“ÇOK SAYIDA MASUM İNSAN VAHŞİÇE KATLEDİLDİ”
Hüseynov, soğuk ve karlı hava şartlarında bir grup Hocalılı ile Ağdam bölgesine doğru ilerlediklerini vurgulayarak nasıl esir düştüğünü şu sözlerle belirtti:
“Yaşlı, kadın ve çocukları Gargar Nehri’nden geçirdik, ormanlık alanda karanlıkta yola koyulduk. Bir müddet geçtikten sonra önümüzü kestiler ve ateşe tuttular. Çok sayıda masum insan, Ermeniler tarafından vahşice katledildi. Olaydan 5 ay önce evlendiğim eşim de kurşun yarası alarak şehit oldu. Bazıları kaçmayı başardı, fakat ben eşimin cesedini orda bırakmak istemedim. Sonuçta Ermenilere esir düştüm.”
“GİTAR ÇALDIĞIMI ÖĞRENİNCE PARMAKLARIMI KIRDILAR”
Yakalandığı ilk gün Ermenilerin kendisini acımasızca darbettiğini, işkencenin sonraki günlerde de sürdüğünü söyleyen Hüseynov, “Ben gitar çalıyordum, bunu öğrenince önce parmaklarımı kırdılar sonra tırnaklarımı çektiler. Daha sonra elimi sıcak sobaya basarak yaktılar. 27 gün cehennem hayatı yaşadım fakat ölmedim. Ağdam bölgesinin komutanlarından Allahverdi Bağırov’un yardımı sayesinde esirlikten kurtuldum. Beni 3 Ermeni esirle değiştiler. Benimle değiştirilen Ermeniler, çok iyi durumdaydı. Ben ise yara bere içerisinde, ayakta duramıyordum.” dedi.
Öte yandan Hüseynov, o dönemdeki aldığı maddi yaraların tam olmasa da iyileştiğini fakat manevi yaraların ancak Karabağ’ın işgalden kurtulmasıyla iyileşebileceğini belirtti.