Genç kızı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun telefonu kurtardı!.
İstanbul’da kendisini “devletin gizli ajanı”, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sağ kolu”, “özel harekâtçı” gibi gösteren sahtekâr bir genç kızın hayatını alt üst etti. Genç kızı, peşini bırakmayan sahtekardan ise şikayeti sonrası kendisini arayarak devreye giren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kurtardı.
Kendisini “devletin gizli ajanı”, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sağ kolu”, “özel harekâtçı” gibi gösteren sahtekâr, birlikte olduğu bir genç kızın ve ailesinin hayatını alt üst etti.
Genç kızın hayatını zehir edip İstanbul’dan Bolu’ya kaçmasına neden olan olayı ise Hürriyet yazarı Fatih Çekirge köşesine taşıdı. İşte Çekirge’nin o yazısı:
“V. adlı genç kız kendisinden ayrılmak isteyince, kamuya açık toplantılarda Süleyman Soylu, Hulusi Akar’la fotoğraflar çektirip önüne koydu. V. ne yapsa kurtulamadı. Onu bırakmak istiyordu. Ama öylesine tehditler alıyordu ki…
Ölüm tehditleri…
“Öldürürüm seni, devlet benden vazgeçmez, Cumhurbaşkanı beni sever. Üstünü örterler” diye öylesine korkuttu ki…
Ayrıca genç kızın ailesini de bu tehditlerle dolandırdı. Aile kurtulmak için elinde avcunda ne varsa para, altın hepsini verdi yine kurtulamadı. Aylarca süren bu işkence genç kızı canından bezdirdi. Bir sahtekârın bir genç kızın ve ailesinin hayatını nasıl cehenneme çevirdiğinin hikâyesidir bu…
Anlatayım:
Gece yarısı Sevgi’nin kapısı çalar.
Sevgi kapıyı açar ki… En iyi arkadaşı V.Ç. Hemen içeri girerler.
V.Ç: “Çok korkuyorum Sevgi…”
Sevgi: “Yine mi o alçak?”
V.Ç.: “Evet, canıma tak etti. Beni tehdit etti. Ondan ayrılırsam ailemi yok edecekmiş.”
Sevgi: “Yeter artık! Öyle de acı böyle de acı… Polise bildirmelisin. Bu devlet bu kadar kötü olur mu ya…”
V.Ç.:“Ya en son bir video gösterdi ki… Cumhurbaşkanımızla telefonda arkadaş gibi konuşuyorlar. Öldürecek beni bu…”
Sevgi: “Bıktım artık. Ben bildireceğim.”
2 TEMMUZ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun özel kalemi, sabah gelen bir raporu bakana verir:
“Sayın Bakanım, V.D. isimli şahısla ilgili bir şikâyet söz konusu. Müşteki genç kız, kendisini sizin sağ kolunuz olarak tanıtan bir kişi tarafından tehdit edildiğini, zorla alıkonduğunu bildiriyor. Telefonu da şudur.”
Aynı gün V.Ç.’nin cep telefonu çalar:
– “V. kızım, siz misiniz? Ben Süleyman Soylu…”
Sessizlik…
– “Allah’ım yine mi?”
– “Kızım, ben Süleyman Soylu’yum. Sizin şikâyetiniz ulaştı…”
Genç kız bakanı sesinden tanır…
– “Allah’ım… Nihayet… Sayın Bakanım, hayatım gitti. Ailemiz perişan. İstanbul’dan Bolu’ya kaçtım. Çok korkuyorum.”
– “Merak etme kızım. Ben bakıyorum.”
3 TEMMUZ
Soylu’nun aynı anda verdiği talimat üzerine polis harekete geçer… Ve aynı gece sabaha karşı 05.30’da sahtekâr tehditçi V.D.’nin evinin kapısı çalar:
“Açın kapıyı, polis!”
Kapı açılmayınca çilingir çağrılır ve V.D. isimli sahtekâr kıskıvrak yakalanır. Evde yapılan aramada çakar lambalar, megafon, sahte kimlikler, sahte araç kartları çıkar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuşmasını içeren videonun ise montaj olduğu ortaya çıkar.
Bir genç kızın hayatını zehir eden, ailesini perişan eden, parasını, altınını çalan sahtekâr çıkarıldığı mahkemede tutuklanır.
SOYLU: ‘ADIMIZI KULLANANLARI YAKALIYORUZ, YETER Kİ BİZE BİLDİRSİNLER’
Bu olayı öğrendikten sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordum:
“Sayın Bakanım, feci bir olay bu… Bu tür durumlar çok oluyor mu?”
“Evet, ne yazık ki böyle sahtekârlar çıkıyor. Yüze yakın vaka yakaladık. Kamuya açık alanda gelip bakanlarla fotoğraf çektiriyor. Tabii biz de o toplantılarda fotoğraf için gelenlere hayır demiyoruz. Cumhurbaşkanımızın adını kullananlar var. Ama bunların hepsini yakalıyoruz. Yeter ki mağdur olan vatandaş bize bildirsin. 7/24 bu ihbarları takip edip sonuçlandırıyoruz. İşte bir genç kızımızın ve ailesinin yaşadığı mağduriyet. Nihayetinde kurtuldu.”
Evet, arkadaşlar…
Bir sahtekâr manyağın bir genç kızımıza ve ailesine yaşattıklarının hikâyesi…
İşte buradan bizzat bakan açıklıyor:
Kim böyle bir mağduriyet yaşıyorsa bildirsin…”