Nagehan Alçı Bülent Ecevit’i örnek gösterdi! “Sen de yanılacaksın İmamoğlu!.”
Nagehan Alçı da Kanal İstanbul tartışmalarına katıldı. Alçı, ‘Birinci Köprü’nün tamamlandığı 1974’te, Süleyman Demirel’in öncülüğündeki projenin tartışılmaya başlandığı 1967’den itibaren köprüye karşı olan Bülent Ecevit ise Başbakan olarak o köprüyü açmış ve hatta köprüden ilk geçen kişi olmuştu. Zaman Demirel’i haklı çıkarmış ve Ecevit yanılmıştı’ ifadelerine yer verdi.
Nagehan Alçı, İstanbul’u felakete sürükleyecek Kanal İstanbul‘u desteklediğini açıklarken; “Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul’a karşı çıkarken haksız ama bir noktada haklı. 3D çizimlerde kanalın etrafında aşırı bir yapılaşma ve uydurma Çin sarayları gibi ucube binalar gözüküyor.” dedi.
Alçı, Erdoğan’ın zamanında 3.köprüyü eleştirdiği açıklamalarını hatırlattı.
Nagehan Alçı’nın yazısı şöyle:
Kanal İstanbul meselesi gibi teknik bir mevzuyu bile korkunç bir kutuplaşma ve tehlikeli bir inatlaşma noktasına getirdi Türkiye…
Belli ki 60’ların ikinci yarısı ve 70’lerin başı boyunca Türk basınında ve siyasetinde çok tartışılan Boğaziçi Köprüsü gibi bu konu da 2020’lerin ilk yarısında konuşulmaya devam edilecek.
Aynı şey 90’lar boyunca arada bir alevlenen üçüncü köprü tartışmasında da olmuştu. Sık sık sanatçılar ve kimi sivil toplum örgütleri “Üçüncü köprüye hayır” diye kampanyalar düzenlerlerdi.
O yılları ben bir İstanbullu olarak yaşadım. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciydim ve her gün geçtiğim Ortaköy’de neredeyse her ay eylem yapılırdı.
Erdoğan’ın 3. Köprüye karşı çıkması da yanlıştı
Hatta o zaman şimdi Ekrem İmamoğlu’nun oturduğu koltukta oturan Recep Tayyip Erdoğan da “Üçüncü köprü cinayet olur” diyerek basına çok yanlış beyanatlar vermişti.
Tıpkı şu an Ekrem İmamoğlu’nun ‘Kanal İstanbul’ konusunda son derece katı olumsuz bir tavır alarak çok hatalı davrandığı gibi o dönemde isabetli olmayan bir tavır almıştı Erdoğan.
Oysa üçüncü köprü kesinlikle İstanbul’a gerekliydi ve hayatın ironisine bakın ki o köprüyü yapmak yine bizzat Recep Tayyip Erdoğan’a nasip oldu.
Ekrem İmamoğlu da keskin karşı çıkışın yanlışlığını anlayacaktır
Zaman içinde Tayyip Bey üçüncü köprü konusunda yanıldığını anladı. Ekrem Bey de yakın gelecekte Kanal İstanbul’a bu kadar sert ve keskin karşı çıkışının yanlış olduğunu anlayacak diye düşünüyorum.
Birinci Köprü’nün tamamlandığı 1974’te, Süleyman Demirel’in öncülüğündeki projenin tartışılmaya başlandığı 1967’den itibaren köprüye karşı olan Bülent Ecevit ise Başbakan olarak o köprüyü açmış ve hatta köprüden ilk geçen kişi olmuştu. Zaman Demirel’i haklı çıkarmış ve Ecevit yanılmıştı.
Tarihin akışı durdurulamıyor. Ne denirse densin 2020’li yıllarda Türkiye hakikaten devasa bir proje olan Kanal İstanbul’u hayata geçirecektir. Aksi bir durumun olma ihtimali yok.
Karşı çıkmak yerine doğru eleştiriler yapmak
Mühim olan Kanal İstanbul’un bilim-teknoloji ile mühendislik anlamında en mükemmel ve en az maliyetli şekilde hayata geçirilmesi. Celal Şengör gibi gerçek bilim insanlarının katkısı tam bu noktada gerekli.
Esas, Kanal İstanbul yapıldıktan sonra kanal çevresinde yanlış ve sık bir yapılaşmanın olmamasını sağlamak gerekli.
Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul’a karşı çıkarken haksız ama bir noktada haklı. 3D çizimlerde kanalın etrafında aşırı bir yapılaşma ve uydurma Çin sarayları gibi ucube binalar gözüküyor.
Zaten yapılacak olan ve İstanbul’a gerekli bir kanala karşı çıkmak yerine gelin bu detayları konuşalım. Bu eleştiriler gerçekten çok gerekli.
İstanbul’un nüfus olarak büyümesi durdurulamaz. Bilakis böyle bir beyhude frenleme çabası ile plansız büyümeye sebep olur ve şehri daha da berbat hale getirirsiniz. 70 senedir bu hep böyle oldu…
Büyüyen İstanbul’a üçüncü köprü yetmedi. Dördüncü ve beşinci geçit yolu olan Avrasya Tüneli ve Marmaray’ı da yapmak Erdoğan’a nasip oldu. Onlar da İstanbul için gerekliydi, üçüncü havalimanı da… Kanal İstanbul da gereklidir.
İstanbul 25 milyon olacak
İstanbul bugün 16, hatta yabancı göçmenler de dahil 17 milyon. Gelecekte 25 milyon insan yaşayacak bu şehirde.
Evet İstanbul batıda Tekirdağ ve doğuda Kocaeli ile bütünleşmiş Tokyo gibi geniş alana yayılan bir bitmeyen 25 milyonluk şehir olmaya doğru gidiyor ve bu yaşanacak. Hayır gelecekte böyle olmayacak diyen varsa beri gelsin…
Totaliter yöntemler dışında bu gelişmeyi engellemek mümkün değil. Fakat bu büyümeyi planlamak ve geniş bir alana yaymak mümkün.
Daha çok insan demek illa daha az yeşil alan anlamına gelmez. Bu konuda yazmaya devam edeceğim…