir yaklaşımla dezenformasyon dahil her türlü aracı kullanmak başta basın ahlak ve özgürlüğü olmak üzere evrensel ilkelerle bağdaşmıyor. Ama genelde Batı, özelde Fransa medyasının görünümü böyle ne yazık ki..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.