Merkez Bankası faiz indirimine yanaşmadı!.
TCMB Başkanı Karahan, İSO toplantısında enflasyon beklentilerindeki düşüşün devam edeceği ve kira artış oranlarındaki azalma gibi önemli mesajlar verdi..
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün İstanbul Sanayi Odası (İSO) kasım ayı olağan meclis toplantısına katıldı.
TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası Politikalarının Sanayimiz, Üretim Hayatımız ve Finansal İstikrar Açısından Önemi” ana gündemiyle düzenlenen İSO Meclis toplantısında ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Fatih Karahan sunumunda, “Mart ayında yüzde 50’ye çıkarttığımız politika faizini 8 aydır koruyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.” diyerek faizin düşmeyeceği mesajı verdi..
“SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ”
TCMB Başkanı Karahan, mart ayında yüzde 50’ye çıkardıkları politika faizini 8 aydır sabit tuttuklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz.
MAKROİHTİYATİ TEDBİRLER
Karahan, sıkı parasal duruşlarını desteklemek üzere kullandıkları makroihtiyati tedbirleri üç ana grupta özetleyebileceklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
Bunlardan ilki TL mevduatın payını artırmak ve KKM’yi kademeli olarak azaltmak amacıyla aldığımız tedbirler. Ağustos, eylül ve kasım aylarında bu düzenlemelerde güncellemeler yaptık. Takdir edersiniz ki dolarizasyonun yüksek olduğu bir ekonomide, para politikasının etkinliği düşük oluyor. Bu nedenle, bir taraftan sıkılaşma yaparken bir taraftan da aktarım mekanizmasını güçlendirmek için TL mevduatın payını artıracak makroihtiyati önlemler aldık. İkinci kategoride TL ve YP kredilere yönelik getirdiğimiz aylık büyüme sınırları bulunuyor. Bu sınırlamalarla kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçtik. Üçüncü olarak da likidite yönetimine ilişkin attığımız adımlar bulunuyor. Dönemsel olarak ortaya çıkan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz.”
AYLIK KİRA ENFLASYONUNDA YAVAŞLAMA
TCMB Başkanı Fatih Karahan İSO Meclisi’nin olağan toplantısında yaptığı açıklamalarda kira artış oranlarındaki düşüşü şu sözlerle değerlendirdi:
Kira artış sınırlaması gibi nedenlerle diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken bir husus. Kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz. Kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergeler son çeyrekte aylık kira enflasyonunu yavaşlayacağına işaret ediyor.
-Kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergeler son çeyrekte aylık kira enflasyonunu yavaşlayacağına işaret ediyor.
YURT İÇİ TALEPTE ILIMLI SEYİR
Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Perakende satışlar bu dönemde bir önceki çeyreğe göre bir miktar arttı.
“AYLIK ENFLASYONDA GERİLEME DEVAM EDECEK”
Yaz aylarında baz etkisi ile hızlı düşen enflasyon, önümüzdeki dönemde ise aylık enflasyondaki düşüş ile inmeye devam edecek. Makroekonomik göstergeler dezenflasyon süreci ile devam ediyor.
“ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE ENERJİ FİYAT ARTIŞI GÜÇLENDİ”
Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş görüyoruz. Bu yavaşlama ana eğilim göstergelerinin geneline yayılmakta. Kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere kademeli bir iyileşme izliyoruz. Çekirdek dışında kalan gruplara baktığımızda 3. çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gördük.
GIDA FİYATLARI
Gıda tarafında ise işlenmemiş gıda grubunda ekim ayında yüksek fiyat artışları görüldü. Bu görünüm kasım ayında da devam ediyor. Taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyrediyor.
“ENFLASYONDAKİ BEKLENTİ İYİLEŞİYOR”
TCMB Başkanı Karahan, yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 44 olduğunu belirttiği sunumunda, “Piyasa katılımcılarının beklentileri görece daha düşük seviyelerde seyrediyor. Hanehalkının ve reel sektörün enflasyon beklentilerindeki iyileşme devam ediyor. Para politikasındaki kararlı duruşumuz yanında manşet enflasyondaki düşüşün de etkisi ile beklentilerdeki iyileşmenin devam etmesini bekliyoruz. ” dedi.
FATİH KARAHAN’IN KONUŞMASINDAN ÖNE ÇIKANLAR
-Yurt içi talepteki yavaşlama ılımlı seyretmektedir.
-Çıktı açığı gerilemeyi sürdürmektedir.
-İç talepteki dengelenme sürecek.
-Son dönemde ihracat artarken, ithalat ılımlı seyretmekte.
-Brüt rezervler arttı. Brüt rezervler 156 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net döviz pozisyonumuz 102,3 milyar dolar iyileşti.
-Risk primindeki düşüş dış finansmana erişimi kolaylaştırmaktadır.
-Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. 2025 yılı sonunda enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz.
-Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.
-Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak zayıflamaktadır. Makro görünüm dezenflasyon sürecine katkı vermeye devam ediyor. Ticari kredi büyümesinde KOBİ kredileri öne çıkmaktadır. Reeskont kredilerinden yararlanan firma sayısı ve KOBİ payı artmaktadır.
-KKM bakiyesi azalmakta, Türk lirası mevduatın payı artmaktadır. Kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı parasal duruşumuz ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk Lirası varlıklara olan ilginin ve güvenin arttığını görüyoruz. 2023 Ağustos’ta 140 milyar doların üzerine çıkan KKM hesapları, kasım ayının ortasında 38 milyar dolar seviyesine geriledi. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL’ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10’lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25’ler civarında.
-Türkiye’ye yönelik sermaye hareketleri ılımlı seyrini sürdürmektedir. Sıkı para politikası duruşumuz rezervlere olumlu yansımaktadır. Risk primindeki düşüş dış finansmana erişimi kolaylaştırmaktadır..