İtalyan hemşire coronavirüsü başkalarına bulaştırdığını öğrendi!.
Çin’de başlayan yeni tip koronavirüs salgını yayılmaya devam ediyor. Dünya genelinde vaka sayısı 390 bini geçerken ölü sayısı da 17 bini aştı. 1,3 milyar insanın yaşadığı dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan’da 21 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve böylece dünya genelinde toplam 3 milyar kişi evlerine kapandı. Salgının merkezi haline gelen Avrupa’da bilanço bilanço ağırlaşıyor; son 24 satte İtalya’da 743, Fransa’da 240, İspanya’da 512 kişi hayatını kaybetti.
Ülkenin “bir numaralı hasta”sı ortaya çıktı. Anlattıkları ise şoke edici. İtalyan bir hemşire ise virüsü başkalarına bulaştırdığını düşündüğü için intihar etti.
İtalya’da corona virüsü nedeniyle durum kötüye gitmeye devam ediyor. Ülke bu kez de genç bir hemşirenin intihar haberiyle sarsıldı.
Daniela Trezzi adlı hemşire, İtalya’nın Lombardia bölgesinde, salgından en kötü etkilenen kesimde bulunan bir hastanede çalışıyordu.
İtalya Ulusal Hemşireler Federasyonu, 34 yaşındaki İtalyan hemşirenin, corona virüsü testi pozitif çıktıktan sonra başkalarına bulaştığını düşündüğü için yaşamına son verdiğini bildirdi.
İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, 34 yaşındaki Daniela Trezzi, İtalya’nın virüsten en kötü etkilenen bölgesi olan Lombardia’daki bir hastanede, corona virüsü krizinin ön cephesinde çalışıyordu.
İtalya Ulusal Hemşireler Federasyonu, dün gece yaptığı açıklamada hemşirenin ölümünü doğrularken ‘acı ve dehşet verici’ ifadelerini kullandı. Federasyon, hemşirenin ‘ağır stres’ altında olduğunu, krizi kontrol altına almaya çalışırken virüsü yaydığından endişe ettiğini söyledi.
Öte yandan 6 bini aşan can kaybıyla dünyada en fazla koronavirüs ölümünün kayıtlara geçtiği ülke olan İtalya’nın “bir numaralı hastası”, yaklaşık bir ay sonra hastaneden taburcu edildi.
38 yaşındaki “Mattia” isimli ilk hasta, bir ses kaydıyla insanlara evlerinden çıkmamaları çağrısı yaptı.
İtalya’da salgından en ağır etkilenen bölge olan Lombardia’da yaşayan Mattia’nın ses kaydı, Lombardia bölge yönetimi tarafından yayımlandı. Mattia şunları söyledi:
“Bana 18 gün yoğun bakımda kaldığımı söylediler. Sonra ise bulaşıcı hastalıklar bölümünde tedavi edildim ve burada gerçek dünyayla ilk teması kurmaya başladım. Dünyanın en basit ama en güzel şeyini yapabilmeye, nefes alabilmeye başladım.”
“İnsanlar benim yaşadıklarımdan, evde kalmanın temel önemde olduğunu öğrenmeli” diyen Mattia, şöyle devam etti:
“Ben çok şanslıydım çünkü tedavi görebildim. Ama şimdi hastalanırsanız sizi tedavi edecek doktor, personel ya da teçhizat bulamayabilirsiniz.”
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın aktardığına göre, özel hayatın korunması ilkesi gereği soyismi açıklanmayan Mattia, şimdi tek isteğinin yakında doğmasını beklediği bebeğinin dünyaya geldiğini görmek olduğunu söyledi.
İtalya’da koronavirüsü ilk kez Ocak ayı sonunda başkent Roma’da, Çinli bir turist çiftte görülmüştü. Ocak sonundan 20 Şubat’a kadar ise virüsün ülkede yayıldığını gösteren bir bulgu ortaya çıkmamıştı.
Lombardia bölgesindeki Lodi kentine bağlı Codogno kasabasında yaşayan Mattia ise ülkede Çin ile bağlantısı keşfedilemeyen ilk vakaydı.
İlk başlarda Mattia’ya virüsü, Çin’den dönen bir arkadaşının bulaştırdığı tahmin ediliyordu ancak yapılan testlerde bu arkadaşında virüs bulunamadı.
Aktif bir sosyal hayatı olmasının da etkisiyle virüsü çok sayıda kişiye bulaştırdığı belirtilen Mattia bu nedenle “süper bulaştırıcı” olarak anılıyor.
Mattia’nın virüsü çok sayıda kişiye yaymasında en önemli etkenlerden biri de, gittiği hastanede koronavirüs testi yapılmakta gecikilmesi oldu.
Mattia ilk olarak 18 Şubat’ta grip belirtileriyle Codogno’da acil servise gitti. Burada kendisine koronavirüs testi yapılmadı.
Mattia da doktorların hastaneye yatırılarak tedavi olması teklifini reddetti ve evine döndü.
19 Şubat akşamı ise durumu ağırlaşmış halde hastaneye döndü. 20 Şubat’ta yoğun bakıma alınan Mattia’ya bu tarihte yapılan corona virüsü testi, pozitif olduğunu gösterdi. Mattia’nın başvurduğu hastanede çalışan doktor ve hemşirelere de virüsün bulaştığı belirlendi.
Mattia’nın babası da daha sonra corona virüsü nedeniyle hayatını kaybetti. Mattia’nın hamile eşine de virüsün bulaştığı tespit edildi, birkaç gün hastanede tedavi gören karısı daha sonra taburcu edildi.
İtalya’da belirlenen ilk yerel vaka olan Mattia’nın corona virüsünü nasıl kaptığı ise tespit edilemedi ve ülkedeki “sıfır numaralı hasta”nın kim olduğu bulunamadı.
Uzmanlar, virüsün aslında tespit edilmeden haftalar önce ülkeye girmiş olabileceğini ve Mattia’nın aslında “bir numaralı hasta” değil “200 numaralı hasta” bile olabileceğini söylüyor.
ÖLÜ SAYISI 4 KAT FAZLA OLABİLİR
İtalya’da koronavirüs vaka ve ölüm sayısının en yüksek olduğu şehir olan Bergamo’nun Belediye Başkanı Giorgio Gori, gerçek ölü sayısının resmi rakamlardan 4 kat fazla olabileceğini söyledi.
Lombardia bölgesinde yer alan 1.1 milyon nüfuslu Bergamo kentinde bugüne kadar 1176 corona virüsü ölümü kayıtlara geçti. Bu sayı, tüm ülke genelindeki 6077 ölümün neredeyse beşte birine denk geliyor. Ülke genelinde tespit edilen yaklaşık 64 bin vakanın da 10’da biri Bergamo’da..
Bergamo Belediye Başkanı Giorgio Gori, dün düzenlediği sanal basın toplantısında şehirde corona virüsü nedenli gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olduğunu açıkladı. Gori, ilçe belediye başkanları ile telefonda görüşerek ölü sayılarını karşılaştırdıklarını ve sonuç olarak, her 1 resmi corona virüsü ölümü başına 4 kişinin daha tanı koyulmamış olsa da corona virüsü nedeniyle öldüğünü tahmin ettiklerini söyledi.
Gori, koronavirüs testi yapılmayan bu ölümlerin neredeyse tamamına zatürre teşhisi koyulduğunu belirtti. Belediye Başkanı şöyle devam etti:
“Elbette bu bilimsel bir deney değil ama telefonda görüştüğüm belediye başkanlarının hepsi bana yaklaşık olarak, ‘Benim belediyemde 25 kişi öldü, resmi olarak Covid teşhisi koyulanların sayısı 5’i geçmiyor, ama diğerlerinin de aynı şekilde salgın kurbanları olduğuna inanıyoruz’ dedi.”
Gori, kentte halen yalnızca ciddi semptom gösterenlere test yapıldığını, her vakanın hastanede tedavi edilemediğini ve bazı vakalarda da ailelerin, hasta yakınlarını bir daha göremeyecekleri korkusuyla hastaneye göndermek yerine evde tutmayı seçtiklerini anlattı. Gori, “Bu tablo, burada nasıl bir trajedi yaşadığımızı yansıtıyor” dedi.
Bergamo Belediye Başkanı, bazı ülkelerde uygulanan 65 yaş üzerindekilere yönelik evden çıkma yasağıyla ilgili ne düşündüğü sorusuna cevap olarak da, böyle bir uygulamanın işe yarayabileceğini söyledi, ancak bunun için bu insanların her türlü ihtiyaçlarını karşılamanın önemli olduğunu vurguladı.
Gori, Bergamo’da genel karantina kuralları kalkarsa devamında yaşlıları korumaya dayalı “tavsiye” niteliğinde önlemler alınabileceğini de belirtti. Gori corona virüsü salgınında İtalya’nın gerisinden gelen ülkelere de “bu korkunç salgını hafife almamaları” uyarısı yaptı, “Aynı hatayı biz de yaptık” dedi.
Gori, “Birkaç gün avantajı olan, salgının geriden geldiği ülkeler bu günleri iyi değerlendirmeli, vatandaşlarının sağlığını korumak için kararları erkenden almalı, salgının yayılmasını beklememeli” diye konuştu.
Gori, salgına karşı aşama aşama tedbir alınması yerine “tam kapama tedbirleri” uygulanması gerektiğini belirtti.
İtalya’nın Batı’da corona virüsü salgınının görüldüğü ilk ülke olması nedeniyle hazırlıksız yakalandığını söyleyen Gori, Lombardia bölgesinin de bir dizi nedenle bu krizi çok ağır yaşadığını belirtti. Bu sebepler arasında da 10 milyon kişinin yaşadığı bu bölgede kentleşme, sanayi, trafik ve hareketlilik seviyesinin yüksek olmasını, yaşlı nüfusun da fazla olmasını saydı.
Gori ayrıca, Bergamo’daki Alzano Lombardo Hastanesi’nde ilk vakanın zatürre sanılarak koronavirüs testine tabi tutulmamasının salgının yayılmasında “kıvılcım” görevi gördüğünü söyledi.
19 Şubat’ta Milano San Siro Stadyumu’nda oynanan Atalanta-Valencia maçına 40 binden fazla Bergamolu taraftarın gittiğini de hatırlatan Gori, “En az bir o kadar insan da evlerinde, barlarda gruplar halinde maçı izledi. O akşam muhtemelen salgının yayılmasında hızlandırıcı etki yaptı” dedi.
Gori, Bergamo’da ilk koronavirüs vakasının 23 Şubat’ta tespit edildiğini, maçın oynandığı 19 Şubat’ta henüz virüsün varlığından haberdar olmadıklarını da vurguladı.
Bergamo’dan geçen hafta gelen görüntülerde, ölü sayısının krematoryum kapasitesini aşması nedeniyle cenazelerin askeri araçlarla başka kentlere götürüldüğü görülüyordu.
Belediye Başkanı bir soru üzerine, cenazeleri defnetme ya da kremasyona (yakma) tabi tutma kararını ailelerin verdiğini açıkladı.
YORUMLAR