Kemal Bey saraya rağmen, özgürce gazeteciliğin yapılacağı bir Türkiye inşa edecekmiş!.
MİT mensubunun kimlik bilgilerini paylaşan Karanlık Oda TV çalışanlarının tutuklanmasını eleştirerek basın özgürlüğünden dem vuran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Özgürce gazeteciliğin yapılacağı bir Türkiye’yi, Saraya rağmen yeniden inşa edeceğiz!” şeklindeki açıklaması, CHP eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in geçmiş yıllarda sarf ettiği, “8-9 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacak” sözlerini hatırlattı.
Provokasyonların ve devlete yönelik sinsi operasyonların merkez üssü Karanlık Oda TV’nin Libya’da şehit olan MİT mensubunun kimlik bilgilerini ifşa etmesi sonrası oluşan tablo her fırsata ‘basın özgürlüğünden’ dem vuran CHP zihniyetinin maskesini bir kez daha düşürdü. MİT mensubunun ailesini hedef haline getirerek, FBI, CIA, MOSSAD gibi istihbarat örgütlerinin ‘arka bahçesi’ gibi hareket eden Oda TV’nın hamlesi ‘yeni bir ihanet hikayesi’ olarak tarihteki yerini alırken, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç gibi Oda TV çalışanlarının tutuklanması sonrası ciyaklama sesi, başını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çektiği tayfadan geldi. Tutuklamalar sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, ”Saray; bağımsız gazetecileri tutuklamaya, medyayı sansürlemeye ve muhalif görüşleri sindirmeye devam ediyor. Hiç kimse unutmasın, hukukun üstünlüğünün güvencesinde özgürce gazeteciliğin yapılacağı bir Türkiye’yi, Saraya rağmen yeniden inşa edeceğiz!” ifadelerini kullandı.
‘Tüm gazetelere el koyacağız’
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Oda TV’deki tutuklamalara yönelik açıklamaları, CHP eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in 7 Haziran 2015 genel seçimleri öncesi sarf ettiği sözleri akıllara getirdi. Tekin, İzmir’de düzenlediği bir basın toplantısında iktidara gelmeleri durumunda kendilerine muhalif tüm gazetelerin kapatılacağının sözünü vererek, “8-9 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır. Sadece el mi koyacağım, buna bulaşmış bütün iş adamlarından hesabını soracağız.” şeklinde konuşmuştu.
Darbeci vesayetin ‘tetikçi medyasına’ özlem dinmiyor
Gürsel Tekin’in gazetelere yönelik, ‘El koyma tehdidi’ bir kenarda dururken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Özgürce gazeteciliğin yapılacağı bir Türkiye’yi, Saraya rağmen yeniden inşa edeceğiz!” açıklamasındaki ‘yeniden’ ifadesi özellikle dikkat çekti. CHP liderinin bu sözü, medyanın darbeci askeri vesayetin tetikçisi gibi hareket ettiği dönemleri akıllara getirdi. Gürsel Tekin’den sonra Kılıçdaroğlu da yaptığı açıklamayla Laikçi Kemalist zihniyetin, vesayetçilerin tekelindeki eski Türkiye’ye duyduğu özlemin giderek artığını ortaya koydu.
‘Milli ve özgür medya’ Cumhuriyet döneminden 2000’li yıllara kadar askeri vesayetin yoğun baskısına maruz kalırken, tetikçilik görevi gören medya ise darbeci zihniyetin gölgesinde yayın yapabiliyordu.
Bu ihanet ilk değil
Oda TV’de MİT mensubunun kimliğinin deşifre edilmesi olayını ‘Gazetecilik’ kılıfına sığdıran CHP zihniyeti, aynı tavrı MİT TIR’ları ihanetine imza atan Can Dündar için de sergilemişti. Dündar, FETÖ’cü savcıların talimatıyla durdurulan MİT TIR’ları operasyonun medyadaki ayağı olarak yargılanmış ve hapis cezasını çarptırılmıştı. Bugün, Oda TV’nin ihanetine ‘Gazetecilik’ diyerek perde çeken CHP zihniyeti, MİT’in gizli kalması gereken faaliyetlerini, ‘terör örgütlerine destek’ ithamıyla Cumhuriyet gazetesinde yayınlayan Can Dündar‘ın ihanet haberi içinde ‘Gazetecilik’ etiketi yapıştırmıştı. Firari hain Can Dündar, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, yayınladığı haberle suç işlediğini itiraf etmiş ve CHP’lileri adeta taca atmıştı.
(yeni akit)
Vatan hainlerinin oyununa bir kez geldik.Büyük şehirleri teslim ettik.Aldıktan sonra Verdikleri tüm sözleri unuttular.Her zaman ki yaptıklarının aynısını tekrar yaptılar.Bunlara artık bir daha geçit yok.Ağızlarıyla kuş kapsalar tuzaklarına düşmek yok artık…