Sözcü’den İstanbul’u çöp dağlarına mahkum eden Nurettin Sözen’e cilalama..
1989-1994 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Nurettin Sözen, o dönem vatandaşları canından bezdiren çöp dağlarını inkar etti. Sözen, İstanbullunun suya hasret kaldığı kendi döneminde oluşan çöp dağlarının yapılan grevler nedeniyle oluştuğunu savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden önce 1989-1994 yılları arasında SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Nurettin Sözen kendi döneminde yaşanan susuzluk ve çöp dağları skandallarını inkar etti.
Yalan ve iftira içerikli haberleriyle bilinen kemalist Sözcü gazetesine röportaj veren Sözen inanılması güç pişkinlikte komik açıklamalarda bulundu.
Çöp dağlarına komik savunma
Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde İstanbullunun suya hasret kaldığı ve sokaklarda çöp dağlarının oluştuğu Sözen, söz konusu döneme ait çöp dağlarının işçilerin grev yapması sonucu sadece 2 kez yaşandığını iddia etti.
Sözen “Çöpten laf etmek çok ayıp bir şey. Bir tek mesele dolayısıyla çöpten söz edilebilir. Biz tabii sosyal demokrat bir yönetimdik. Bununla da övünürüm her zaman. O dönemde işçi haklarına son derece saygı duyardık. Ve işçiler doğal olarak grev yaparlardı. Beş yıl içerisinde iki defa grev süreci oldu. Ve grevde de en etkili işçilerin yaptığı tepki, çöpü almamaktır. En kolay tepki o. Çünkü vatandaştan hemen tepki geliyor. İki gün sonra anlaşıyorsunuz tekrar toplanıyor. Bahsettikleri çöp yığınları işte bu demokratik yapımızın olmazsa olmazı olan emekçilerin grevi sırasında biriken çöplerdir. Yoksa çöp olayı dünyanın en büyük projesiyle çözümlenmiştir. Ve bugün o proje uygulanıyor, 25 yıl oldu.” ifadelerini kullandı.
Proje üretmiş!
İstanbul’un su sorununu da kendisinin çözdüğünü öne süren Sözen, inanılması güç şu hezeyanlarda bulundu;
“Su meselesi çok ilginç, yani bu bir kader. Dünyadaki büyük kentlerin büyük bir kısmı nehirlerin üzerine kurulmuştur veya denizden yararlanmaktadır. Türkiye’de ise baraja dayalı. Kuraklık olduğunda büyük sıkıntılar yaşanabiliyor. Arabanızı yıkamayın, musluğunuzu kapatın gibi bir sürü önlemler aldık. Onun haricinde bilim kurulu topladık, İTÜ, İstanbul Üniversitesi… Ne kadar bu konularda sözü olan insan varsa hepsini davet ettik. Projeler ürettik. Kimse susuz kalmamıştır. Her ilçe için akıl almayacak derecede güzel verimli projeler uygulanmıştır. Mesela ta 50’li yıllarda bir Boğaziçi geçişi vardır, ikinci geçişi biz Haliç’e yaptık Beyoğlu bölgesi için. Bir sürü bağlantılarla hatta kuyular açarak su ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. Bu bir doğa olayıdır nitekim iki tane proje doğurmuştur bu susuzluk. Biri Istıranca dereleridir.”
İstanbul’u susuz bırakıp yıllar yılı çöp dağlarına mahkum eden Sözen’in hezeyanlarıyla yıllar sonra günah çıkarmaya çalışması sosyal medyada alay konusu oldu.
(yeni akit)