Murat Bardakçı, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını yorumladı! “Bu iş artık mizah konusudur!.”
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun dün bir televizyon programında seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmeler medyada tartışma konusu oldu.
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesini eleştirdi.
Bardakçı’nın “Kemal Bey’i CHP’nin başından ayırma Yârabbi! Âmiiiin!” başlıklı yazısından önemli bir bölüm:
… “Yapma etme, hiç şansın yok, kazanamazsın” gibisinden itirazlara kulak asmadan cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu, kaybetti ve kaybetmekle de Türkiye’nin böyle büyük dertlere uğramasını engellemiş oldu! Gerçi tek başlarına oyların yüzde birini bile alamayacak olan minyatür partilere bol keseden milletvekillikleri dağıttı; hem kendisi, hem de altılı masada oturup cumhurbaşkanı yardımcısı olmaya hazırlanan diğerleri Meclis’e bile giremediler fakat dedim ya, Kemal Bey kaybetmekle memleketi büyük bir kaostan kurtardı!
Türkiye, uçurumun kenarından dönmesini Kemal Bey’in bu basiretine borçludur!
DEMOKRASİ VE MÜCADELE TEKERLEMESİ…
Dün akşam, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden sonra ilk defa ekrana çıkacağını ve Sözcü TV’de gazetecilerin sorularına cevap vereceğini işittiğimde “Eyvaaaah! Ya parti liderliğini bırakacağını söylerse?” endişesi ile yüreğim hopladı, nefesimi kesildi, elim-ayağımı titredi…
Öyle ya, Kemal Bey muhalefet liderliğinden ayrılır da onun yerine ortadaki yamalı bohçayı hakikaten derleyip toparlayacak bir lider gelecek olsa vay memleketin hâline!
Ama neyse ki liderliği bırakma konusunda tek söz bile etmedi! Kritik soruların tamamını parti içi muhalefeti senelerden buyana savuşturduğu gibi ustaca savuşturdu ve iki yüz elli altı defa “mücadele”, dört yüz seksen bir kere “perspektif” ve yanlış saymadı isem iki bin sekiz yüz yetmiş beş defa da “demokrasi” sözlerini kullanıp hiçbir soruya açık cevap vermedi! Hattâ, “CHP’nin kurumsal kimliği hatâya izin vermez. Gelir yakamıza yapışırlar” diyerek ardarda seçim kaybetmenin CHP’de “hatâ” değil “başarı” sayıldığını ve bu başarıları sayesinde de yerinden edilemediğini vurguladı. “Kurultayda aday olacak mısınız?” sorusuna “Ben çıkıp adayım demem. Partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına karar verecektir. Bu partide herkes aday olabilir” cevabını verdi, yani “Benim getirdiğim delegelerin genel başkanlığa benden başkasını aday göstereceğini düşünecek kadar saftirik misiniz? Elbette aday olacağım ve kazanacağım. Şüpheniz mi var?” demek istedi; nihayet “Gerçek anlamda bir demokrasi getireceğiz. Belki yarın, belki daha sonra ama getireceğiz. Ben mücadeleye devam edeceğim” diyerek “Kalıyoruuuuum!” müjdesini verip hepimizi rahatlattı!
Allah, AK Parti de dahil olmak üzere, dünya üzerindeki bütün iktidar partilerine girdiği seçimlerin tamamını kaybeden ve bundan sonra gireceklerini de kaybedeceği açık-seçik belli olan böylesine ferasetli bir muhalefet lideri nasip etsin!
BU İŞ ARTIK MİZAH KONUSUDUR!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasetçiliğine muhabbet hissedenler, lütfen kusuruma bakmasınlar…
Sayısını belki artık kendisinin bile hatırlamadığı bir düzineden fazla seçimin tamamını kaybetmesine rağmen “Epey geç oldu ama bu işi beceremediğimi en nihayet anladım, haydi bana eyvallah!” deme faziletini gösteremeyen,“Demokrasi özveride bulunmaktır” deyip sonu gelmeyen başarısızlıklarına rağmen “istifa” gibi bir özverinin mevcudiyetini hatırına bile getirmeyen ve seçmenleri ile alay edercesine hâlâ demokrasiden, mücadeleden, kurultaydan, adaylıktan, vesaireden bahseden bir muhalefet lideri artık ciddî yazıların değil, sadece mizahın konusudur!