Gazeteci Süleyman Özışık gecenin 3’ünde “Çakar Yasası” çıkaran AK Partili vekillere fena çaktı!.
Gazeteci yazar Süleyman Özışık, Meclis’ten ittifkla geçen milletvekillerine ‘çakarlı araba’ ayrıcalığını ‘termik santrallere filtre’ tasarısına benzetti. Özışık, ‘Ben sizin yerinizde olsam altına imza attığım rezaletten derhal vazgeçerim. Çünkü bu millet çaktı mı çok fena çakıyor, söyleyeyim’ dedi..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tepkisi üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun getirdiği “Çakarlı Araba” yasağı, AK Parti milletvekillerinin oylarıyla delindi. Milletvekillerine “Çakarlı Araç” imkanı Meclis’te kabul edilerek yasalaştı. Olaya Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık’tan çok sert tepki geldi..
Milletin tepki gösterdiği kararlara imza atmakla eleştirdiği AK Partili vekilleri, “HDP’lilerin araçlarında bomba olduğu ortaya çıkarsa, PKK’ya silah taşıdıkları duyulursa, teröristlerin o arabada olduğu ama dokunulmadığı öğrenilirse bunun tek suçlusu siz olacaksınız” diye uyardı.
Özışık, Nethaber’de yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepki koyduğu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yasakladığı “çakarlı araba” sorununda yeniden başa döndük.
Hemen hemen hiçbir konuda anlaşamayan pek muhterem mebuslarımız, mesele kendilerine kıyak olunca hemen birleşiverdi, gecenin 03’ünde “Çakarlı araba” kullanma yasasını Meclis’ten geçirdi.
Bundan sonra olacaklar şudur!
Cumhurbaşkanı yarın “Bu ne rezalet, bunu nasıl yaparsınız” dediği an, yasayı gece yarısı Meclis’ten geçiren AK Partili Milletvekilleri, “Cumhurbaşkanımız çok güzel bir karar verdi. Biz zaten bu olaya başından beri razı değildik” diyecek.
Neticede bir örneğini çok yakın zamanda yaşadık ve gördük.
Cumhurbaşkanı “Termik Santrallere filtre” meselesinde veto hakkını kullanınca, tersi yönde karar veren milletvekilleri, bizden önce “Bravooo çok doğru karar” dedi. Hatta, “Biz evet dedik, Cumhurbaşkanımız hayır dedi. Siz utanmadan bir de kuvvetler ayrılığı yoktur diyorsunuz. Gördünüz mü kuvvetler ayrılığı nasıl oluyormuş” diyerek kendini gülünç duruma düşürenler dahi oldu.
Şimdi…
Sayın Cumhurbaşkanı bu yasayı da veto eder mi etmez mi orasını bilemem. Hangi kararı verirse versin benim fikrim değişmez onu söyleyeyim.
Ve karara isyan eden millet adına izin verirseniz sayın vekillere şu hatırlatmayı yapayım.
Gazi Meclis’in pek muhterem mebusları…
Bilesiniz ki gece yarısı aldığınız karar, size oy verenlerin tepkisine neden oluyor. Ve yine bilesiniz ki geçen seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatırına Meclis’e girdiniz ama bir sonraki seçimde böyle bir seçeneğiniz olmayacak.
Çünkü Erdoğan’ın hatırına bile olsa, pek çok insan bu dönemde sizlerin ve sizin gibilerin yüzünden AK Parti’ye oy vermedi. Bundan sonraki seçimde geniş kapsamlı bir ön seçimle seçileceksiniz. Yani bugün itirazlarına, isyanlarına kulak tıkadığınız sizin siyasi kariyerinize son verecek.
O gün geldiğinde ve kendinizi listelerde görmediğinizde, sebebini merak ederseniz bugünü hatırlayın!
Ve şunu da bilesiniz.
Sırf “çakarlı” arabalara binmek için inatlaşarak bir karar çıkardınız ama aynı zamanda korkunç bir yükü de omuzlandınız.
Bundan sonra PKK’nın siyasi ayağını oluşturan HDP’lilerin araçları ile ilgili yaşanan her olayda suçlu ilan edileceksiniz. HDP’lilerin araçlarında bomba olduğu ortaya çıkarsa, PKK’ya silah taşıdıkları duyulursa, teröristlerin o arabada olduğu ama dokunulmadığı öğrenilirse bunun tek suçlusu siz olacaksınız.
Bunlar olmasa bile…
PKK’nın siyasi ayağı olan HDP’lilerin altına “çakarlı araba” verdiğiniz için affedilmeyeceksiniz. Bundan sonra, “HDP’liler PKK’lılarla iş birliği yapıyor” dediğiniz her yerde biri karşınıza çıkacak “Siz de onların altına çakarlı araba çektiniz” diyerek sizi madara edecek.
Ben sizin yerinizde olsam altına imza attığım rezaletten derhal vazgeçerim. Çünkü bu millet çaktı mı çok fena çakıyor, söyleyeyim.
Ama siz bunu umursamadan milletle inatlaşmaya devam edeceksiniz.
O zaman ben aradan çekilir, “gerisi size kalmış” derim.”