Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çok sayıda davetlinin katılımıyla ve görkemli bir törenle ‘Türkiye Yüzyılı’nı açıkladı.
Gerçekleştirilen program için çok sayıda dernek, sivil toplum kuruluşu ve gazeteci davet edildi.
Çok sayıda muhalif gazeteci davet edildi
Davet edilen gazeteciler içinde kendilerini muhalif olarak tanımlayan gazeteciler de çoğunluktaydı.
Kendilerini muhalif olarak tanımlayan bu gazetecilerden programa katılanlar kadar katılmayanlar da oldu.
Davet edilen isimlerden biri de Sözcü gazetesinin yazarı Soner Yalçın’dı.
“Türkeş’ten Erdoğan’a”
Yalçın bugün kaleme aldığı, “Türkeş’ten Erdoğan’a” başlıklı yazısında ‘muhalif gazeteci’ tanımına ise itiraz etti.
Yazısında gazeteciliğin tanımına vurgu yapan Soner Yalçın, muhalif gazeteci diye bir tanımı kabul etmediğini söyledi.
“Yapılan haberin, iktidarı ya da muhalefeti eleştirir olması veya övüyor gözükmesi gazetecinin meselesi değildir. Gazetecinin Kabe’si hakikattir.” diyen Yalçın, gazetecinin yaptığı haberlere duygularını ve kimliğini karıştırmaması gerektiğini belirtti.
Yalçın adeta gazetecilik dersi vererek, “Gazeteci, objektiftir. Gazeteci, olanı gösteren aynadır. Tarihin en önemli tanığıdır.” notunu düştü.
“Meslek ne hale geldi”
“Ülke Cumhurbaşkanı’nın konuşacağı etkinliğe davet edilen bir gazeteci -kişisel mazereti yoksa-neden katılmak istemez?” diye soran Soner Yalçın, “Mesela: Abdullah Öcalan veya Selahattin Demirtaş ile görüşme izni çıksa siyasi gerekçe ileri sürerek gitmeyene gazeteci denir mi? Meslek ne hale geldi?” diye yazdı.
“Benim çizgim değişmedi”
Son olarak, “Benim çizgim değişmedi.” diyen Soner Yalçın, davete ‘mazareti olmasa” katılmış olacağını ifade etti.