“HİÇBİR ŞEYDEN BİLGİM VE HABERİM YOK”
Kooperatif kurucu üyelerinden tutuksuz sanık A.Y. ise kendisinin sayının tamamlanması için kurucu üye yapıldığını belirterek, “1997’de kooperatife kurucu üye olarak adım geçiyor. O sırada İstanbul’da üniversitede okuyordum. Sadece ismim var. Sayıyı tamamlamak için adım yazılmış. Hiçbir şeyden bilgim ve haberin olmadı” ifadelerini kullandı.
Müştekilerden C.Ö. de 2006 yılında yönetim kurulu toplantısında, bina altındaki dükkanda taşıyıcı duvarların olmadığının konuşulduğunu söyleyerek, sorumlulardan şikayetçi olduğunu söyledi.
“KAPIYA DOĞRU İLERLERKEN BİNA BİR ANDA YIKILDI”
Deprem sırasında markette bulunan ve 17 saat sonra enkazdan çıkarılan H.Ö., “Sallantı başladığında İzmir’de çok sık deprem olduğundan hemen geçer diye kendimi direkt dışarı atmayı düşünmedim. Kapıya doğru ilerlerken bina bir anda yıkıldı. Göçükten 17 saat sonra çıkarıldım. Büyük bir sallantı hissetmeden bina yıkıldı” dedi.
Binanın altında bulunan BİM mağazasında çalışan M.K., “Enkazdan 3 saat sonra çıkarıldım. Depremden 4 ay önce bu mağazada çalışmaya başlamıştım. Markette çalıştığım sürede kolon kesilmesi görmedim” diye konuştu.
Savunma tanığı olarak dinlenen H.K., “1 yıl kooperatif adına mobilya işi yaptım. Bizim çalıştığımız dönemde dükkanlar boştu. 2001 yılında dükkanların kiraya verildiğini söylediler. Sonra da market açıldı” dedi.
“HAYATIMDA HİÇ MÜTEAHHİTLİK YAPMADIM”
Tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, yıkılan binada kendi dairesi de olduğunu söyleyerek, “Çocuklarım vardı orada. Kolon kesildiğine dair bir tek kayıt varsa bana en ağır cezayı verin. Hayatımda hiç müteahhitlik yapmadım. Sorumluluk almamak için kat karşılığı arsa verdim. Denetleyici arsa sahibi statüsüyle ilgilendim. İlgilenmedim demiyorum. Keşke arsamı vermez olaydım” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, Mustafa Yılmaz’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için davayı erteledi.