Site Rengi

HABER ÖZETİ
Öcalan’ın emriyle DEM Parti’nin ismi yeniden değişiyor..
İstanbul’da yapılacak Rusya Ukrayna Zirvesi’nin tarihi belli oldu..
Dev santrali 4 katı borçla böyle batırdılar!.
Tutuklu bulunan 200 PKK’lı serbest bırakıldı!.
Netenyahu iti zehirlenip hastaneye kaldırıldı!.
Rusya’da 7,3 şiddetinde deprem!.
ATM’lerde 6 aylık periyotlarla şifre değiştirme zorunluluğu geliyor..
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıldönümü kutlu olsun..
ÖTV oranlarına kazık gibi zam!.
Silah bırakan PKK’lıların ev dönüş haritası belli oldu…
Aliyev’den Putin’i kızdıracak açıklama!.
Süveyda’daki çatışmalar durduruldu!.
CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen hayatını kaybetti..
DEM Partili Bakırhan’dan flaş ittifak açıklaması..
Yunus Emre Vakfı Başkanı naylon fatura ile 400 milyon vurgun yapmış!.
Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebi reddedildi!.
CHP’li Tunç Soyer’in 10 bin kişiden ev yapma vaadiyle topladığı paralar buhar oldu!.
Schengen vize sorunu çözüldü…
Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanlığı adaylığı için flaş açıklama..
İBB’ye yönelik yeni dalga yolsuzluk operasyonu!.
Belediye Başkanını fenomenliğe soyunduğu Güngören’in içler acısı hali!.
Türkiye’nin tavrı ile köşeye sıkışan Kahpe ABD anında çark etti!.
HAKMAR ve TATBAK’ın sahibi vasiyetinde tüm malvarlığını FETÖ’ye bağışlamış!.
Türkiye’nin ekonomisi sigara ve alkol zamları ile ayakta duruyor!.
Milli Savunma Bakanlığı talep edilmesi halinde Suriye’ye destek verebileceklerini açıkladı!.
78 kişinin yanarak can verdiği Kartalkaya Otel’in müdürü tahliyesini istemedi!.
Emeklilik sisteminde flaş değişiklik.. Maaşlar prim gün sayısına göre hesaplanacak…
Süresiz Nafaka zulmünün iptali Anayasa Mahkemesi’ne taşındı!.
Belâsını arayan Kahpe İsrail şimdi de Şam’a saldırıyor!.
CHP arka fonlarda kullandığı Atatürk fotoğraflarını kaldırmaya başladı!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Koronavirüsü yenen Türk doktor “Korku filmi gibi” diyerek uyardı!. İleride çok kötü…

Koronavirüsü yenen Türk doktor “Korku filmi gibi” diyerek uyardı!. İleride çok kötü…
16.04.2020
A+
A-

Hiç bir belirti göstermediği halde yakalandığı koronavirüsü yenen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Özuğuz, koronanın yayılma hızının korku filmi gibi olduğunu belirterek, “temas etme, dışarı çıkma, evde kal” kuralının uygulanmadığı takdirde ileride çok kötü şeylerin yaşanabileceğini anlattı..

Belirti göstermediği halde şüphelerini yenemeyip çektirdiği akciğer tomografisinde radyolojik bulgulara rastlayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Özuğuz, sancılı bir süreç sonunda yendiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Medicana Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Özuğuz, koronavirüse yakalandıktan sonra tedavi sürecinde akciğer dinleme bulguları arttığı ve ateşi geçmediği için ikinci bir akciğer kontrol tomografisi çekildiğini belirterek, “Biraz seyrettim, bakmaya korktum. Bu kadar hızlı ilerleyen, akciğeri yok edip tahrip eden bir virüs. O videoyu izlediğimde korku filmi izlemiş gibi oldum.” Dedi.

“Her 8-10 yılda böyle bir salgınla karşılaşılıyor”

Özuğuz, AA muhabirine, enfekte olma ve iyileşme sürecine dair yaptığı açıklamada, koronavirüse ilk yakalanan sağlık personelleri arasında bulunduğunu, kötü süreçler yaşadığını söyledi.

Huyunu-suyunu anlayamadıkları, tanıyamadıkları, davranış şekillerini ve tedavisini bilmedikleri bir virüsle karşı karşıya olduklarını dile getiren Özuğuz, bu nedenle tüm dünyada seferberlik ilan edildiğini, ancak her 8-10 yılda böyle bir salgınla karşılaşıldığını bildirdi.

Özuğuz, 22 Mart’ta Kovid-19‘lu hastalarını muayene etme ve tedavilerini düzenlemek için geldiğini, o gün hafif ateşinin olduğunu kaydederek, hastalara baktıktan sonra kan aldırdığını, tetkiklerinin normal çıktığını ancak yine de rahat edemediğini, sonra akciğer muayenesi olduğunu anlattı.

Hiçbir şikayeti yoktu

Bu muayeneden de bir şey çıkmadığını dile getiren Özuğuz, sonra yine de şüphelerini yenemediği için akciğer tomografisi çektirdiğini, hiç şikayeti olmamasına rağmen akciğerinde iki alanda radyolojik bulgu gördüğünü aktardı.

Özuğuz, bunun üzerine test olmak için hastaneye yatmaya karar verdiğini, eve giderek ailesiyle görüştüğünü ve eşyalarını alarak hastaneye geri döndüğünü belirterek, “4-5 gün yatıp çıkarım diye düşünürken tedavi ve hastalıkla ilgili bilinmezlikler nedeniyle 5-6 günü çok sancılı geçen 20 günlük bir süreç yaşadım.” diye konuştu.

“Evde kalacağız ki döngü kırılsın”

Özuğuz, virüsün insanoğlundan daha akıllı olmadığını kaydederek, “Ancak şu anda bilinmez bir düşmanımız var. Muhtemelen sonraki yıl bu virüs herkesçe tanınmış, adı konulmuş, tedavisi belli, aşısı üretilip kullanıma sunulmuş bir hastalık olacak.” ifadelerini kullandı.

Hastaneye yatış öncesi her şeyin kişinin kendi ellinde olduğunu dile getiren Özuğuz, tedavi sürecini zaten doktorların yürüttüğünü bildirdi.

Özuğuz, “Bu süreçte en basit yapmamız gereken şey; bulaş döngüsünü kırmak evde kalmak. Evde kalacağız ki bu virüs başkasına bulaşmasın, döngü kırılsın. Hastanede yatarken pencereden dışarıya baktığımda insanların hiçbir şey yaşanmamış gibi davrandığını gördüm. Bu doğru değil.” dedi.

Tedavi sürecinde kendisine hayat emaresi olabilecek birkaç şey olduğunu aktaran Özuğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Açıp televizyon görüyordum, çocuklarımız fotoğraflarına bakıyordum bir de tedavi için gelen hemşirelerden canlılık ibaresi görüyordum. Bu süreçte hiç kontrolünüz altında olmayan bir hayat yaşıyorsunuz. Nefesin yetiştiği, ellerin değdiği her yere hastalığı bulaştıran ve olan bitenlerden habersizmiş gibi davranan insanların bu davranışlarını çok garipsiyorum. bu doğru değil.

“Virüsün akciğerlerde ilerlemesi korku filmi gibi”

Özuğuz, hastalığın tedavi sürecinde birçok ilaç kullanıldığını, tarif edilemez şekilde sıkıntılar ve ateşli günler yaşadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

Tarif edilemez bir şey bu dönem. Akciğer dinleme bulgularım arttığı ve ateşim geçmediği için ikinci bir akciğer kontrol tomografisi çekilmişti. Biraz seyrettim bakmaya korktum. Bu kadar hızlı ilerleyen, akciğeri yok edip tahrip eden bir virüs. O videoyu izlediğimde korku filmi izlemiş gibi oldum. Virüsün akciğerlerde ilerlemesi korku filmi gibi. Ben bir sürü pnömoni hastası da yatırdım, zatürre de takip ettim ancak böyle hızlı ilerlemiyordu.

Özuğuz, hastalık kişinin başına geldiğinde yüzde 100 kendisinin olduğunu kaydederek, “Dışarıdayken ben de bunu hiç düşünmedim, kendime yakıştıramadım. Radyolog eşime attığımda çok şaşırdı.” dedi.

“İlacı var ancak bu ilaçların yan etkileri de var”

Uzm. Dr. Özuğuz, hastalığa yakalandıktan sonra kişinin kendisini karanlık bir tünele girmiş gibi hissettiğini belirterek, bu süreçte sadece beklenildiğini, bir şey yapılamadığını söyledi.

Özuğuz, “İçinizde fırtınaların estiği, kaosun olduğu bir bekleme süreci. Sevdiklerinize tekrar kavuşup kavuşamayacağınızı öngöremediğiniz bir süreç. İlacı var ancak bu ilaçların yan etkileri de var. Sonrasında ne olacak? Bunları da yaşadık. Karaciğer fonksiyonlarım bozuldu, akciğerimde birtakım sıkıntılar oldu.” diye konuştu.

Tedavi sürecinde 12 kilo verdiğini dile getiren Özuğuz, 6 yaşındaki oğlunun görüntülü konuşurken kendisinden korktuğunu anlattı.

“İleride çok kötü şeyler yaşanabilir”

Bu sürecin ilk başta durdurulabileceğini vurgulayan Özuğuz, bilim kurulu üyelerinin, hocaların, Sağlık Bakanlığı‘nın vatandaşa “temas etme, dışarı çıkma, evde kal” dediğini, bu kadar basit bir kural uygulanmadığı takdirde ileride çok kötü şeylerin yaşanabileceğini anlattı.

Özuğuz, “Bu hastalık nasıl yayılıyor. Hastaneler, büyük ihtimalle, pandemi ilan edilmeden önce yurt dışı seyahat öyküsü olan veya bu kişilerle temas edip hastaneye geldiğinde bunu açıkça anlatmayan kişiler nedeniyle enfekte oldu. Hala şansımız var; söylenenleri yaparsak daha az hasarla süreci atlatacağız.” dedi.

“Virüs dünyayı terbiye etti”

Özoğuz, bu virüsün dünyaya terbiye ettiğini belirterek, her şeyin silah veya savaş olmadığını, başka değerlerin düşünülmesi gerektiğini insanlığa gösterdiğini söyledi.

En büyük, süper güç” denilen ABD‘nin, Çin‘in bu virüsle sarsıldığını dile getiren Özuğuz, sözlerini şöyle tamamladı:

Bakın terör birden bitti, Orta Doğu’daki savaşlar birden durdu. Ancak Çin, ABD darmadağınık. ABD’den yayınlanan videolarda doktorların halini görseniz bitmişlik, tükenmişlik var. Her şeye sahipken hiçbir şeye sahip olmadıklarını gördüler. İnsan olarak bedenlerimizi yücelttiğimiz kadar insani değerlerimizi de geliştirmeliyiz. Bu felaket, musibet bize bir faydayla da dönebilir. İnsanlar bu hastalık nedeniyle bağıra çağıra öldü. Tabi bu süreçte yardımlaşma, dayanışma da öne çıktı. Gerçek insan olma yolunda bir şeyler yapmamız gerektiğini bu virüs bize gösterdi. Bakın savaşlar durdu kimse bir şey kaybetti mi?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.