Kemal Öztürk ile Adil Gür canlı yayında birbirine girdi! “İyi senaryo yazıyorsunuz!.” (video haber)
KKTC seçim sonuçlarıyla ilgili olarak tartışan Habertürk yazarı Kemal Öztürk ile kamuoyu araştırmacısı Adil Gür Habertürk TV’de konuyla ilgili düşüncelerini açıkladı. Adil Gür’ün kuliste ‘Ersin Tatar kazanırsa bu işi bırakır, televizyona çıkmam’ dediği sözleri kaleme aldığını yineleyen Kemal Öztürk ‘Siz söylediniz ben de yazdım’ diye konuştu. Buna karşılık Adil Gür ise “20 cümleden 2’sinin bana ait olduğu ispat edilsin her türlü iddia ve iftirayı kabul ederim” diye cevap verdi..
A&G Araştırma Şirketi Genel Müdürü Adil Gür’ün “Eğer KKTC’deki seçimleri Ersin Tatar kazansın, ben bu mesleği bırakacağım. Bir daha da bu konuda ekranlara çıkmayacağım” şeklinde konuştuğu iddiaları ile başlayan tartışma Habertürk TV ekranlarına yansıdı.
Habertürk yazarı Kemal Öztürk, Gür’ün bu ifadelerini köşesine taşımıştı. KKTC’deki seçimi Ersin Tatar’ın kazanmasının ardından Gür, bu ifadeleri kullanmadığını söylemişti.
Habertürk TV’de Veis Ateş’in sunduğu Türkiye’nin Nabzı programına katılan Kemal Öztürk ve Adil Gür, tartışmayla ilgili olarak görüşlerini açıkladı.
İşte tarafların Habertürk TV’deki konuşmaları:
ADİL GÜR: Ortaya çıkan şey şu, Kıbrıs seçimleriyle ilgili konuşmak istiyorum dedim. Bu hafta sonu seçim var. Kıbrıs’ta başından beri algıyı yanlış yönettik. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet mi, federasyon mu diye bir kampanya yürüttük. Kıbrıs’ta pandemi sürecinde pek çok sorun yaşandı dedim. Mart ayından sonra Kıbrıs’a hiç gitmediğimi, araştırma yapmadığımı ama bir önceki Pazar günü çıkan sonuçlara göre dedim ki, CTP Akıncı’yı destekleyeceğini açıkladı
KEMAL ÖZTÜRK: Adım adım gitmek lazım. Açıklamanızda bana böyle bir cümle sarf etmediğinizi, Ersin Tatar kesinlikle kazanamayacak, kazanırsa bu işi bırakırım diyorsunuz. Yazının yayınlandığı gün arayıp, ‘bu yalandır, iftiradır, bunu çıkar, değiştir’ demediniz. Velev ki dediyseniz ben yine çıkarmadıysam, avukatınız aracılığı ile bana tekzip göndermediniz. Kamuoyuna açıklama yapmadınız. Tam üç gün boyunca açıklama yapmadınız. Seçim sonuçlarının açıklandığı akşam saat 23.00’de kamuoyuna açıklama yaptınız ve benim yalan söylediğimi söylediniz. Ben yalan mı yazdım. İkincisi ben bunu niye yazdım? Üçüncüsü ise şimdi duyduğum iddialarınız, ben sizin söylemediğiniz sözleri arka arkaya ekleyip sizi Türkiye düşmanı veya Erdoğan düşmanı ilan ederek hayatınızı karartmak istedim, onları da açıklayacağım. Koridorda kendisini uyarıyorum, çıkmazsa zor durumda kalırsınız, müthiş bir özgüven patlaması. Ama ben ‘abi ben bunu yazabilir miyim’ diye sorsaydım, eminim ki yaz derdi. 25 yıllık gazeteciyim, hiçbir insan benim söylemediğim cümleyi yazdın demedi. Ekmeğimi 25 yıldır bununla kazanıyorum, bana yalancı dediniz, bunu ispatlamanız gerekir.
ADİL GÜR: Tam bir şark kurnazı. Adam hala kulisten bahsediyor. Arenada geçeni doğru yazmamışsın diyorum. Bu bir hayal ürünü. Ya bir psikoloğa gidin ya da bir kızgınlığınız var eski partinize, liderinize, beni tramplen yapıyorsunuz. Ben iki referandumda da yanıldım, kabul ettim. Birinde AK Partililer kızdı, diğerinde muhalefettekiler kızdı. Bildi, bilmedi meselesinde değilim. Allah aşkına o sözleri Adil Gür mü söyledi, İsmail Saymaz mı söyledi? Bir tek cümleden bahsetmiyorum, 20 tane cümleden bahsediyorum ben. Kemal Öztürk’ün bana giderken söyledim mi, söylemedin mi tartışmasını gerek yok. Diyorum ki, 20 cümleden, değil 18’nin ikisinin bana ait olduğunu ispat et, her türlü iddianı ve iftiranı kabul ederim diyorum. Bu ülkenin yöneticilerine kızgınlığı olan, bunu isteyerek mi yapan, psikolojik takıntıları olan bir insansınız mı diyorum. Mahkemede aylarca sürmesine gerek yok. Elinizde programın metni var. O cümlelerden iki tanesi bana aitse ben artık programa gelmeyeyim.
KEMAL ÖZTÜRK: Adil Bey’in yazılı açıklamasında benim yalan söylediğimi söylüyor. Kuliste kendisi ‘Ersin Tatar kazanırsa ben bu işi bırakırım diyordu. En kritik konu namusumla, şerefimle oynadığınız konu ‘yalan yazdınız’ diyorsunuz. Beni arayıp da bunu çıkar demediniz, avukatınız tekzip göndermedi. 3 gün boyunca açıklama yapmadınız. Çünkü gerçekti, bunu söylediniz ben de bunu yazdım. Bu ifadeleri kullandınız.
ADİL GÜR: Bu ekranlarda Adil Gür, her zaman beyefendiliğini korumuştur. Değneğimi gömdüm ama unutmadım. Artık değneğimi elime aldım.
KEMAL ÖZTÜRK: Namusum, şerefim ve üç çocuğum üzerine yemin ediyorum, o cümleleri sarf ettin ben de yazdım. Yalancı ifadesini sana iade ediyorum. İkinci konu bu programda deşifre ettiğiniz konuları açacağım, okuyacağım, o cümleler size değil de ya da bana ait olabilir, bundan dolayı sizden özür dilerim, köşemde yazarım. Mahkemede de ben bunu itiraf ederim. Sözümün eriyim. Size ait köşemde olmayan bir cümle yazmışsam ben bunu açıkça itiraf ederim, özür diler, tazminat da öderim. Ama ‘Ersin Tatar kazanırsa ben bu işi bırakırım, televizyona da çıkmam’ cümlesini sarf ettiniz, ben de yazdım.
ADİL GÜR: Ben de ispat edin diyorum. Ben öfkeyle bağırdığım için özür dilerim, üslubuma uygun değil. Benim ne kadar munis bir insan olduğumu insanlar bilir. O kadar çok ağrıma gitti ki. ‘Bana telefon ettiğinizde niye söylemediniz’ diyor. Ben yazıyı görmedim. O yazıları okuyunca inanılmaz bir itham gördüm. Bir oyun gördüm. Ben o oyunu dile getiriyorum.