“SAVUNMA SANAYİNDE GELİNEN YER…”
Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği yer açısından önemli haberler çıkıyor. Türkiye’nin İHA ve SİHA’lar yoluyla savaş yöntemlerini nasıl değiştirdiğini, nasıl bir üstünlük ortaya çıkardığını Türkiye karşıtı ülkelerin bile bunlara sahip olmak istediğine dair uluslararası medyada çok sayıda analiz çıkıyor. Türkiye’nin ilk uçak gemisi Anadolu’nun yapımı süratli biçimde devam ediyor. Bir amfibi hücum gemisi sınıfına giren Türkiye’nin ilk uçak gemisi olacak. En önemlisi bu geminin hava platformunda İHA’lar ve SİHA’lar için de platform söz konusu olacak. Böylece Ege ve Akdeniz’de, Pasifik’te Türkiye açısından stratejik üstünlük sağlayıcı zemine kavuşmuş olacak. Aynı zamanda doğal afetler için de kullanılacak. İçinde ameliyathaneler olacak. Yüzde 70’e yakın unsurunun yerli olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 200’e yakın firmanın katkı sağladığını belirtmek isterim.
“SAYIN EMİNE ERDOĞAN HANIMEFENDİNİN ÖNCÜLÜNDE ÇEVRE DUYARLILIĞI İLE PROJE ÜRETİLİYOR”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız gündem olan konuları yakın bir şekilde takip ediyor. Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin öncülüğünde birçok çevre duyarlılığı ile proje üretiliyor. Atık meselesiyle ilgili olan proje bunlardan en önemlisi. BM tarafından atık alanında atılı şehirler küresel şampiyonu ödülü sayın Emine Erdoğan hanımefendiye verildi. Bu ödül ilk kez Emine Erdoğan hanımefendiye verildi. Türkiye’nin bu konularda yaptığı öncülüğün takdir edilmesi, model oluşturması, ilham kaynağı oluşturulması son derece önemli. Emine hanım neslimiz iklimiz krizini kriz olmaktan çıkarabilecek son nesildir diyerek bunun önemini bir kere daha vurgulamış oluyor. İnşallah dünyanın başka şehirlerin de aynı modelleri uygulayarak mücadeleye destek vermelerini ümit ediyoruz.
“MARMARA’DAKİ MÜSİLAJLA İLGİLİ YARIN ÇALIŞTAY DÜZENLENECEK”
Marmara denizindeki müsilaj, denizcilerin deyimi ile deniz salyası son derece tedirgin edici. Tahammül edemeyeceğimiz bir kirliliğe işaret ediyor. İklim değişikliği, denizin durgun olması buna yol açtığını söylüyor. Ortaya çıkan tablo radikal bir şekilde müdahale etmemizi gerektiriyor. Yüzeyden temizlense bile tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Marmara denizinin etrafında 25 milyona varan nüfus yaşıyor. Belediyelerin yaptığı deşarjlar, balıkçılık faaliyetleri gibi bir sürü bileşen yanyana geliyor. Çevre ve Şehircilik’ten sorumlu genel başkan yardımcımız Çiğdem Hanım, bakanımızın yaptığı çalışmalarla birlikte parti olarak bu konuyu takip ediyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığımız yarın zannediyorum bir çalıştay düzenleyecek. Çeşitli örnekler alındı, akademisyen ve ilgili kurumlarla paylaşıldı. Çok kapsamlı çerçevede bakıyoruz. İnşallah çalıştayın sonuçları bu hafta sonu paylaşılacak.
“İSRAİL’İ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KINIYORUZ”
Geçen hafta yoğun şekilde İsrail saldırganlığını konuştuk. Batı Şeria’da 350 konuttan oluşan projenin temel atma törenini görüyoruz. Bunu en güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail’in gerginliği yükseltmemesi ve geçen seferki olaylardan ders çıkarması gerekiyor. BM İnsan Hakları Konseyi’nin işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail’in ihlallerini soruşturmak üzere bağımsız komisyon kurmasını son derece önemli buluyoruz. Bütün uluslararası çevrelerin bu komisyona destek vermelerini bekliyoruz. Almanya’da FETÖ’nün de dahil edildiği bir proje ortaya çıktı. Üç dini bir araya getirmek gibi amaçların nasıl terörist faaliyetlere dönüştüğünü gördük. Almanya’daki Türk ve Müslümanları temsil etmesi sözkonusu olmayan bu projeye geçit verilmemesi gerekirdi. Almanya’nın çok daha hassas davranmasını bekliyoruz.”
“CUMHUR İTTİFAKI ANAYASA TASLAĞINDA UZLAŞINCA DİĞER PARTİLERE GİDİLECEK”
Çelik, anayasa çalışmalarının durumuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“AK Parti içerisinde tamam denildiği andan itibaren o aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Ondan sonra MHP ile paylaşılacak. Cumhur İttifakı anayasa taslağında uzlaşı ortaya çıktıktan sonra diğer partilerle paylaşılması ve hayata geçmesi için adımlar atılması sözkonusu olacak. 12 Eylül’deki 80 darbesinden beri Türkiye yeni anayasayı tartışılıyor. Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur. Darbe süreçleri ortadan kalktıktan sonra sürekli olarak sivil anayasadan bahsedilmesi sözkonusu oldu. Aşağıdan yukarıya anayasa inşa edilmesi için çok değerli birikim ve çalışmalar var. Esasında birikim yüksek, buna verilmiş emek çok, şimdi esas mesele bunun hayata geçirilmesidir. Bu konuda Cumhur İttifakı’nın üzerine düşeceğini yapacağı konusunda hiçbir kuşku yoktur.”
Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
“TÜRKİYE’YE BASKI YAPILARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ”
Dışişleri Bakanımızın Yunanistan’a bir ziyareti gerçekleşti. Yunan Dışişleri Bakanı’nın Ankara ziyaretinde yaptığı saygısızlığın terk edildiğini gördük. Türkiye bir müzakere devletidir. Atina şunu anlamak zorundadır. Türkiye’nin üzerine AB’den ya da başkalarından baskı yaparak çözeceği hiçbir problem yoktur. Atina makul bir zemine kavuşulmasını istiyorsa bu meselede Türkiye ve Yunanistan’ın uzlaşıya varmasıdır. Bu coğrafyada biz yaşıyoruz, kendimiz çözeceğiz. Münhasır ekonomik bölgelerle ilgili olarak ortaya çıkan ihtilafta oraya Fransız gemisini davet edip Fransız bayrağı dikerek çözülecek meseleler değildir bunlar. Oraya Yunanistan’ı çok sevdikleri için gelmiyorlar. Depremde koşan biziz, komşusunun yanında durur. Türkiye dostluğu denenmiş, tarihin süzgecinden geçmiş herkesin fayda göreceği bir ülkedir. Herhangi bir şekilde maksimalist talepleri masaya getirip müzakere edelim diye sunmayacaksınız. Masaya önkoşulsuz oturacaksınız. Böyle gelinirse orada alınacak bir sonuç yok. Türkiye Yunanistan arasındaki hiçbir müzakere mekanizması Türkiye tarafından durdurulmamıştır. Biz müzakereye iyi komşuluk ilişkileri, hukuk ve hakkaniyetle her zaman varız.
“ABD PYD/YPG’YE DESTEK VERMEMELİ”
ABD ile derin ve köklü bir müttefiklik ilişkimiz var. Aslında işbirliği yapacağımız alanlar ihtilaflı alanlara göre çok daha fazla. Geçmişte Türkiye’nin ne kadar kıymetli bir müttefik olduğunu göstermiş bir tablo önümüzde var. Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmiş, vatandaşlarımızı şehit etmiş FETÖ’nün üzerindeki himayenin kalkmasıdır. O şahsın himaye görüyor olması müttefiklik ilişkileri açısından halledilmesi gereken bir meseledir. Meclis’in bombalanması, Cumhurbaşkanımızın öldürülmesine teşebbüs edilmesi gibi Türkiye ve uluslararası hukuk açısından suça imza atılmıştır. PYD/YPG bir terör örgütüdür. Müttefiğimiz buna destek vermemesi lazımdır. DEAŞ ile YPG arasında bir fark yoktur. Terör örgütüne bir başka terör örgütüne güya mücadele diye destek verirseniz… ABD ile karşılıklı ekonomik ilişkileri nasıl büyüteceğimiz, Suriye’nin geleceği, Akdeniz’deki olaylar, Libya’nın geleceği konusunda ortak değer ve ilkeleri nasıl üreteceğimize dair çalışmamız gerekir. Biden döneminde yeni yönetim işe başlamışken sayın başkan daha önce başkan yardımcısı olarak Türkiye ile ilgili yeterli bilgiye sahip. Başkan yardımcısı iken sayın Cumhurbaşkanımızla çeşitli görüşmeleri oldu. Yeni dönemde ABD ile pozitif ajanda temelinde değerlendirmek istiyoruz.”