Her Sakallıyı Dedeniz Zannetmeyin!.
Günlece darbeci ağızlarıyla milletin sinir uçlarına dokunarak 15 Temmuz’da beceremedikleri o kanlı ihanetin rövanşını almak için milleti kışkırttılar ama etki tepki meselesi baş gösterip karşılarındaki seçmen ve siyasi partiler tepkilerini ortaya koyunca dansöz gibi kıvırmaya başladılar!.
Efendim konuyu biliyorsunuz…
CHP’nin eczacı yamağı vekili ile fitilini ateşlemeye çalıştığı bir bombanın HALT TV’nin kokonavirüs hastalığına yakalanmış malum sunucusu tarafından infilak ettirilmek istenmesi, DHPK-C militanı il başkanının Gezi İhanetinde olduğu gibi yine durumdan vazife çıkararak seçmenlerini bu anlamda kanalize etmeye kalkması ve birkaç çapsızın da bu tartışmayı alevlendirmeye kalkarak hükümete cuntacılar üzerinden ayar vermeye kalkması!.
“Saraydakini İndireceğiz” sözünün sahibi olan eczacı yamağının tekrar ekran karşına çıkarak yine altını kirletmiş bir çocuk gibi sallana sallana işin ciddiyetini dağıtmak için inkar politikası izlemesiyle kendisini destekleyen darbeci yalakaları da aynı riyakarlığı göstererek 180 derecelik ani bir dönüş yaptılar!.
Buraya kadar şer şey normal!. Zira güçlerinin yeteceği ve boylarını aşmayacak bir mesele haline gelseydi bu darbeci ağzı ile konuşup ahkam kesmeleri devamını getireceklerinden kimsenin şüphesi yoktu!. Ancak kendilerinin ifade ettiği darbe söylemleri seçmenlerinde karşılık bulmadığı için daha doğrusu AK Parti ve MHP seçmenin sert karşılığı ortaya çıkınca her zaman olduğu gibi vitesi geri takmak zorunda kaldılar!.
Mamafih, genel müdürleri olacak zatın da darbeden sadece 1 yıl kadar önce bir radyo programında söylediği “Darbe Olursa Tankların Önüne İlk Ben Yatarım” sözlerini ve darbenin olduğu gece tankların arasından sıvışarak bir belediye başkanının evine sığınıp cuntacılardan gelmesini beklediği emirler için kravatının rengini bile değiştirdiğini hatırlarsanız bana hak vermekten başka çareniz kalmayacak zaten!.
Anormal olan ise; Darbe söylemlerinin ortaya çıktığı günlerde “Hele Bir Kalkışın, Bu Defa Kanınızı Oluk Oluk Akıtırız” diyerek ahkam kesenlerin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bir Daha Böyle Bir Kalkışmaya Girişirlerse 15 Temmuz Akşamında Olduğu Gibi Ucuz Kurtulamazlar” sözlerini ayakta alkışlayanların ikiyüzlülüğü kelimelerle tarif edilemez!.
Düne kadar darbe imaları yapanlara meydanları dar edeceğini söyleyenlerin, Türk bayraklarının yanında kılıç kalkan meydanlara inip darbecilere Azrail olacaklarını söyleyenlerin Sevda Noyan’ın tıpkı kendilerinin kullandığı sözleri kınaması ve Noyan’a sahip çıkmaması nasıl bir satılmışlığın daniskasıdır sizin takdirinize bırakıyorum!.
Kanal 7, Ülke TV’nin Sevda Noyan’ın sözlerini kınayan bir açıklama yapması, Esra Elönü denen seyyar satıcının da Sevda Noyan’ın karşısındayken başını emme basma tulumba gibi sallayarak destek vermesi ve ardından kanalından kovulma korkusu ile yüzüne güldüğü Noyan’ı anında satması aslında olası bir darbe ile yüzleştiğimiz zaman kimlerin bizi sırtımızdan vurup darbecilerin sırtını sıvazlayacağını da net bir biçimde ortaya koydu!.
Tıpkı 14 Temmuz 2016 gününe kadar Reisçilik taslayıp 15 Temmuz 2016 akşamında Recep Tayyip Erdoğan’ı satarak canlı yayına bağlamaya cesaret edemeyen ama darbenin bastırıldığını anlayınca tekrar Reisçilik taslamaya kaldıkları yerden devam eden satılmış medyamız ve bizden bildiğimiz o namussuzlar gibi!.