İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği..
Bir dönem Türkiye, ‘Barnabas İncili’ni gördüğü için öldürüldüğü iddia edilen isimlerle çalkalanmıştı. İddialara göre Abdullah Çatlı’nın Susurluk olayından sonra kaybolan çantasında Barnabas İncili vardı. Ancak Çatlı’nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı, kazadan yıllar sonra ‘Kaybolan Çanta’ hikayesini, kendisini kurtarmak için ürettiğini söyledi.
Barnabas İncili, yaklaşık olarak 16. yüzyılın son çeyreğinde Müslüman bakış açısıyla yazılmış bir psödoapokrif incil olarak bilinir. Bir dönem Türkiye, bu incilin gerçek nüshasının yerini bildikleri ve gördükleri için öldürüldüğü iddia edilen isimlerle çalkalanmıştı. O isimler arasında en dikkat çekenleri ise 80’li yıllara damga vuran Abdullah Çatlı ve vefatıyla büyük bir kitleyi yasa boğan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu olmuştu.
SUSURLUK’TA KAYBOLAN ÇANTA
Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı arasındaki ilişki, Susurluk Kazası’ndan sonra ayyuka çıktı. 3 Kasım 1996 yılında meydana gelen Susurluk Kazası’nda hayatını kaybedenlerden biri de Abdullah Çatlı’ydı. Nitekim kazadan sonra Çatlı’nın çantası kaybolmuştu. İddialara göre söz konusu çantanın içerisinde herkesin aradığı Barnabas İncili vardı. Öyle ki Çatlı’nın kazadan kısa bir süre önce Muhsin Yazıcıoğlu’nu aradığı, önemli bir konuda görüşmek istediği bile iddia edildi.
ANKARA ADLİYESİ’NDE BULUNAN İNCİL
2012 yılında geldiğimizde ise Türkiye, Ankara’dan gelen bir habere kilitlendi. O habere göre Ankara Adliyesi’nin deposunda 12 yıldır herkesten haber siz duran bir İncil bulundu. Nitekim, 1996 yılı ve 2000 yılı arasındaki süre zarfının çok kısa olması da bu iddiaları güçlendirmişti. El yazması İncil’in, 2000 yılında KKTC’den gelen bir kişinin bavulunda bulunduğu ve 12 yıl Ankara Adliyesi deposunda kaldığı öne sürüldü.
KUTLU ADALI CİNAYETİ
Ankara Adliyesi’nde bulunan İncil ve Kutlu Adalı cinayeti arasında da bağlantılı olduğu iddiası çok geçmeden gündeme oturdu. Meclis Susurluk Komisyonu üyesi ve eski bakan Fikri Sağlar, ”1996 yılı Mart ayında, St. Barnabas Manastırı İkon ve Arkeoloji Müzesi soyuldu, Barnabas İncil’i de çalındı” iddiasını ortaya attı. Sağlar, Susurluk olayı ile bu soygun arasındaki bağlantıyla ilgili ise, ”Soygunu araştıran Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı, olay gecesi manastıra gelen araç plakalarından, derin çete bağlantılarına ulaştı. Sonra tehdit edilip, Uzi marka bir silahla öldürüldü. Biz Susurluk Komisyonunda, Adalı’nın öldürüldüğü 7 Temmuz 1996 günü, Abdullah Çatlı’nın da Kıbrıs’ta olduğunu ve Mehmet Özbay kimliğiyle adaya girdiğini belirledik. Kutlu Adalı’nın eşiyle de görüştüm, TBMM’ye önergeler verdim” dedi.
MUHSİN YAZICIOĞLU VE BARNABAS İLİŞKİSİ
Barnabas İncili olayında ismi geçenlerden biri de Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Oyuncu ve yönetmen Ahmet Yenilmez, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatından 15 gün önce kendisine cep telefonundan Barnabas incilinin fotoğraflarını gösterdiğini belirterek, “(Bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun?) dedi. Bir arkadaş da ‘başkanım siz gördünüz mü?’ dedi. ‘Görüyoruz işte’ dedikten 15 gün sonra öldü” ifadesini kullandı.
HALUK KIRCI YILLAR SONRA AÇIKLADI
Muhsin Yazıoğlu’yla ilgili efsaneler henüz gerçekliğe kavuşmadı ancak Abdullah Çatlı ve Barnabas İncili hakkındaki hikaye, geçtiğimiz aylarda Haluk Kırcı tarafından sona erdirildi. Çatlı’nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı, Susurluk Olayı’ndan sonra Çatlı’nın cenazesini gören ilk kişi olduğunu ve “Kayıp Çanta” hikayesini kendisini kurtarmak adına ürettiğini söyledi.
BARNABAS İNCİLİ NEDİR?
İsa’nın öğrencilerinden olan Barnabas tarafından yazılan İncil, İsa’nın ilahlığını kabul etmediği için Roma Katolik Kilisesince yasaklanmıştı. İncil, M.S. 325’e kadar İskenderiye kilisesinde saklandı. Yasaklanınca, kopyaları yazıldı. Hem aslı, hem de el yazması kopyaları yıllarca elden ele dolaştı. Asıl adı Joseph olan ve Kıbrıs Salamis’te doğan Barnabas, ölümünden sonra adına yaptırılan Magosa’daki St. Barnabas Manastırına gömülmüştür.