Özgür Özel’den sonra Ekrem İmamoğlu’da İngilizlere sığınıp adalet dilendi!.

Financial Times’a cezaevinden yazı yazan yolsuzluk ve hırsızlık tutuklusu Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ile birlikte Batı medyasına Türkiye şikayetlerine devam ederken, kendisinin cezaevinde kalması durumunda Batı’nın bölgedeki yatırımlarının tehlikeye gireceğini, Suriye ve Gazze’deki krizlerin derinleşeceğini iddia etti!.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk operasyonları devam ediyor.
Bu süreçte Ekrem İmamoğlu, yolsuzluktan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tutuklamanın ardından CHP ayağa kalkarken Genel Başkan Özgür Özel, bir yandan halkı sokağa döktü bir yandan da Batı medyasına verdiği röportajlarla Türkiye’yi şikayete başladı..
ABD VE İNGİLİZ MEDYASINA TÜRKİYE
İngiliz BBC’ye Türkiye’yi şikayet eden Özel, İngiliz yöneticilere de ses çıkartmadıkları için sitemde bulundu. Bu sırada İmamoğlu da ABD merkezli New York Times’a yazdı.
Son olarak İmamoğlu, cezaevinden New York Times’tan sonra Financial Times’a da yazı yazdı.
“EVİMİ BASTILAR”
‘Türkiye’nin demokratik geleceği neden dünya için önemlidir’ başlıklı yazısında “Silivri Cezaevi’nden yazıyorum. Siyasi bir tutukluyum.” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Erdoğan yönetimi, cumhurbaşkanlığı adaylığımı durdurmak için baskıyı artırdı. Evim basıldı. Üniversite diplomam keyfi şekilde iptal edildi. Adaylık açıklamama günler kala tutuklandım.
“SURİYE VE GAZZE’DEKİ İSTİKRARSIZLIKLAR SİZE DE ULAŞIR”
İmamoğlu’nun yazısında dikkat çeken bir başka bölüm ise Orta Doğu politikalarına ilişkin tespitleri oldu.
İmamoğlu Batı’yı kendisinin cezaevinden çıkmaması durumunda Batı’nın bölgedeki yatırımlarının tehlikeye gireceğini, Suriye ve Gazze’deki krizlerin derinleşeceğini iddia etti.
İmamoğlu, “Suriyede’ki gelişmeler ve Gazze’de devam eden trajedi istikrarsızlığın sınırlar ötesine ne kadar hızlı yayılabildiğini gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.
“YATIRIMCI GÜVENİ KAYBOLUR”
Ekonomi konusuna da dikkat çeken İmamoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı:
Küresel tedarik zincirleri yeniden şekillenirken coğrafyamız ve sanayi altyapımız bizi doğal bir ortak haline getiriyor ancak bu potansiyel, yalnızca ülke güvenilir şeffaf ve kurallara dayalı ekonomik politikalarla yönetilirse gerçekleşebilir aksi takdirde yatırımcı güveni kaybolur ve sermaye başka yerlere akar..